8. Bölüm

330 54 34
                                    

"Bu mu?"

"Evet"

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Şaka yapamadığımı daha öncede söylemiştim" gayet ciddi bir şekilde dedi bunu.

"Plandan kastın bu muydu senin?"

"Evet"

Sinirle güldüm. Odanın içinde iki yana gidip geliyordum. Aniden önünde durduğumda bağırmaya başladım.

"Bana bak çocuk! Elimizde silahlarla düz yol bir bankaya dalmak bir plan değil!"

"Daha iyi bir fikrin mi var? Ayrıca aynı yaştayız." Benim aksime sakince konuştuğunda tekrar ona sinirle baktım.

"Yok. Ama en azından senin gibi ani yapılıcak bir işe plan demiyorum"

"Akşam banka kapanmadan önce gidiyoruz. O zamana kadar bir planın yoksa ne yapıcağımızı biliyorsun"

"Silah kullanmayı bile bilmiyorum!"

"Merak etme. Onu kullanmiycaksın zaten. Yani gerekmezse. Sadece korkutmak için."

"Şu anlaşmayı tekrar gözden geçirelim mi?" Dedim gözlerimi kısarak.

"Ah inanki çok isterdim ama birine sözüm var ve gitmeliyim. Sende gel istersen hem-"

"Sadece defolup git!"

"Keyfin bilir" omuz silkip gitti. Motorun uzaklaşma sesiyle kendimi yatağa atıp elimi saçlarımdan geçirdim. Gerçekten ne yaptığımı bilmiyordum. Neden onun teklifini kabul etmiştim ki?! Ah evet 'yapıcak daha iyi bir işim' yoktu. Ama kesinlikle bu işin sonunda ölücektim.

Zaten istediğimde o değil miydi?

Yatakta yan döndüm.

Belkide bu kadar korkak olmasaydım bende Yeji gibi intihar ede bilirdim. Kendimi öldürmeye cesaret edemiyordum. Bir bakımada zaten ben sadece bedenen yaşıyordum.

Ölümle burun buruna ilk defa geldiğimde direndim. Ama ikinci defa teslim oldum. Hayat neden bu kadar karmaşıktı?!

Belkide bu kadar insanı öldürüceğime kendimi öldürseydim şimdiye daha mutlu olurdum. Sahi insan nasıl mutlu oluyordu?

Bilmiyorum. Onunla tanışana kadar öfke ve üzüntü dışında hiç bir duygu hissetmemiştim. Nerden bile bilirdim ki daha önceden hissetmediğim duyguları onunla hissediceğimi.

Şimdi değil çok kısa bir süre önce gerçektende hayat denilen bu labirentde bana pusula olan o duygu zevkti. İlk kez birini öldürdüğümde ben zevk almıştım. Bana sadist diye bilirsiniz ama hiç kimseyi sebepsiz yere öldürmedim.

Ama uzun bir süre sonra kaybolduğum bu labirentde pusulanın her zaman doğru yönü göstermediğini fark ettim. Gerçekten ama, kim sadece kuzeye giderek yolunu bulur ki?! Nerdeyiz biz Hogwarts da mı?

Kaybettiğim yolda aynı yönde dönüp duruyordum. Her seferinde de girdiğim çıkmaz sokaklar artık bir işkence gibiydi. Ama artık kutup yıldızını göre biliyordum. Benim kutup yıldızım. Bana yön vermek için en tepede parlayan yıldız, yönümü bulmamda bana yardım etti. Ama yine ve yine her zaman olduğu gibi burdada bir ama var. Nefret ediyorum bu kelimeden.

Ama onunda pusula gibi sadece kuzeyi gösterdiğini öğrendiğimde artık çok geçti.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum. O gittikten kısa bir süre sonra uyuya kaldım. Dışardan gelen motor sesine uyanmıştım. Ben başımı kaldırmadan önce kapı kapanma sesini duydum.

Criminal • HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin