Sword of Fire/Hyunlix✓

-1

Merhabalar!

Okunmayacağını bilsemde yayınladığım bir kurgu olucak. Escape With Subject'i yayından kaldırma sebebim taslakta duran bölümlerin saçma olması. Düzeltmek için çok çaba gerekiyor. Bu arada kendim anlatmadığım sürece anlamsız yazıyorum ama deneyeceğim.

İyi okumalar<3
~~~~~~~
Hyunjin'den~

Yine sıkıcı bir aile kahvaltısındaydık. Annem ve babam gençliklerini konuşuyordu ve bundan sıkıcısı yoktu. Sürekli aynı şeyleri anlatıp duruyorlardı. Tabağımı karıştırırken aklımda tek bir şey vardı.

Ateş kılıcı.

Onu yıllardır kimse kullanmaya cesaret edemiyordu. Ama ben bulursam deneyeceğime eminim. Tabiki bulabilirsem.

Annemler sürekli bir odanın kapısını sürekli kilitli tutuyordu. O anahtarı alabilirsem içerde ne olduğuna bakacaktım. Tamam 23 yaşında olmama rağmen çocuk gibi davranıyorum.

Ama merak etmeden durmamın imkanı yok. Sürekli bir kapı kilitli tutuluyor ve ateş kılıcının yeri söylenmiyor. Saçma.

Annem telefonu çalınca konuşmaya ara vermiş ve telefonu açmıştı. Aceleyle bir şeyler konuştuktan sonra hızla babam ile ayağa kalkmışlar ve üstlerini düzeltmişlerdi.

"Oğlum şirkette acil bir iş çıkmış oraya gidiceğiz. Kendine dikkat et"

"Peki anne"

Annemler koşarak evden çıktığında masadan kalktım. Ama annemin oturduğu yerdeki anahtarlar dikkatimi çekti. Sanırım evin anahtarlarını unutmuştu.

Ama garip bir şey vardı, bu anahtar bizim evin değildi. Normal bir oda kapılarının anahtarlarına benziyordu. Belkide o odanın anahtarıda buradaydı.

Denemekten zarar gelmeyeceğini düşünüyorum. Zaten normal bir oda. Bir şey olmaz.

Ayağa kalkıp koşarak o odaya doğru ilerledim. Odanın kapısının önünde durduğumda anahtarları tek tek denemeye başladım. 5 anahtarı denedim ama olmadı. Son 1 tane kalmıştı.

O anahtarıda denediğimde kapı açılmıştı. Vay canına! Sonunda bu odada ne olduğunu görecektim.

Oda 2 kere kilitlenmişti. Kilidi açtığımda içeriye girdim. İçerisi bayağı nostaljik duruyordu. Odanın ortasında bir masanın üstündeki uzun bir kutu dikkatimi çekti.

Kutuya doğru ilerlediğimde bir kilidinin olmadığını fark ettim. Demek ki önemli bir şey değildi. Ama yinede odada dikkatimi çeken tek şey o kutuydu.

Ellerimi kutuya koyduğumda bayağı tozlu olduğunu fark ettim. Sanırım bayağıdır kullanılmıyordu.

Kapağı kaldırmaya çalıştım ama olmadı. 2. deneyişimde açıldığında zafer kazanmış gibi gülümsedim.

İçinde her ne varsa saten kumaşlar ile örtülmüştü. Kumaşları yavaşça kaldırdığımda garip bir metal gördüm. Tamamen kaldırdığımda ise şaşırmıştım.

Çünkü kutuda ateş renklerinde bir kılıç vardı. Kim neden bu kılıçtan korkardı ki? Sadece bir kılıçtı. Korkulacak bir şeyi yoktu.

Ama kılıç sergilenecek kadar mükemmeldi. Üstündeki renkler ile gerçektende ateş kılıcı gibi duruyordu. Kılıcın tutma yeri bile mükemmeldi!

Kılıcın tutma yerini kavradığımda sıcak olduğunu fark etmiştim. Kılıcı kutudan çıkardığımda ucundan ateş çıkmaya başlamıştı. Ateş bütün kılıcı kapladığında şaşkınca bakmakla yetindim.

Bu mükemmeldi! Kılıcın demir kısmı alevler içerisindeydi ve elim yanmıyordu! Kılıcı biraz savurarak oynamaya başladım. Eğer kral olsaydım böyle bir kılıcı almak için her şeyimi verirdim!

Kılıcın alevleri sönmeye başladığında yüzüm düştü. Daha eğlenememiştim ama kılıcın ateşi sönmüştü. Bu sıkıcıydı kabul ediyorum.

Kim bu kılıçtan korktuysa cidden aptal olmalıydı. Sadece bir kılıç ne olabilir yani?

Kılıcın üstündeki garip bir işaret yanmaya başladığında uykum gelmeye başlamıştı. Neden bir anda uykum gelmişti ki?

Fazla hareket etmeye üşendiğim için elimdeki kılıcı bırakmadan yere oturdum ve başımı duvara yasladım. Çok uykum gelmişti, oysaki 3 saat önce uyanmıştım.

Göz kapaklarım ağırlaşırken kılıcın üstündeki işaret dahada parlamaya başlamıştı. Gözlerimi kapatmamak için büyük bir çaba harcıyordum yahu!

İlk defa bu kadar uykulu olmuştum. Gözlerim kendiliğinden kapanıyordu. En sonunda dayanamayıp gözlerimi kapattım. Ondan sonrası ise karanlıktı.

_____

Nasıl olduğu hakkında bir fikrim yok. Eğer anlatım şeklimi beğenmediyseniz normalde yazdığım şekilde yazarım. Yazım yanlışlarım varsa özür dilerim.