Merhabalar!
Geldim sonunda be! Geciktiğim için özür dilerimmmm.
İyi okumalar<3
~~~~~~~~~Şaşkınlıkla Felix'in dediklerini sindirmeye çalıştım. Vay be.
"Şimdi eğer sende kabul edersen yarın evleneceğiz"
"K-kabul ediyorum"
"Tamam. Yarın sen senin için seçtiğim hanbokları giy"
"Şey..."
"Efendim?"
"Cariyeler?"
"Bu gün hepsini göndereceğim sen sıkıntı etme. Hem Hyunjin istersen bu gün seni yakınlardaki bir gölete götürebilirim"
"Benim için işlerini aksatm-"
"Haydi üstüne benim kıyafetlerimden giy gidiyoruz"
Odadan sırıtarak çıktığında yan bir bakış atmış ve ayağa kalkmıştım. Dolabını açıp bana uyabilecek bir hanbok bulup üstüme giydiğimde hazırdım.
Odadan çıktığımda Felix kapının önünde bekliyordu. Niye bu kadar beklemişti?
-
Beraber gölete gelmiştik. Geldiğimizden beri konuşuyorduk.
"Gölete girmeye ne dersin?"
"Bilmem"
"Çıkar o zaman üstünü"
"H-ha?! Niye çıkartayım!?"
"Hyunjin korkma yemem seni. Hemde ben de üstümü çıkartacağım. İç çamaşırımız kalacak merak etme"
"Tamam girelim"
Üstümüzü çıkartırken Felix'in kasları radarıma yakalanmıştı. O çoktan çıkarmıştı üstünü.
Bende çıkardığımda hanbokları almış ve bir ağaca asmıştı. Yarı çıplak olduğum için utanırken Felix ayakkabılarını çıkarıp gölete girmişti.
Bende ayakkabılarımı çıkartıp yavaşça ayaklarımı soktuğumda korkmuştum. Yavaşça girdiğimde ise boğulma korkusu yüzünden bağırmış ve kıyıdan tutunmuştum.
"Felix korkuyorum!"
Felix hemen gelip ellerimi tutmuştu. Ama ben yinede korkuyordum. O yüzden ellerini bırakıp sarılmıştım.
Ellerini belime koyduğunda gerilmiştim. Yanaklarım ısınmaya başlamıştı.
"Ellerini omzuma koy. Ben seni belinden tutarak hareket ettireceğim"
Dediğini yaparken o yavaşça geriye doğru yüzmeye başlamıştı. Bende ona ayak uydurmaya çalışıyordum.
"Hayır ben yüzmeyeceğim korkuyorum"
"Gel bakalım"
Felix üstüme su sıçrattığında saçlarım ıslanmıştı. Bende sinirle ona sıçratmıştım. Fark etmememiştim ama Felix beni tutmuyordu.
Su savaşına başladığımız sırada Felix biraz uzaklaşmıştı. Yanına gitmeye korkuyordum.
Ben ayağıma değen minik balıklar yüzünden gıdıklanırken Felix'in olduğu tarafa baktığımda yoktu.
Endişeyle oraya gittiğimde onu bulamadım. Bir şey mi olmuştu?
"Felix!? Felix neredesin?!"
"BÖÖ!"
Suyun altından bir anda çıkan Felix korkarak ağlamaya başlamıştım. Yüksek seslerden korkuyordum...
"Hey, hey ağlama Hyunjin"
Felix bana yaklaştığında korkuyla sarılmış ve sırtına bir yumruk atmıştım. Bu beni endişelendirdiği içindi.
Bacaklarımdan tutarak benimle beraber göletten çıkmıştı o sırada ben sadece hıçkırıyordum.
"Özür dilerim korkutmak istemedim Hyunjin"
Beni kucağında tutuyordu. Özrünü kabul ettiğimi belirtmek için daha sıkı sarılmıştım.
Kucağından indirdiğinde çocukmuşum gibi giydirmişti beni. Gördüğüm ilgi hoşuma gidiyordu.
Felix de giyindiğinde elini tutmuştum. Hava kararmaya başlıyordu.
"Gidelim bakalım küçük müstakbel eşim"
"Sus!"
-
Saraya girdiğim gibi Felix beni omzuna atmış ve odasına koşarak götürmüştü.
Sarayı terk etmeye başlayan cariyelerin bakışlarını bu garip durumumuzu izlerlerken fark etmiştim.
Banane.
Felix hızla beni yatağa oturtup getirdiği havlu ile saçlarımın nemini alırken gözlerimi kapattım. Çünkü mayışmama sebep olmuştu.
Bir kaç dakika sonra havluyu çekmiş ve elleri ile saçlarımı karıştırmıştı.
"Bir çocuk gibisin Hyunjin"
Gözlerim kapalı bir şekilde beklerken yanağımda hissettiğim dudaklar ile gözlerimi kocaman açmıştım.
Ben şok ile elimi yanağıma koyduğumda Felix kıkırdayarak saçlarını kurulamaya başlamıştı.
Ah! Geçen beni susturmak için dudağımdan öpmüştü! Kulaklarıma kadar kırmızı olduğumu hissediyorum.
Bunu önemseyemeden kapı çalmıştı. Kalkıp açtığımda Rosé, Seungmin, Yeonjun, Lisa ve Jeongin kapıda bekliyordu.
"Gel buraya düğüne hazırlayacağız seni"
Beni çekiştirerek hamama götürdüklerinde Yeonjun, Jeongin ve Seungmin içeriye girmişti. Benim üstümü çıkartırken sadece iç çamaşırım kalmıştı.
Üçüde benim temizliğim ile ilgilendikten sonra üstüme bir havlu verilmişti. Sonrasında ise beni bir yere oturtup Rosé ve Lisa bakım yapmaya başlamıştı.
Bu neydi ya! Ne kadar şey vardı burada!
Rahatıma bakarken rahatladığımı hissediyordum. 3 saat sonra masaj, bakım, ölçü alma ve hazırdım.
_____
Mina i am so gay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sword of Fire/Hyunlix✓
خيال (فانتازيا)Hwang ailesi köklü bir geçmişe sahipti. Hwang ailesinde bir kılıç vardı, ateş kılıcı. Yıllardır kimse kullanmaya cesaret edemiyordu. Tâki Hyunjin bulunca deneyip ateş sarayı olarak bilinen Lee krallığında uyanana kadar. -SemeLix