İki kalbin ritmi ,bir çok kalbe ıstırap verebiliyordu , belkide bazı aşklar yarım kalmalıydı.
Anneme isminin neden " Lâl "olduğunu sorduğumu hatırlıyorumda , Annem babasının koyduğunu söylemişti , hatta ona bu ismi koymak için anneannemle bile kavga etmiş . Anneannem yeni doğan bebeğinin, kötü giden evliliğine bir umut olacağını düşünerek, anneme " umut " ismini koymak istemiş .
Dedemse, Umut bile bize fayda etmez dercesine, adı " Lâl " demiş . Anneannemin son umududa , Dedemin el çabukluğuyla kenara itilmiş .
Dedem herkesten habersiz kızına sevdiği kadının adını vermiş.Tabi bunu ne annem biliyor ne anneannem bilseler annemin adı "Lâl" kalmazdı.
Dedeme gelicek olursak ben dört yaşındayken ölmüş . Anneannemse , ne o beni gördü ne ben onu ama şimdi görsem onu karşımda, kokusunu bile tanırım . Annem o kadar çok anlattı ki bir bakışının anlamını bile bilirim. Onu en çok acısından kalp yarasından tanırım .
Ama eksik parçalar vardı, katıma gitmeli ve bulmalıydım. Berika bana kalacağım odayı göstermiş ve akşam yemeği için beni bekleyeceklerini söylemişti , odanın ortasında duran çift kişilik yatağa oturdum.
Anneme, Dedemin bilmediğimiz bir katta, karısı o karısından iki oğlu olduğunu ve o çocuklardan torunarı olduğunu söylesem , o an duraksadım , Dedem onları hiç görmemişti çocukları bebekken dönmüştü katına , böyle düşününce dedeminde acısı küçümsenecek cinsten değildi.
Ama neden kendi acısıyla anneannemide yakmıştı birini severken neden bir başkasıyla evlenmişti . Beynimi çürüten düşüncelerden kurtulmak adına kafamı iki yana salladım , düşündükçe içine çekildiğimi hissediyordum . Ayağa kalktım , aynada ki yansımamı görüp, saçlarımı elimle düzelttim nazikçe açtığım kapıdan çıkıp büyük salona yürüdüm . önümdeki bir kaç basamağı aheste adımlarla inip salonun kapısına vardım. Yitirdiğim gücümü toplamak adına derin bir nefes aldım ve büyük kapıdan içeriye girdim .
Bu kapının ardında, Dedemin geride bıraktığı ailesinin tohumları duruyordu , belki o yüzden bu denli gergindim .
Göreceğim manzaramı beni tedirgin ediyordu yoksa anneannemin dedem uğruna çektiği acılardı, yoksa o acıların kaynağına inmekmi ...
Berika görüş açıma giren ilk şeydi. Masanın uç kısmına oturmuştu ,üstüne giydiği koyu yeşil elbise odaya baktığımda dikkatimi çeken ilk şey olmuştu . Salonun ortasında sekiz kişilik bir yemek masası masanın tam üstünde devasa bir avize duruyordu .Berikayla göz göze geldik bana artık öfke , kin dolu gözlerle bakmıyordu . Artık gözlerinde yarım kalan aşkını , kırgınlığını , ve yıllardır yaşadığı hırslı hayatın, enkazını görüyordum .
Yemeğe başlamışlardı hepsi sessizce yemek yiyiyordu gözlerim yüzlerini inceledi . Gözlerini ,burunlarını, saçlarını kendimce bir benzerlik aradım belkide .
Berika eliyle beni gösterince masada duran beş kişide bana döndü " Misafirimiz , Adin "
Bende gözlerimi beş kişinin üzerinde gezdirdim beşininde gözlerinde bariz bir şaşkınlık vardı içlerinden biri tanıdık bir simaydı . Her şeyin başladığı o davette -sigma krallığı'nın daveti- açılış konuşması yapan, Kozmo'nun ta kendisiydi ,Ve davetten önce saraya bizzat kendisi gelip bir davet vereceklerini söylemişti .Kozmo'nun üzerinde fazla oyalanan gözlerimi masada ki boş yere diktim hizmetli tarafından çekilen sandalyeye yavaşça oturdum masada fark edilir bir gerginlik vardı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrar
FantasyHer insan düşünür delirdiğini, Adin sık sık düşündü . Kendi dünyası başka bir dünyaya aktığında, neden orda olduğunu sorguladı. Kendine yeni bir yaşam kurmalıydı aksi taktirde, ordan olmadığı kolayca anlaşılırdı. Adin'in farkında olmadan içine çekil...