Yatağın boş tarafında duran telefonumdan yükselen sesle gözlerim aralandı. Kulaklarımı dolduran yumuşak melodili alarmın sesini kapatıp doğrulmadan gözlerimi hafifçe ovuşturdum. Güneş ışınları henüz odaya ulaşıp etrafı aydınlatıyordu fakat hava ısınmamıştu. Elimle ağzımı kapayarak esnedim. Uzandığım yerden kalkıp bacaklarımı yataktan sarkıttım.
Bugün ilk iş günümdü. Yani... kısmen.
Barın'ın dün söyledikleri zihnimde dolandı. Onu dinleyecek değildim ve bugün o işe gidecektim. Her ne kadar o biraz daha dinlenmem taraftarı olsa da ben kendimi gayet iyi hissediyordum.
Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Önce güzel bir duş alıp sonra kahvaltı yapacaktım. Sonra ise istikamet şirket.
Umarım Barın uyanmazdı.
Banyoya girip kapıyı kilitledikten sonra üzerimi çıkarmaya başladım.
Yaklaşık yarım saat süren sıcak bir duşun ardından dizimin üstünde biten havlumu sarınıp çıktım. Lavabonun önüne geçtim. Dolaptan saç kurutma makinesini alıp fişe taktım ve saçımı az nemli kalacak şekilde kuruladım. Fırçayı elime alıp saçlarımı güzelce taradıktan sonra elime sıktığım saç kremimi saçımın her tarafına iyice sürdüm, sonra tekrar kısaca saçımı taradım. Kapıya yönelip banyonun kilidini açarak odaya geçtim.
İçimden ufak bir şarkı mırıldanırken dolabın içindeki çekmeceden bordo bir iç çamaşırı takımı çıkardım ve yatağın üzerine attım. Dikelip üzerimdeki havluyu açmak için elimi göğüs kısmına attım.
"Sen hala uyuyor musun? Deminden beri sana sesleni-"
Havluyu açmak üzereyken duyduğum sesin hemen ardından odamın kapısı açılınca bir çift kahverengi gözle karşı karşıya geldim.
Lafı yarım kalırken gözleri üzerimde durdu. Birkaç saniyelik şoktan çıkınca havluma iyice sarındığım gibi bağırdım.
"Çık dışarı!"
Gözleri birkaç saniye daha acelesizce üzerimde gezinmişken ben havlumun göğüs kısmından sıkıca tutup kendimi saklamak adına öne doğru büküldükçe bükülüyordum.
Resmen adamın karşısımda havluylaydım! Hayır kocam olması hiç önemli değil, ben bu adamı tanımıyordum!
Bakışlarını benden çektiğinde buna sevinecektim ki bakışlarının çevrildiği yeri fark ettim. Şansımı seveyim!
Yatağın üzerine attığım çamaşır takımıma bakıyordu.
Gözlerim büyürken tekrar bağıracağım sırada bakışlarını iç çamaşırlarımdan çekip dilini hızlıca üst dudağında gezdirdi ve odadan çıkıp ardından kapıyı kapattı.
İnsan bir özür diler! Rezil oldum resmen.
Koşarak ilerleyip çıktığı kapının ardından hemen kapıyı kilitledim. Sırtımı kapıya verdim.
Demin ne yaşanmıştı öyle?
Ben dün akşam kapıyı kilitlememiş miydim? Hayır kilitlememiştim. Dün buraya geldiğim gibi bir daha aşağı inmemiş ve sonrasında uyumuştum. Haliyle kilit açık kalmıştı.
Her ne olursa olsun kimsenin odasına kapıyı çalmadan giremezdi. O da en az benim kadar suçluydu.
Ama ben kapıyı kilitlemeyi nasıl unutabiliyordum?! Acaba Barın haklı mıydı? Cidden biraz daha dinlenmeye ihtiyacım olabilir miydi?
Hayır.
İşe gidecektim.
Tekrar kapının kilitli olduğundan emin olduktan sonra yatağıma doğru ilerleyip çamaşırlarımı elime aldım ve giyinmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA BİZİ HATIRLAT | +16
Novela JuvenilKasıtlı bir kaza sonrası hafızasını kaybeden bir kadın. Karısının onu hatırlamadığı bir adam. Ve devamının yazılı olduğu bir kitap... • "Ya seni ve bahsettiğin aşkımı hatırlamazsam?" Keskin ve kararlı bakışları bakışlarıma tutundu. "O zaman seni tek...