Merhabalar!
Kuşum küfür ediyor bana. Sonrada elimle çiftleşmeye çalışıyor. Ne yapacağım HELP ME.
İyi okumalar<3
~~~~~~~Uyandığımda gözlerimi açmaya üşeniyordum. Biraz daha uyusam sorun olmazdı. Şu bayağı kaliteli yatakta uyumak hoşuma gitmişti. Ve üstümdeki satenimsi gecelik ile çok rahattım.
Bir dakika ben en son kılıç ile beraber uyumuştum. Nasıl yataktayım?
Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir odanın tavanını görmüştüm. Etrafıma bakındığımda ise bu odanın eski dönemlere göre düzenlendiğini fark ettim.
Ben neredeydim?
Ayağa kalktığımda ilk işim odadan çıkmak olmuştu. Kapıyı açtığım gibi gördüğüm iri yapılı demir zırhlar giyen adamları görünce korkup popomun üstüne düşmüştüm.
"Aa! Siz kimsiniz! Yoksa beni kaçırıp organlarımı mı çalacaksınız! Tanrım ölmek için çok gencim!"
"Ne diyorsunuz siz? Biz sizi ormanda baygın bulduk"
"Hayır hayır beni kaçırdınız işte! Öleceğim bu genç yaşımda! İmdat! Kurtarın beni! Organ mafyası va-"
"Bu ne kargaşa muhafızlar?"
Bayağı kalın bir ses duyduğumda susmuştum. Bu nasıl sesti arkadaş? Altıma yapacaktım korkudan.
Buraya doğru gelen adan ile ağzım açık kalmıştı. Kraliyet kıyafetleri ile uzun bir adam buraya gelmişti. Sanırım oyun oynuyorlardı bana!
"Misafirimiz uyanmış bakıyorumda. Bir kralın önünde nasıl saygı göstereceğini bilmiyor galiba"
Cidden inanmaya başlıyordum bir krallıkta olduğuma. Adamın elindeki kılıcı görünce göt korkusu ile ayağa kalkmış ve selamlamıştım.
"Muhafızlar, işinize dönebilirsiniz. Misafirimizde beni takip etsin"
"Ben mi?"
"Senden başka etrafımda misafir göremiyorum. Eğer yürüyemiyorsan seni sürükleyerek götürebilirim"
"Yürüyebiliyorum tabikide"
"O zaman peşimden gel"
"Sizi tanımıyorum niye geleyim? Organ mafyası olmadığını nereden bileyim?"
"O ne demek? Sen galiba hafizanla beraber beyninide kaybetmişsin"
"Sensin beynini kaybeden"
Çenemden sertçe tutulması ile korkmuştum. Bu adam neye bu kadar sinirlenmişti ki?
"Karşında ateş sarayının kralı varken nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun!"
Sanırım yavaşça inanmaya başlıyordum çünkü bu adam çok ciddi konuşuyordu. Tanrım nereye düştüm ben?
"Şimdi beni takip et yoksa seni zindana atarım. Zaten bir kral ile konuşmanın sınırlarını aştın"
"Ben neredeyim ilk önce onu söyle"
"Ateş sarayı olarak bilinen Lee krallığındasın"
Konuşmama izin verilmeden bileğimden tutup peşinden sürüklemeye başlamıştı. Cidden dediğini yapıyordu bu deli kral!
Beni sürükleyerek bir odaya getirmişti. Ama odanın içinde değilde kapının önünde bekliyordum. Niye böyle gizli odalar olmak zorundaydı?
"Ateş kılıcını kullanabildiğini biliyorum. Ateş kılıcı seni seçti. Ben o kılıcı kullanabilen nadir kişilerdenim. Ve buna sende eklendin"
"Eee ne olmuş bunda?"
"Bundan sonra benimle aynı katta uyuyacaksın, benimle beraber yemek yiyeceksin, her geziye gittiğinde benimle geleceksin demek küçük Hwang"
"Ben küçük değilim! Burada nasıl yaşanılır bilmiyorum bile!"
"Sesini alçalt!"
"Alçaltmıyorum! Beni istediğin yere götüremezsin buna hakkın yok!"
"SANA SESİNİ ALÇALT DEDİM!"
"Ama hem ailemi aldın benden şimdide özgürlüğümü kısıtlıyorsun. Ailemi şimdiden özledim bile. Ben onlarsız nasıl yaşayacağım şimdi"
Sinirlerim artarken kral denilen şeyi boğmamaya çalışıyordum. Ben bir oyuncak değildim ki onun istediği yerlere gideyim.
"Ne yapabilirim ben! Kullanmasaydın kılıcı!"
Hem ailemi elimden alıyordu hemde bağırıyordu! Hah!. İşaret parmağımı yüzüne yaklaştırıp sallamıştım. Lanet olsun neden bu kadar garip bir yere düşmüştüm!
"Sen... sen acımasızsın. Beni kukla olarak görüyorsun ve ailemden ayırıyorsun. Birde birde üstüne bana bağırıyorsun. Ben gidiyorum"
Biraz önce çıktığım odaya gidecektim ki bir anda sırtım duvarla buluşmuştu. Korkuyla kapattığım gözlerimi açtığımda mavi gözlü ve çilli bir yüz ile karşılaşmıştım.
"Seni bir oyuncak olarak kullanmıyorum. Şu an neredeyse seni benimle aynı konuma yükseltiyorum ve sen bana acımasız diyorsun. Bir daha benimle saygısızca konuşursan cidden kafanı kopartırım"
______
Evet bok gibi oldu arkadaşlar. İlhamsızlığın sonucu oldu bu bölüm 💩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sword of Fire/Hyunlix✓
FantasiHwang ailesi köklü bir geçmişe sahipti. Hwang ailesinde bir kılıç vardı, ateş kılıcı. Yıllardır kimse kullanmaya cesaret edemiyordu. Tâki Hyunjin bulunca deneyip ateş sarayı olarak bilinen Lee krallığında uyanana kadar. -SemeLix