Deniz kenarına geldiklerinde Hyunjin etrafta gözlerini gezdirdi. Masmavi suyu olan denizin üzerinde parlak ışıltılar vardı. İnsanlar, ışıltılar yüzünden burayı büyülü göl olarak adlandırıyordu. Bir kere içine giren bir daha çıkamadığı için de hiç bir insan buraya yaklaşmıyordu.
"Bu daha zor olacak gibi hissediyorum." Diyen Jisung'a karşı kafasını salladı Hyunjin.
"Bana da öyle geliyor. Hazır mısın?" Jisung kafasını sallayarak onu onayladığında derin bir nefes vererek gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı.
"Napıyorsun lan." Diyerek eliyle gözlerini kapattı Jisung. Hyunjin ona arkasını dönen Jisung'a göz ucuyla bakarak tamamen soyunmuş ve suya atlamıştı.
Jisung su sesini duyması ile arkasına dönmüş suyun içindeki Hyunjin'i gördüğü gibi ağzı bir karış açılmıştı.
"Suprise" dedi Hyunjin gülerek "Kapa ağzını peri girecek."
"Sen- sen." Jisung konuşmayacağını anladığında elini ağzına kapatmıştı.
Hyunjin deniz adamına dönüşmüştü. Sarıya dönen saçları, kulakları yerindeki solungaçları, belinin altından masmavi kuyruğu ve anlındaki inciler ile çok güzeldi.
"Beni izlemen bittiyse gel de gidelim." Dedi Hyunjin alay edercesine, hala şok olmuş bir şekide ona bakan Jisung'a karşı.
"Sen-Nasıl ama." Kesik kesik konuşan Jisung'a gülmüş kafasını iki yana sallamıştı.
"Ben periyim Han. İster kanatlanırım istersem de deniz adamına dönüşebilirim." Arkasını dönerek suya dalmış bir tur yüzdükten sonra geri çıkmıştı.
Jisung sonunda kendisine geldiğinde, şapkası ile ayakkabısını çıkartarak su altında nefes almak için baloncuk büyüsü yapmış ve suya atlamıştı.
Bir süre yüzmüşler ama Hyunjin Jisung'un yavaşlığına dayanamayıp durmuştu.
Jisung hem Hyunjin'in ki gibi bir kuyruğu olmadığı için, hem de Hyunjin'in güzelliğine daldığı için yavaş yüzüyordu.
"Bu böyle olmayacak. Bu şekilde devam edersek yarına anca varırız." Dedi Hyunjin ardından Jisung'un elini kavramış yüzebildiği en hızlı şekilde yüzmeye başlamıştı. Eski hızlarının 3 katı kadar hızda gittikleri için 1 saat sonra su altı şehrine varmışlardı.
Şehire girdiklerinde tüm bakışlar onlara çevrilmişti. Bazıları Hyunjin'in güzelliğini konuşuyorken bazıları da bir insanın neden şehire geldiğini sorguluyordu.
Jisung elini kendisine çekerek Hyunjin'i durdurduğunda Hyunjin tek kaşını kaldırmış 'ne var?' dercesine ona bakmıştı. Jisung kafasındaki baloncuk yüzünden konuşamayacağı için asasını çıkarmış ve asasının ucundan çıkan ışıkla yazmaya başlamıştı.
'Kafamıza göre saraya giremeyiz aptal olma. Birilerinden lanetli deniz kızı hakkında bilgi almalıyız.'
"Haklısın." Dedi Hyunjin ve etrafa bakarak onlara yardım edebilecek birilerini ararken. Sonunda onlara bakarak gülüşen üç kızı gördü.
Jisung'a "Gel peşimden." Diyerek kızların yanına doğru yüzmüştü.
"Selam, Ben Hyunjin bu da arkadaşım Hanji."
"Selam! Ben Eunseo" dedi su yeşili kuyruğu ve siyahlı mavili saçları olan kız. "Bunlar da arkadaşlarım Yoreum ve Luda."
Önce pembe saçlı lila rengi kuyruğu olan kız gülümseyerek el sallamış, daha sonra da kahverengi saçlı quantum gri renginde kuyruğu olan kız el sallayarak gülümsemiş, Hyunjin'e selam vermişti.