Cevap

819 104 56
                                    

Buğra'nın odasında otururken "Annem ile babama bir şey olmaz, değil mi?" diye sordum. 

"Olmaz, endişelenmene gerek yok." dediğinde sıkıntıyla derin bir nefes verdim.

Buğra üzerindeki tişörtü çıkarıp sandalyesinin üstüne koyarken "Hem Batın ve Ekin nöbet tutacak. Onlar olağandışı bir durum gelişirse fark edip müdahale eder." dedi.

"Biliyorum ama onlar benim ailem. Onlar için endişeleniyorum." dedim.

Buğra üzerine başka bir tişört geçirdikten sonra diğer tişörtünü kirliye attı ve yanıma geldi.

"Faruk Çetin'in çevresinin hedefi sensin. Ailene zarar vermek pek onların zihinlerine uymuyor. Direkt sana zarar vermeyi tercih ederler." dediğinde ona baktım ve "Mutlu mu olmalıyım?" diye sordum. 

Gülümseyerek yanıma oturdu ve "Senin de yanında ben varım. Sana bir şey olmaz." dedi.

"Babama da söz verdin o kadar. Beni korumak zorundasın." dediğimde yanağımı öptü ve "Tabii koruyacağım ama buna gerek bile kalmaz." dedi.

Merakla ona baktım.

"Neden gerek olmasın? Adamlar bugün ailemle dışarıda yemek yerken bana saldırmayı düşündü. Sen gelip uyarmasaydın belki de..."

"Ama uyardım. Ayrıca gerek bile gerek olmaz dememin sebebi senin kendini rahatça koruyabileceğini bilmem."

Kısa bir aradan sonra "Tabii tedbir amaçlı seni biraz darlayabilirim." dediğinde güldüm.

"Bana bu kadar güvenmen gözlerimi yaşartıyor." 

"Güvenmemekle alakası yok. Bu sadece bir önlem. Ne olur ne olmaz."

"Beni sen eğitiyorsun, bana bir şey olmaz." dediğimde güldü ve "Öğrencilerim eğitim sonunda dört dörtlük olur." dedi.

"Kendine pek de güveniyorsun."

"Sadece biliyorum."

Gülerek "Ben uyuyacağım." dedim. 

"Çok uykun yoksa başka bir işimiz var." dediğinde ne olabileceğini düşünerek ona baktım.

"Ne işi?"

Buğra üzerime doğru eğildikten sonra "Sen neden benim notuma cevap yazmıyorsun?" diye sordu.

"Onca işin arasında kaynadı o."

Kaşları çatılırken "Kaynayacak bir konu muyum ben?" diye sordu.

"Bir katili yakalamaya çalışıyorduk."

"Kim bilir notu nereye atmışsındır." dediğinde gözlerine baktım ve göz temasını kaçırmadan masasının üzerine bıraktığım çantama uzandım.

Buğra'nın alt dudağı kıvrılırken çantamı alıp içinden bana yazdığı notu çıkardım. 

"Cevap yazamamış olabilirim ama notumu asla bir yerlere atmam." dedim.

"Benim gibi tüm notları bir yerde saklıyorsan tatmin olurum anca." dediğinde "Odamda, bir aradalar. Boş zamanın olunca gidip bak." dedim.

Gülerek "Notuma cevap yok mu?" diye sordu.

"Yanında okuyup yazmamın ne anlamı var ki?"

"Cevap bekleyen bir ben olduğum için belki acele etmek istersin." 

 "Öyleyse daha bekletmemek gerekir." 

"Kesinlikle." 

Notu açarken nota baktığını görünce "Bu benim notum, sen kendi notlarına bakarsın." dedim. 

"Demek öyle." dediğinde "Öyle." dedim. 

"Öyleyse ben de benimkine bakarım." dediğinde kendisine yazacağım cevabı kast ettiğini sanmıştım ama o, bana bakıyordu.

Benimkine...

Onunki...

"Sana yazacağım cevabı kast ettiğini düşünmüştüm."

"Çünkü onu da kast ettim."

"Kelime oyunu mu yaptın az önce?"

"Fazla anlaşılmaz mı oldu?"

"Hoşuma gitti aslında. Anlaşılınca "Vay be, o yönü de var." dedirtiyor, insana."

"Aklımda bulunsun, daha fazla yapayım."

Gülerek "Şimdi izninle notumu okuyacağım." dedim.

"İzin senindir."

Buğra bana bakmayı sürdürürken notumu okumaya başladım.

"Kendimi cezalandırma konusu ne kadar bir delinin yapacağı işe benzese de sana yardım ederim. Her yerde, her durumda, her şartta sana yardım ederim. Bu beni deli mi kılar? Sanırım insan kendine teşhis koyamıyor."

Buğra'ya döndüm ve "Hayır, deli değilsin." dedim. 

"Neyim öyleyse?"

"Bilemem, uzman değilim ama bana göre..." 

Bana yaklaştı ve devam etmem için "Evet?" dedi.

"Bana delisin."

"Uzman olmamana rağmen çok iyi teşhis koyuyorsun." diyerek bana daha çok yaklaşınca ona baktım.

"Eğitmenim sensin."

Gülümseyerek bana baktığında göz göze gelmiştik.

Kalbimin atış hızını işitirken utanmaya başlamıştım.

Kaçmak için "Sana cevap yazmak için kalem kağıt almalıyım." deyip ayağa kalktığımda Buğra elimden tuttu ve "Ben cevabımı çoktan aldım." dedi.

"Ama..."

Cümlemin bitmesine izin vermeden beni yatağa çekince ona baktım. 

Gözlerini yumarak bana yaklaştığında sadece susup ona ayak uydurdum.

44. BirimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin