Merhabalar!
Ben geldim! Bundan sonra açıklamada yazan yeni bölüm günlerine göre yeni bölüm gelecek. Eğer diğer devam eden ficlerimi de okuyorsanız onların da yeni bölüm gelme günlerine göz atabilirsiniz! Kesinlikle VLC ye smut yazamadığım için buna yb atmıyorum.
İyi okumalar<3
~~~~~~~~~~~Acıktığım için kalktığımda kendi odama girmeye üşenmiş ve Felix'in hanboklarından giymiştim. Umarım kızmazdı...
Üstümü giyindiğim gibi aşağı inip mutfağa giriyordum ki biri kolumdan tutup merdiven altına çekmişti beni. Ne oluyor lan!
"Seni gidi orospu! Kralın altına girdin mecburen de Kral seni seçti değil m- Aa, bak sen. Üstünde de ne tesadüfse Kralın giydiği hanboklardan var. Yine altına girdin değil mi sikik!"
"Götümle gülüyorum. Kiminle konuştuğunun farkında mısın? Her ne kadar Kral ile evlenecek olsamda evlenmeden önce de kral kadar yetkiye sahiptim. Hem sen bir cariyesin. Cariyeler sarayda ne için olur? Sadece kralı rahatlatmak için değil mi? O zaman orospu ben değil siz oluyorsunuz. Ve şunu da hatırlatayım, ben kral ile birlikte olduysam aramızda bir ilişki vardır ve bunu birbirimiz ile tamamlanmak için yapmışızdır. Seni ilgilendiren hiç bir bok göremiyorum"
"Seni var ya!"
Elinde tuttuğu çakıyı karnıma sapladığında acıyla çığlık atmıştım. Fakat bu beni engellemezdi. O yüzden yanımda ne olur ne olmaz diyerekten getirdiğim ateş kılıcını çıkarmış ve boğazına yaklaştırmıştım.
"Seni alçak! Beni bıçakladın ha!? Sanki öleceğim! Şimdi kim kimden güçlü görelim! MUHAFIZLAR! Götürün bu cariyeyi zindana! Felix karar verecek ona ne olacağına!"
Cariye korkuyla titrerken muhafızlar koşarak gelmiş ve cariyeyi almışlardı. Bana kimse böyle davranamazdı!
"Bay Hyunjin! Ah dikiş gerektirecek bir yara olmuş! O cariyeyi öldürseydiniz keşke!"
Buranın hekimi olan Jisoo geldiğinde hemen yarama bakmıştı. Onunla dün pasta dağıtırken tanışmıştık.
"Yürüyebilecek misiniz? Yoksa hemen birilerini çağıracağım! Ah durun çakıyı hareket ettirmeyin, ne kadar ölümsüz olsanızda aldığınız darbeler normal insanın hissedeceği kadar olur!"
"Hyunjin!"
Ben acıyla kıvranırken Felix endişeyle koşarak gelmiş ve beni kucağına almıştı. Hanbokun kumaşı ile kan kaybetmemi önlerken Hemen beni tedavi odasına götürmüştü.
"Jisoo sen Hyunjin ile ilgilen ben geliyorum"
-
Yaraya dikiş atılmıştı ve şu an Felix'in odasında uzanıyordum. Bu gün onun hanbokunu mahvetmiştim. Ne kadar pahalı kıyafetler olduğunu biliyordum ve bu yüzden pişmanlık hissediyordum.
Felix odaya girdiğinde üstü tamamen kandı. O cariyeyi mi öldürmüştü? Ne olduğunu sormak için doğrulacaktım ki karnımda hissettiğim acı ile inlemiştim.
"Hyunjin sen hareket etmemeye çalış ben yıkanıp geliyorum"
Felix dolabından bir hanbok alıp banyoya girdiğinde onu beklemeye başlamıştım. Yaklaşık 15 dakika içinde nemli saçları ile giyinik bir şekilde çıkmıştı.
Yanıma geldiğinde doğrulmama yardım etmiş ve arkama bir yastık koymuştu. Sonrasında ise yanıma oturmuştu.
"İyi misin?"
"İyiyim sadece biraz acıyor"
"Buna sevindim. Şimdi sadece yaranı göster bana"
Geceliğimi kaldırdığımda yaram gözükmüştü. Felix elini yaramın üstüne koyup biraz bekledikten sonra elini kaldırdığında yara yok olmuştu.
"Nasıl oldu bu?"
"Sır olarak kalsın"
Onun benim için yaptığı şeylere bakınca benim onun için ne yaptığımı düşündüm. Sadece beni satsanız anca alabileceğiniz bir hanboku kanla kaplayıp bir kesik oluşturmuştum.
"Hanbok için üzgünüm. Çok pahalı olmalıydı. Ve senden izin almadan giyindim"
"Siktir et. İstediğini de giyin. Kimse sana karışamaz"
"Teşekkürler Felix"
Aslında iyi adamdı. Onunla evlenmekten üzüntü duymuyordum. Sonuçta iyi biriydi ve tanrı isterse her şey olabilirdi. Yani her şeyin olanağı var.
"Hyunjin seni iyileştirdiğime göre yarın büyük bir törenle evleniyoruz"
"Neden bu kadar erken? Birbirimizi biraz daha tanırsak belki daha iyi bir evilik olabili-"
"Hyunjin. Neden seni seçtiğimi merak ediyorsun değil mi? Dinle beni. Sen doğduğundan beri ruhun hep bu saraydaydı. Arada sabahları görünür ve kaybolurdu. Gece olduğunda ise her zaman sarayın içinde gezerdi. Ve sen buraya gelmeden 1 gün önce, ruhun acı çekiyordu. İlk defa gördüğüm bir şey bu. Ruhun bu saraya aitti ve bir an önce buraya gelmezsen o dünyada ölecektin. Bende bütün herşeyi planlayarak seni aldım saraya. Bunu bir kişiye anlattığımda bunun sadece benim gibi güçlere sahip olan kralların eşleri dünyaya geldiğinde yaşanabileceğini söyledi. Yani anlayacağın o dur ki, sen ve ben eşiz. Ve sen doğduğundan beri bu saraya aitsin ve yanımdaki tahtın sahibisin. Bu bizim kaderimiz"
_______________
Fic nasıl gidiyor en ufak bir fikrim yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sword of Fire/Hyunlix✓
FantasyHwang ailesi köklü bir geçmişe sahipti. Hwang ailesinde bir kılıç vardı, ateş kılıcı. Yıllardır kimse kullanmaya cesaret edemiyordu. Tâki Hyunjin bulunca deneyip ateş sarayı olarak bilinen Lee krallığında uyanana kadar. -SemeLix