8- ᴋᴀᴢᴀ

140 22 37
                                    

8- ᴋᴀᴢᴀ

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Bisikletin tekeri taşa takıldı, ve dengeyi kaybetti. Sert bir şekilde yere düşmüştü. Acıyla yerde kıvranıyordu şimdi.

Sağ kolunun üstüne düşmüştü. Omzunu da çok kötü yere çarpmıştı. Canı yanıyordu. Gözlerini o kadar sıkı kapatmıştı ki göz pınarlarının kenarından 1 damla gözyaşı aktı. Olduğu yerde kıvranırken düşündü.

Acaba ona bir zarar gelse onu önemserler miydi? Onu rahat ettirmeye çalışırlar mıydı? Kolu kırılmış olsa onun istediklerini yapmaya çalışıp ona ilgi gösterirler miydi..? Onların gözünde bir değer kazanır mıydı?.. Onların onu sevmesi ve ilgi göstermesi için illa Beomgyu'ya bir zarar gelmesi mi gerekiyordu??
Belki bu sayede onlarla daha samimi olabilirdi..? Belki onu yalnız bırakmazlardı artık? Kim bilir..? Onu da kendilerinden biri gibi görürlerdi artık.. Arada dışlanan, yalnız kişi olmaktan çok bıkmıştı Gyu. Sadece sıradan, normal bir insan olmak istedi.. Herkes gibi, insan içinde rahat davranmak istedi. Ama olmuyordu. Beomgyu bu değildi, değişemiyordu. Bu yüzden şimdiye kadar hiç arkadaşı olmamıştı. Onu kendi haliyle kabullenecek bir arkadaş grubu istiyordu... Ve bunu da sadece Yeonjun, Soobin, Taehyun ve Huening Kai yapardı. Biliyordu onlar iyi insanlardı. Biliyordu onlar kendisini yalnız bırakmazdı... Düştüğünde bir el atıp kaldıracak da onlardı. Hissediyordu Beomgyu.. Ama neden şimdi halâ yerdeydi? Neden ses soluk yoktu? Kimse onun düştüğünü görmemiş miydi? Çekip gitmişler miydi yani? Bu olamaz, asla. Onu böyle bırakıp gideceklerini düşünmüyordu Gyu.
İyi ama neden şimdi kimse yanına gelmiyordu?.. Neden yoldan geçen biri bile 'iyi misin?' sorusunu yöneltmiyordu ona... Zaman yavaşlamış gibiydi sanki.
Halâ yerdeydi ve başına ağrılar girmeye başlamıştı. Ağlamak istiyordu bağırarak ağlamak istiyordu ama ağzını bile açamıyordu.

-"Beomgyu?"

Duyduğu ses ile gözleri bir anda koca koca açıldı. Yattığı yerde oturur pozisyona geldi.

Bu ses Soobin'e aitti.

Sesin geldiği yöne kafasını çevirdiğinde birkaç metre ötede olan halâ bisikletlerinden inmemiş çocukları gördü. Hepsi oradaydı, hepsi duruyordu, hepsi Beomgyu'ya bakıyordu.

-"Neden gelmiyorsun?"

Beomgyu o an ne kadar utanç duydu kelimeler kifayesiz. Sanki yere keyif olsun diye yatmıştı! Düştüğünü bile görmemişler miydi yani?! Ya da gördülerse önemsememişler miydi?
Ağladığını görmemişler miydi..? Belki de umurlarında değildi ha..? Uzun zamandır bu kadar güvendiği çocukların onu umursamaması minik kalbini kırmıştı...
Zorlukla ayağa kalkmaya çalıştı. Düştüğünde dizini de yere çarpmıştı, ama o an farketmemişti. Ayağa kalkınca dizi acımaya başladı. Bu halde bisiklet sürmeye devam edemeyecekti, sanırım.

Hiçbirşey yokmuş gibi onu bekleyen diğerlerine bir cevap verme gereği duyarak dudaklarını araladı.

-"Bugünlük daha fazla bisiklet sürmek istemiyorum. Süremem de zaten." Diye kısık tonda konuştu sonda.

-"Neden?" dedi Taehyun.

Neden mi? Cidden mi?..

-"Aa- Umm... Yapılacak ödevlerimi hatırladım..."

Aptalsın Beomgyu! Ne diye yalan söylüyorsun ki? Eline ne geçiyor yalan söyleyince!?..

-"İyi o halde. Biz devam edelim." dedi Yeonjun.

-"Tamam, görüşürüz Beomgyu!!" Kai Beomgyu'ya el salladığında alışkanlık olarak Beomgyu'nun da eli havaya gitti. Ona el salladıktan sonra diğerleri bisikletin pedalını çevirmeye başlamış ve hızla sürmeye devam etmişlerdi. Bir kişi hariç. "Taehyun".

ᗪᖇᗩᗰᗩ // ᵇᵉᵒᵐᵍʸᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin