16

5.5K 637 527
                                    

merhabalar oy ve yorum sınırımız var bu bolumde
oy 65, yorum 200 olacak sekılde
sınırlar gecıldıgınde gorusuruz 🫶🏼

__________

You love it when i go there
You love the way i use it
You love that i don't play fair

"bir daha böyle bir olayla karşılaşmak istemiyorum," diye hayıflandı adam. "hele ki ikiniz... sizden böyle bir şey beklemezdim."

mavi saçlı genç kendisini savunmak için bir adım öne çıktı. "hocam benim bir suçum yok diyorum , hiçbir şey yapmadım bile!" sonlara doğru yükselen sesi müdürlerinin yüzünü buruşturmasına sebep oldu. "bu bana bulaştı ya!"

jisung onun kendisine 'bu' diye seslenmesiyle mavi saçlı çocuğa doğru bir adım attı. "düzgün konuş." siyah saçlı kız araya girerek ellerini sevgilisinin göğüsüne koydu durması için. jisung'un onu bir de müdürün karşısında dövmesi hiç hoş olmazdı.

"jisung geç yerine, sen de bağırma soobin! on kere anlattın olayı anladık." gözlerini onun yanında dikilen sarı saçlı çocuğa çevirdi. "niye böyle bir şey yaptın jisung? arkadaşının yüzüne bir bak."

soobin'in dağılmış üstü, kaşındaki derin yara ve kendisine olan sinirli bakışlarıyla göz göze geldiğinde güldü.

kendisine ithafen konuşan adamı takmadan dudağındaki kanı elinin tersiyle sildi. soyeon sevgilisinin buruşturduğu yüzünü gördüğünde mırıldanarak konuştu. "çok mu acıyor?"

jisung başını iki yana sallamakla yetindi sadece. acımıyordu, sadece sinirli hissediyordu. soobinle kavga etmişlerdi, evet ortada sebep bile yoktu.

jisung birkaç günlük sinirini onun bedeninden çıkarmayı seçerek, kantinde sırasına kaynak yaptığını bahane edip onu bir güzel dövmüştü. elbette bu övündüğü bir şey değildi ancak az da olsa kendisini rahatlamış hissediyordu. bugün soobin onun karşısına çıkarak hata yapmıştı sadece.

müdür onlara ceza vermemişti, ikisinin de bu okulda hatrı sayılır bir adı vardı. hem aile itibarı, hem de para açısından. anlayacağınız sadece sözlü bir uyarıyla olaydan yırtmayı başarabilmişlerdi.

"sakın bir daha-" kapının çalmasıyla müdürün konuşması yarıda kesildi. jisung kimin geldiğine dönüp bakmadan bile sesinden tanımıştı. "müdür bey jisung ile konuşmanız bittiyse onu alabilir miyim?" diye sordu kibarca.

soyeon içeriye giren bedenle beraber ister istemez gerildi. sevgilisiyle arasında geçen son konuşmadan sonra bu adamı görmek isteyip istemediğinden emin değildi. bunun mümkün olmadığının da farkındaydı. minho haftada yirmi saat jisung'ların dersine giriyordu. eninde sonunda onu görecekti.

sadece ne kadar az görürse, onun için o kadar iyiydi. kin tutmuyordu, kıskançlıkta yapmıyordu. lakin sevgilisinin bu adamı sadece cinsel anlamda istediğine de inanmıyordu. işin içinde çözmesi gereken daha farklı şeyler varmış gibi hissediyordu.

jisung'u tanıyordu, onun tuhaf davranışlarını sezecek kadar uzun süredir birliktelerdi.

sarı saçlı genç, ona geçirdikleri en sert seks deneyiminin sabahında, 'sanırım minho'yu arzuluyorum.' demişti.  soyeon tabii ki buna şaşırmıştı. o, nefret ettiği öğretmenininin hayalini kurarak sabaha kadar genç kızı becermişti. belki de erken boşalmalarının sebebi, soyeon'u karşı koyamadığı öğretmeni olarak hayal etmesiydi.

müdür eliyle jisung'a gitmesi için işaret verirken , siyah saçlı kız da sevgilisinin koluna girerek onunla beraber gitmek için haraketlendi. onları yanlız bırakmak istemiyordu, ne olursa olsun.

teacher's pet • minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin