Bölüm 25: İkinci Kez

2.1K 217 54
                                    

Keyifli bir bölüm oldu bolca yorum bekliyorum.

Keyifli okumalar..

Bahar mevsimlerini kendimi bildim bileli çok seviyordum. İki mevsimin de insana verdiği hissiyat ayrı ama çok özel olurdu.

Sonbahar benim için iç dünyama huzurla yöneliş ve benliğime vakit ayırma anlamını taşırken, ilkbahar bu benliğin etrafa açılma anlamını taşıyordu. Hiçbir zaman hangisini daha fazla sevdiğimi seçemedim. İkisi de çok güzeldi.

Şimdi de ilkbaharın o özgün havası artık kendini göstermeye başlamıştı. Kış soğuğu büyük oranda kaybolmuştu. Nihayet bu mevsime girmiştik.

Ofisimdeki açılabilen tüm camları açıp bu havanın tümüyle içeri dolmasına izin verdim. Kat olarak yüksekte olsak da kuşların sesi rahatlıkla duyuluyordu ve bir nebze de şehrin sesi.

Kapım tıklatıldı.

Dosyanın üzerindeki parmaklarım arasında kalem çevirmeyi durdurup kapıya baktım.

"Gir."

Kapı aralandığında boşluktan içeri sarı saçlı bir kafa girdi.

"Gelebilir miyim patron?" dedi Ilgaz samimiyetle.

"Gel."

Kapıyı iyice açıp içeri geçtikten sonra örtüp odanın içine doğru yürüdü. Karşımdaki koltuklardan birine oturdu.

"Evraklarla alakalı bir şey mi oldu?" dedim arkama yaslanarak.

"Yok. İşle ilgili değil."

"O zaman?"

Bacak bacak üstüne attı. "Dedikodu. Şirkette bir dedikodu var."

Umursamazca omuz silktim. "İnan hiç dedikodu dinleyesim yok."

"Sizin hakkınızda Asel. Şirket hakkında."

Kaşlarım çatıldı. "Derken?"

Ilgaz bedenini masaya doğru eğdi.

"Şu Ahmet Bey'in yeğeni Hasan Bey. İki gün önce mutfakta patronla olan olay. Çalışanlar onu konuşuyor."

"Şaşırmadım."

"Hasan Bey'in mosmor olduğunu, onu Barın Bey'den zor aldıklarını söylüyorlar."

Onlar almadı, Barın bıraktı.

"Biliyorum Ilgaz. Konuşmamaları garip olurdu. Hem bunu dün konuşmadık mı seninle?"

"Konuştuk da tek dedikodu bu değil ki."

"Başka ne var?"

"Ahmet Bey'in ortaklığı bozacağını söylüyorlar."

Bir anda çıkıştım. "Ne?!"

Ne demek ortaklığı bozacaktı? Koltuğumda dikelip ellerimi masaya yerleştirdim.

"Bu ne saçmalık? Hesabını o sülük yeğenine değil de, hak ettiğini veren Barın'a mı kesiyor?"

Ilgaz bilmediğini belli ederek omuz silkti. "Doğruluğundan emin değiliz daha."

"Kim söyledi bunu? Nereden çıktı bu dedikodu?"

"Bilmiyorum."

Ayaklandım. "Doğrusunu öğrenince söylerim sana. Başka bir şey yoksa departmana git şimdi."

Masanın arkasından çıktığımda Ilgaz da ayaklandı.

"Sen nereye?"

Kapıya doğru yürürken ona dönmeden yanıtladım.

BANA BİZİ HATIRLAT | +16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin