teacher's pet • minsung

28

selam!! resmen uc gundur yb atmıyormusum bu bızım ıcın buyuk bır eksıklık !! 😤
benı ve tsp'ı ozledıgınızı varsayarak, ayrıca sınırlarımızı da bıldıgınızı umarak bolume gecmenıze ızın verıyorum efendım.

keyıflı okumalar! 💓

__________________________

"ona güveniyor musun ?" önce önüne koyulan bardağa, sonra soruyu soran arkadaşına baktı dalgınca. "bakma bana öyle, kimden bahsettiğimi biliyorsun."

cumartesi günlerinin rutinini bozmamış, yine jisung ile tanıştığı o bara gelmşti kafa dağıtmak için. bunu o yaz gecesinden sonra hemen hemen her haftasonu tekrarlıyordu.

burası oldukça hoş bir mekandı. insanların kimseye zararı yoktu, herkes eğlenmenin ne demek olduğunun farkındaydı. minho bu yüzden seviyordu burayı.

başını kalabalığa çevirdi. arkadaşının onun için doldurduğu içkisini yudumlarken,  "güvenmek mi?" güler gibi ses çıkardı bu saçma soruya. "jisung gibi erkeklere güvenilmez."

sunghoon'un dudakları alayla gerildi. "güvenmek isterdin," dedi sorar gibi. "hadi ama, yirmi yaşında bir veletin seni düşürdüğü duruma bak!"

minho onun yaptığı ufak çaplı şakaya gülmedi.  sunghoon'u baştan aşağı süzdü. "onu tanısaydın böyle konuşmazdın," dedi gözlerini devirerek. "hem sen de çok büyük sayılmazsın."

jisung'a diyordu ama kendisi de henüz yirmi iki yaşındaydı. küçük sayılmazdı tabii, yine de  minho'ya göre öyleydi.

sunghoon cevap vereceği sırada kendisine seslenen kadına baktı. alelacele tezgahın diğer tarafına geçerken bar taburesinde oturan arkadaşına seslendi. "bekle hemen geliyorum." minho işini rahatça yapabilmesi için onu başıyla onayladı.

jisung ile yaşadıkları olayın absürtlüğünü aşmaya çalıştığı zamanlarda tanışmışlardı sunghoon'la. minho buraya ağlamaya her geldiğinde, genç onun dayanacağı omuz olmuştu.

minho başlarda onun samimiyetini gerçek bulmasa da, zamanla aslında ne kadar masum olduğunu anlamıştı.

dalgınca sunghoon'u izlerken tezgaha koyduğu telefonunun ekranı yanıp söndü. bardağını bırakırken titreyen telefonunu aldı eline.

jisung
neredesin?
acil cevap ver minho

minho
bu ne acele
hem ne yapacaksın nerde olduğumu

jisung
konuşmamız lazım

minho
ne konuşacağız

jisung
geldiğimde öğrenirsin minho
uzatmak yerine nerde olduğunu söyle

minho
📍konum

jisung
yaklaştığımda yazarım

minho
peki

görüldü.

sunghoon beyaz tişörtünün kollarını iyice çekiştirip, kaslarını meydana çıkartırken kendince şov yapıyordu. "neye bakıyorsun öyle?" diye sordu hâlâ telefona bakan kızıl saçlıya.

minho görüldü ibresini izlemeye devam ederken arkadaşının kendisine seslenmesiyle irkildi. "o yazmış-"

sunghoon onu başıyla onaylarken tezgahın altından çıkardığı tekila bardaklarını minho'nun önüne koydu. "ne diyor?"