12

5.2K 643 476
                                    

fıclerıne ayda yılda bır yb atan yazar vardı ona ne oldu bılıyor musunuz? oldu evet

saka maka ıstedıgım yorum sayısı olunca atıyorum sızı kısıtlamak ıstemıyorum ama yorum atın yanı bır zahmet bız de daktılo degılız

__________

alt dudagını emen dudaklar yüzünden kısık sesli inledi. "mm. gerçekten hoş bir hissiyat veriyor."siyah saçlı kız geriye çekilip öptüğü yeri parmaklarıyla okşadı. "şişmiş. acıyor mu?"

jisung kızın beline kollarını sarıp onu kendisine çekti. "acımıyor, uyuştu." tabii ki acıyordu! yine de görünüşü verdiği acıya değerdi.

özgüven yüklenmesi mi dersiniz, yoksa biraz daha farklı olmasına sevinmesi mi dersiniz bilemem. o piercingleri ile kendisini bütünleşmiş hissediyordu.

sınıfın kapısından girmek üzere olan felix seungmin'in kolunu sarsarken onları gördüğünde duraksadı. "oha!" seungmin onun nereye baktığını anladığında göz devirdi.

çilli olan heyecanla sordu. "ne zaman yaptırdın?" soyeon ellerini sevgilisinin omzuna koydu. "çok yakışmamış mı?"

felix ağzını kocaman açarak sarı saçlının şiş dudaklarına daha iyi baktı. "piercing bir insana bu kadar çok yakışmamalı!" ellerini jisung'un çenesine atıp yüzünü sağa sola çevirdi. "siktir, şuna bak seungmin!"

jisung'un dudaklarının köşesine yerleşmiş toplar onun için yaratılmıştı adeta. tarzıyla bütünleşmiş, onu daha da ateşli göstermişti.

soyeon onun tepkisine kocaman güldü. felix'i çok seviyordu, kesinlikle duygularını saklayamayan küçük bir çocuk gibiydi.

seungmin gencin kolunu tutup kendisine çekti. "gel buraya, zil çaldı." felix'i zorla sınıfa sokmaya çalıştı. jisung'un yanına gitmek ve piercingleriyle oynamak istediğini söyleyip duruyordu.

onlar kavga gürültüyle sınıflarına girdiler. jisung ise sevgilisini son kez öptü. "teneffüste yanına gelirim." soyeon gözlerini onun öpücükleriyle kapatırken başını sallamakla yetindi sadece.

jisung giden sevgilisinin ardından sınıfa girdi. sınıftakilerin de piercinglerine olan tepkisi felix'in tepkisinden farksız değildi. yuta yanına gelerek onu darlayıp durmuş, diğerleri çok yakıştığına dair bir sürü övgüler yağdırmıştı.

ancak onun sabırsızlıkla beklediği tepkiler sınıf arkadaşlarınınki değildi.

turuncu saçlı adam içeriğe girdiğinde güldü. diğer herkes gibi ayağa kalktığında öğretmenleriyle gözleri buluştu.

minho kendisine bakan sarı saçlıyı gördüğünde göz devirdi. dün yaptıkları konuşma aklına geldi. derince yutkundu. "oturabilirsiniz."

bir altı ay daha nasıl dayanabilirdi ki bu çocuğu görmeye? tahammülü bile kalmamıştı resmen!

_______

işledikleri konuyu bitirdikleri için öğretmenleri serbest bırakmıştı. jisung ön sırada oturan ve kendi aralarında konuşan arkadaşların muhabbetlerine dahil olmayı seçti.

"ya zaten porsche maldı amına koyayım!" dedi changbin şiddetle. jeongin göz devirip omzundan ittirdi yanındaki çocuğu. "siktir git. seviyordu, ne yapmasını bekliyorsun?"

hyunjin önündeki çiziminden ayırmadan konuştu. "sevgi her şey demek değildir." sevgilisine ilk defa katılmadığını belirtmesi görülmüş bir şey değildi. "sen bana kinn'in yaptıklarını yapsan yüzüne bakmam."

jeongin gözlerini abartılı bir şekilde devirdi. onun tepkisiyle tamamen arkasını döndü. hyunjin'e doğru eğilerek saçlarını öptü. "sana öyle bir şey yapmam." hyunjin'in beyaz kağıda bakan yüzü yumuşadı.

sarı saçlı olan kendini konunun çok dışında kalmış gibi hissetti. neyden bahsettikleri hakkında hiçbir fikri olmayarak konuştu. " onlar kim lan?"

changbin arkadaşının cahiliyetini gözleriyle onu kınamayla süzerek ifade etti. "oyuncular ya, boys love oyuncusu."

jisung büyük bir kahkaha attı. "bl mi izliyorsunuz?"
changbin düz ifadesiyle ona bakmaya devam etti. "evet gizli gay." jisung'un kafasına vurmayı da ihmal etmedi.

sarı saçlı olan elini kaldırıp karşılık vereceği sırada nefret ettiği o ses aralarına girdi. "jisung şuraya geç çabuk!"

kafasını kaldırıp turuncu saçlı öğretmenlerinin gösterdiği yere baktı. hemen kendi masasının önündeki yer yoona'nın yanıydı.

yoona önce jisung'a, sonra öğretmenlerine baktı.  "hocam-" diye itiraz mırıltıları döken kıza sinir oldu. sanki o bayılıyordu ona. "sus yoona," dedi minho.

normalde olsa bunu yapmaz, inkar ederek yerinde kalmak istediğini söylerdi ancak bunların hiçbirini yapmadı.

changbin'in gergince kendisini süzdüğünü bilerek çantasını toparladı. "özür dilerim kanka."  jisung çantasını omzuna asarken kafasına yapıştırdı yavaşça. "öğlen yemeğimi sen al, ödeşiriz."

çift onların atışmasına gülerken, changbin de gülerek konuştu. "çıkarcı piç."

sarı saçlı genç arkadaşının küfürlerini duymazdan gelerek kızın yanına oturdu. çantasını sıraya bıraktığı an yoona'nın üstündeki rahatsız edici bakışlarına aldırmadan minho'ya baktı.

turuncu saçlı adamın gözleri jisung'un şiş dudaklarına odaklandı bir anda. daha önce piercingleri olup olmadığını düşündü.

sarı saçlıya asla dikkatli dikkatli bakmadığı için bu ayrıntıyı kaçırmış olabilirdi. "dudağındakileri yeni mi yaptırdın?" diye sordu çenesiyle işaret ederek.

jisung sarı saçlarını karıştırırken hem geç fark etmesine, hem de daha önce olmadığını bilmeyecek kadar dikkatsiz olmasına şaşırdı. "evet, dün." öğretmeninin kendisine olan ilgisi takdire şayandı gerçekten de.

minho ağır ağır başını salladı. diğer meslektaşlarının yapacağı gibi onları çıkartması için bağırıp çağırmalıydı. fakat bunu burada herkesin gözü önünde yapmayacaktı. her şeyin bir sırası vardı.

___________

jısung'a kendımden bır seyler katmalıyım dıye dusunerek tamamen kendım gıbı yazmısım amk
neyse jısung'un pıercınglerı snake bıtes bılmeyenler ıcın su👇🏻

jısung'a kendımden bır seyler katmalıyım dıye dusunerek tamamen kendım gıbı yazmısım amkneyse jısung'un pıercınglerı snake bıtes bılmeyenler ıcın su👇🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

dudak benım dudagım bakarak 31 cekmenızı yasakladım🙄

teacher's pet • minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin