27. Bölüm

321 41 137
                                    

Soğuk. O kadar soğuk ki nefesinin buğu gözüküyordu Jisungun.

Kolları iki farklı taraftan zincirlenmiş, dizlerinin üstünde duruyordu. Yukardan çıplak üstüne damlayan soğuk suysa her saniye acısını ikiye katlıyordu.

5 saat önce....

Jisungu barın yakınlarından alan arabada Chanyeol ve onun dışında iki kişi vardı. Chanyeol, Jisung, Seulgi ve diğerleri olmak üzere olan bu 13 kişi, patronlarının tabiriyle birer satranç taşıydı.

Oyunun ana karakteri olan şah patronlarıydı. Chanyeol ve Mark kale, Seulgi ve Nayeon fillerdi. Jaebeomsa piyondu. Geriye sadece 2 at, 4 piyon ve 1 vezir kalmıştı. Oyunu kuran şah olsa bile kazanmak için diğer taşlarada ihtiyacı vardı. Ama tüm o taşların yanında oyunda tüm hareketleri yapa bilen sadece 2 taş vardı: şah ve vezir.

Şahın kim olduğu belli. Peki ya şahın yanında olup onun tüm işlerini diğerlerinden gizli yapan sinsi vezir kimdi? Peki ya en ilginç olanı satrançta 1 takımın 16 figürü olması gerekmez miydi?

Jisung başına geçirilmiş çuvalla bir sandalyeye bağlanmıştı. Karanlık ve soğuk deponun ortasındaydı. Onu getirdiklerinde hava hala karanlıktı. Evet o gün saat sabahın dördüydü. Uyumasına izin verilmedi. Ne bir şey yedi ne de içti.

Yüksek çıkan metal sesiyle içeri birilerinin girdiğini anlamış ve göremese bile başını kaldırmıştı. Kendisine yaklaşan adım sesleriyse bunun kanıtıydı.

Başındaki çuvalın çıkarılmasıyla gözleri karanlığa alışmıştı. Ama hemen ardından depoda kendi bulundukları kısmı aydınlatıcak kadar küçük bir beyaz ışık yanmıştı.

Patronu olan kadın tam önünde durmuştu. Her zamanki gibi ihtişamlıydı. Saçları açık ve yüzünde gece vakti olmasına rağmen asla bir yorgunluk belirtisi yoktu. Ya da bunu çok iyi saklıyordu. Üzerinde beyaz ve açık mavi tonlarında kısa kol bir gömlek vardı. Onunda üzerinden siyah-beyaz renklerinde kısa bir elbise giymişti.

"Ah Jisung.... Hiç akıllanmiycaksın değil mi?"

Jisung cevap vermek yerine sadece ona bakan kadına aşağından bakıyordu. Deponun girişinde Chanyeol ve 2 kişi daha durmuştu. Patronu eliyle Chanyeola gelmesini söylediğinde diğerleri çıkmıştı ve Chanyeol onların yanına gelmişti.

"Şimdi söyle Jisung. Kurallarımı biliyor musun?"

Jisung sessiz kaldı ve kadının gözlerinin içine bakmaya devam etti.

"Bir şey sorduğumda cevap verilmemesinden hoşlanmam Jisung." Chanyeola bakmış ve başıyla Jisungu işaret ettiğinde Chanyeol Jisungun karnına bir yumruk atmıştı.

Jisung acıyla inlerken başını yukarı aşağı salladı.

"Kelimeler Jisung. Kelimelere ihtiyacım var"

"Biliyorum"

"Aferin. O zaman bu gece unutmuşsundur değil mi? Aksi taktirde bana karşı geliceğini hiç sanmıyorum"

"Hiç bir şey unutmadım" dedi Jisung önündeki kadına kafa tutarak.

"Ah Jisung, Jisung, Jisung. Yaptığın onca şeyi görmezden geldim. Genç yaşına verdim. Ama haddini çok aştın. Elimde büyüdün nerdeyse, değil mi? Kaç yaşındaydın seni o çöplükten çıkardığımda? 7 mi? Yoksa 6 mı?"

Kadın sandalyede bağlı olan bedenin etrafında daireler çizmeye başladı.

"O zamandan beri hep dikbaşlıydın. Sana sadece 2 kez tokat atmıştım. Ne için olduğunu hatırlıyor musun?"

Criminal • HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin