Okulun garip öğretmeni Chan ve aşık çizer Jeongin.
.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・
Ana Ship
Chan x Jeongin
Yan Shipler
Minsung
Hyunmin
Changlix
Txt&Exo ve diğer grupları içerir.
Bazı resimleri instagramdan beğendiğim sayfalardan aldım. Emeklerine ayıp...
Zhang hocanın bağırmasıyla HyunSung ikilisi beni bırakmıştı. Zhang hoca diğer öğretmenden rica etmişti odasına kadar onlara eşlik etmesini.
"Eğer ceza alırsam kendini ölü bil." diyerek giderken arkalarından Minho hyung yanaşmıştı.
"Kim kimi öldürüyor gencolar?" Zhang hoca hemen konuştu.
"Bay Lee, Hwang Hyunjin ve Han Jisung'un yaptıkları boş kalmayacak emin olun. Aklınız Jeongin'de kalmasın."
"Bunu dediğinize göre Han ve diğer dediğiniz çocuk kardeşimi mi sıkıştırıyordu ve şu ana kadar kimse bir şey yapmadı. Doğru muyum?" Zhang hoca yakınır gibi konuşmaya başladı.
"Babaları tehdit etmese okulumda bir saniye bile barındırmam o iki uyuzu. Elimden geldikçe cezalarını vermeye çabalıyorum ama akıllanmıyorlar ki... Hayır okuldan da atamıyorum..."
"Zhang hocam, sizin ne kadar uğraştığınızı biliyorum. Minnetarım ama elinizden gelen bir şey yok. Eğer paran ve sağlam bir adın varsa karşındaki kişinin elini kolunu bağlayabilirsiniz." Zhang hoca saçımı karıştırdı.
"Hadi sen git sınıfına ben de şunlarla konuşayım. Bay Lee isterseniz eşlik edebilirsiniz."
"Kardeşim size bu kadar güveniyorsa gerçekten çabalayacağınıza inanıyorum Bay Zhang. İyi günler size ben gideyim." Abimin gitmesiyle ben de selam verip sınıfıma gittim. Çantamı sıraya attım ve ben de oturdum. Telefonu çıkarıp instagrama girdim ve en son çizimlerimden birini paylaştım.
artinnie
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
artinnie: Elim her seferinde istemsizce seni çiziyor... Beğeni/Yorum henüz yok.
✧─── ･ ｡ﾟ★: *.✦ .* :★. ───✧
Telefonu kapatıp defterimi çıkardım ve sıranın altına koydum. Bugün İngilizce dersinde defter kontrolü yapacaktı Chanım Hocam. Elimin altında bulunmalı ki direkt verebileyim. Başka bir defter çıkarıp karalama yapmaya başladım. Zil çalınca sınıf daha çok dolmaya başlamıştı. Herkes yerine geçince birtanem Chanım hocam da girdi.
"Günaydın gençler. Soohyun defterleri toplayıp masama getirir misin?" Soohyun sessizce kafa sallayıp defterleri toplamaya başladı. Ben de sıranın altından çıkarıp verdim defteri. Herkesinkileri alınca hocaya götürdü ve masasına bıraktı.
"Bakalım kimlerin ne eksiği varmış. Serbestsiniz bu ders." herkes konuşmaya başlarken o da en üstteki defteri alıp incelemeye başladı. Ben de çizimime geri dönmüştüm. İlk ders bitimine beş dakika kalmıştı ve ben karalamayı bitirmiştim. Hocanın önünde son sekiz defter kalmıştı. Aralarında benim defterim de vardı. Hiçbir eksiğim yoktu İngilizcede. O yüzden rahattım. Herkes kahkaha atıp muhabbet ederken zil çaldı. Çoğu koşarak diğerleri de sakin sakin tenefüse çıktı, sınıfta sadece ben ve Chan hoca kalmıştı.. Ben de ayaklandım ve hocanın yanına gittim.
"Hocam ben kantine ineceğim. Siz de kahve ister misiniz?" diye sordum ses tonumu düşürerek. Defterden gülerek kafasını kaldırdı.
"Teşekkürler Jeongincim hiçbir şey istemiyorum."
"Peki hocam..." selam verip kantine inmek için koştum. İlk defa az sıra olan kantinde narlı soda almak için sıraya girdim. Sıra bana geldiğinde narlı sodamı aldım ve yeniden koşar adımla sınıfa çıktım. Sadece beş dakikalığına inmiştim ama Chan hocanın önündeki defter sayısı üçe düşmüştü. Dakikada bir defter mi kkntrol ediyor bu adam? Çıkmadan önce ortalarda olan defterim şuan diğerlerinden ayrı bir köşede duruyordu. Oturduğum gibi zil çalmıştı. Karalama yaptığım defteri yeniden çıkartıp boş bir sayfaya geçtim. Herkes sınıfa dolarken ben de elimin kağıt üzerinde, düşüncelerimden bağımsız olarak hareket etmesine izin veriyordum. On dakika geçti veya geçmedi Chan hoca bana seslendi.
"Jeongin buraya gel lütfen" sakince gittim.
"Bunları arkadaşlarına dağıt sonra kapınkn önünde bemi bekle." ellerim heyecandan titremeye başlamıştı. Anlamsız bir şey olduğunu bilmeme rağmen engel olamıyordum. Kafa sallayıp defterleri aldım ve isimlere göre dağıtıp sınıftan çıktım. Ardımdan Chan Hoca da geldi ve kapıyı kapadı. Önce elindeki defterim gözüme ilişmişti daha sonra da ucundan gözüken kağıt parçası...
"Öğretmenler odasına kadar gel benimle."
«────── « ⋅ʚ♡ɞ⋅ » ──────» Bakın oy verin diye sıkmam sizi ama eğer oy beriyorsanız da bütün bölümlere verin lütfen. Bazıları 1 - 5- 8 gibi gidiyor ve bu hoş değil. Hayır sadece 3 bölümü beğendin de diğerlerini sevmedin mi? Çok saçma...
Yalan yok oy vermeniz beni mutlu ediyor çünkü en azından gerçekten okuyanların olduğunu düşünüyorum ve mutlu oluyorum. Ve de ben de isterim okuyanlardan sadece 10 kişi değil de daha fazlası oy versin ben de daha çok gaza gelip yeni bölüm atayım. Yanlış anlamayın yeni bölüm için sınır falan koymuyorum sadece yazdıklarımın berbat olmadığına inanıp yazmaya devam etmek istiyorum... Böyle olduğunda kurguları bile kaldırasım geliyor... Kimse okumadı kesin... Okuyan varsa da teşekkür ederim.
