1. Bölüm

714 56 51
                                    

Ellerimdeki kana baktım. Bunu yapmak istememiştim. Yoksa istemiş miydim?

Her şey nasıl bu noktaya gelmişti?

Benim adım Sam. Ama bu hikaye başlamadan önce adım bu değildi.

Ben bir katilim. Önce kız kardeşimin eski sevgilisini sonra da anne ve babamı öldürdüm. Ondan sonra canımı sıkan kim varsa...

Onunla tanıştığımda kariyer olarak hırsızlığa da başladım.

O kim mi?

Şu anda televizyonda haberlere çıkan sevgilim.

"Polis ara sokaklarda ikiliyi kovalamaya devam etti karanlık sokakta-"

Sizi biraz aydınlatmak isterim. Her şeyin en baştan başladığı ana gidelim.

2000 yılının mart ayında doğdum. Şuan 21 yaşındayım. Küçüklükten beri her şeye alerjisi olup gününü hastanelerde geçiren biri olmuşumdur. 14 yaşıma kadar haftada 5 defa hastaneye giderdim.

Öyle ki, doğduğumda da çok zayıfmışım. Ne ailem, ne de doktorlar yaşayacağımı düşünmezmiş. Ama yaşadım ve onların yaşamlarına son verdim...

19 yaşıma kadar aile içi şiddete maruz kaldım. Bir bakıma okulda da evde de pısırık bir çocuktum. Babamdan yaptığım her ufak hata için dayak yerdim. Ta ki o güne kadar.

Benden 1 yaş küçük bir kız kardeşim vardı. Benim aksime gayet sağlıklı bir ömür geçirmişti.

Ailem evlat ayırmazdı. Benim gibi ona da şiddet uygularlardı. Ama daha çok psikolojik. Kızlar psikolojik şiddetten daha çok etkilenir değil mi? Bilemiyorum.

Ne zaman onu görsem bilekleri mor, boynu kırmızı renkte olurdu. Sinirini kendinden çıkarırdı. Mazoşist değildi ama acı onun için bir zevke dönüşmüştü. Bekle bir saniye o zaman mazoşist olmuyor mu? Her neyse.

Bir birimizi severdik. Bir birimizin en yakın arkadaşıydık. Anne ve babamızın bize vermediği sevgiyi biz bir birimize verirdik. Yine de ona yetmiyormuş demek ki...

Kız kardeşim 17 yaşına geldiğinde biriyle tanıştı. Ondan 1 yaş büyük, benimle yaşıt bir çocuk. İlk başlarda mutlu gibiydi. Bu çocuk onu mutlu ediyordu.

Benim yapamadığımı yapması hoşuma gitmemişti. Onu benden daha çok sevicek diye ödüm kopuyordu. Onu kıskanıyordum...

Yine de kardeşimin mutlu olmasını istiyordum.

İlişkileri 8 ay sürdü. Yeji umutla doluydu ilk başlarda. Annemler bundan şüphelenmeye başlamıştı. Sürekli gülüyor ve neşe saçıyordu. Babamın yemek yerken ona kilolu diye aşağılamasını bile takmıyordu artık.

Ama her şey sadece 2 aylıkmış.

2 ay sonra kardeşim boynunu saklamaya başlamıştı. Fazla kapatıcı kullanırdı zaten. Şimdi daha çok kullanıyordu. Eskisi kadar olmasa da yine sessizleşmişti. Buna rağmen hala onu çok sevdiğinden bahsederdi.

Bir gün eve geldi. Yemek yemeden kendisini odasına kapattı. Sabah okul saatine kadar çıkmadı ordan. Ağlama ve hıçkırık seslerini kendi odamdan duya biliyordum. Onun yanına gittiğimdeyse kendini banyoya kilitlemişti. Hıçkırıklarını bastırmak istiyordu ama çok net duyuluyordu.

Kaç kere kapıyı açmasını söylememe rağmen sadece git demişti. Ordan çıkana kadar gitmedim. Sabaha yakın kapının önünde uyukluyordum. Kapının açılma sesiyle hemen ayağa fırlamıştım. İçeri girdiğimde ağlamaktan gözlerinin şiştiğini görmüştüm. Hiç düşünmeden ona sarıldım. Saçını okşadım. Başını öptüm. Belliki bir şey olmuştu. Anlatmasını bekledim. Israr edersem daha da kötüleşir diye bir şey demedim.

Meğersem sevgilisiyle ayrılmış. 8 aydır onu kullanıyormuş kendi çıkarları için. Hatta bir keresinde annemin altın yüzüğünü paraya ihtiyacı olduğu için ona vermiş. Annem bunu fark ettiği gün dışarda bir yerde düşürdüğünü sanmış.

Kardeşimlede birlikte olmuştu. Her seferinde o bunu istemiyormuş ama sevgilisi bunu bir birlerini sevdikleri için yaptıklarını söylemiş. Onu kandırmış...

Ama mesele onunla yatması ya da ondan ayrılması değilmiş.

Kız kardeşim ondan hamile kalmış. Sevgilisine anlattığında sevgilisi bir bebeğe bakamayacağını söylemiş ve onu terk etmişti o gün. Bana bunları 2 gün sonra anlattı.

Duyduğumda öfke yerine üzüntü duygusu daha ağır bastı. Ama duyan tek kişi ben olmamıştım...

Annem kardeşimin hamile olduğunu öğrenince odaya dalmıştı. Yakasından tutup ona tokat atmıştı. Saçından sürükleyerek aşağı kata indirmişti. Onu durdurmaya çalıştım ama nafile.

Aşağı kata indirdiğinde onu koltukta televizyon izleyen babamın önüne hakaretler yağdırarak atmıştı.

Annem onun hamile olduğunu söylediğinde babam sesini çıkarmadı. Kardeşimi ayağa kaldırdı. O kadar sert bir tokat attı ki, kardeşim yere düştüğünde ağzı kan çanağına dönmüştü. Önüne geçtiğimde bana da vurdu. Kız kardeşime tekmeler atıp hakaret etti.

Bir süre sonra kardeşim bilincini kaybetti. Annem bunu fark ettiğinde babamı durdurmuştu. Sevdiği için değil kocasının katil olmaması için.

Babam onu hastaneye götürmeyi reddetti. Annem benim yardımımla bir şekilde onu hastaneye götürdü.

Hastanede bilinci açıldı. Bebeği iyiymiş. Ama kendisinin çenesi kırılmıştı. Annem onu orda bırakıp gitti. Evden kovulmuştu. Sonradan benimde iletişimim tamamen kesilmişti.

Daha sonra öğrendiğime göre Londradaki anneannemlerin yanındaymış. Oraya nasıl gittiğini bilmiyorum. Ama o zamanlardan bir kaç ay sonra, kardeşim hamileliğinin 6-cı ayındaydı sanırım, anneannem vefat etti.

Onu sadece yılda 1 kere görürdüm. Annemlerin aksine o bizi severdi.

Kardeşim orda yalnız kalmıştı. Anneannemden kalan son bir kaç parça eşya ve parayla nasıl idare etti bilmiyorum. Doğuma 2 ay kala Koreye döndü.

Evimize geri geldiğinde onu görmenin verdiği mutluluk hala aklımda. Yinede içinde bir umut varmış. Eski sevgilisi onu affeder diye. Hala bir umudu vardı. Belki çocuk doğduğunda ister diye...

Annemlere yalvardı. Paraya ve kalıcak bir yere ihtiyacı vardı.

Annem onu görür görmez tokat attı. Babamsa yere itip evden tekrar kovdu. Benim onu görmeme bile izin vermediler.

Stres yüzünden bebeği 7 aylık erken doğumla doğurmuş. O zamanlar çoktan 18 yaşı olmuştu bile. Bir kızı olmuştu.

Peki sonra noldu dersiniz? Gidip iş bulup çalıştı ve çocuğuna baktı mı? Hayır.

Erken doğum yüzünden bebekle birlikte 3 ay hastanede kalmış. Benimse bunlardan haberim bile yoktu.

Hastaneden çıkar çıkmaz eski sevgilisini bulmuş. Ona bebeği göstermiş. Ama o sadece onu ve bebeği istemediğini söylemek yerine bebeğin başkasından olduğunu söylemiş ve hakaret etmişti.

Ya sonra ne oldu?

Kızını bir yetimhaneye bırakmış.

Sonraysa bir mektup ve akşam saat 9 haberleri...

"Bu gün Seulde Han nehrinde kayalıklara vurmuş bir kadın cesedi bulundu. Cesette yapılan incelemeler sonucu cesedin sahibinin henüz daha yeni reşit olmuş Hwang Yeji'e ait olduğu tespit edilmiştir. Otopsi raporuna göre şahısın 3 ay önce Seul devlet hastanesinde doğum yaptığı bilinmektedir. Polis bunun intihar olduğunu söylüyor. Yinede olayla ilgili araştırma devam etmekte. Şahsın ailesine baş sağlığı diliyoruz"

Sağ ayakla BİSMİLLAH diyip ilk bölümü atıyorum. Yalnız açıklamada uyarısı var pekte imanlı bir kitap olmiycak.

Blackpink'in Seul konserini nasıl buldunuz? Jennie'nin yeni solo şarkısını peki? Bence çooook efso bir şeydi. İnsanın dans edesi geliyordu.

Yg bey olmayan beyefendisi, sen niye benim Jisooma solo yaptırmıyon he?

Gidle'ın yeni albümünü dinlediniz mi? Çok süperdi title. Dinleyin dinlettirin. Stream kasın queenlerime

Criminal • HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin