10- ʜᴇʀşᴇy ʙᴜʀᴀyᴀ ᴋᴀᴅᴀʀ...

139 22 25
                                    


°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

"BEOMGYU BEKLE"

  Sesi algılayamadı bu kez. Koştu sadece. Çantasını ve kırılmış gözlüğünü orada bıraktı. Okuldan uzak bir yerlere, kimsenin onu bulamayacağı yerlere, yalnızca koştu...

~

Gözlüğü olmadığından dolayı zaten bulanık görüyorken, bir de göz yaşları eklenmişti. Göz yaşları bakış açısını tamamen bulanıklaştırıyorken, onun düşündüğü tek şey kaçmaktı. Kaçmak, ve insanlardan tamamen uzaklaşmak...

Tüm hızıyla koştu. Nereye gittiğini bilmiyordu. Sadece ayaklarının götürdüğü yere gitti...

'Uçurum kenarı.'

Yol bittiğinde ve uçurum kenarına geldiğinde duraksadı.
Nefes nefese kalmıştı, göz yaşları hala da durmak bilmiyordu. Birkaç dakika durdu öylece, sakinleşmek ister gibi.

Ama olmuyordu, sakinleşemiyordu. Aksine hıçkırıkları hızlanıyordu.

Birkaç adım attı, ama ayakta duracak mecali kalmamıştı. Bu yüzden yere, dizlerinin üzerine çöktü. Elleriyle yüzünü kapattı. Ağlamaya devam etti. İçi çıkarcasına, bütün duygularını dışa aktarırcasına ağladı. Zaten kimse duymazdı onu. İster bağırsın ister çağırsın, isterse kendini şu uçurumdan atsın. Kimse farketmezdi.

"Neden..?" dedi güçsüz sesiyle.

"Neden acı çeken yalnızca benim.." gözlerinden birkaç damla daha süzüldü.

"Bunları haketmedim... ben sadece kendi halimde, sakin bir hayat istedim." Ağlaması şiddetlendi.

"Bir ailem olsun, bana değer veren arkadaşlarım olsun istedim."

"Yalnız olmayı istemedim.."

"Kırılgan olmak istemedim."

"Acınası olmayı istemedim.. bu hayatı ben seçmedim!"

Durduramıyordu artık kendini, yetmişti, bu ona fazlaydı. Saçlarını çekiştirmeye başladı.
Şuan ne yaptığını bilmiyor, adeta kriz geçiriyordu.
Ağlaması durmuyordu, kulağında çınlanan sesler durmuyordu..

"Kapa çeneni artık! Za-zavallı gibi ağlamayı kes.." şimdi ise kendi kendine konuşmaya başlamıştı.

Ağlaması hiçbir şekilde dinmediği için kendine zarar vermeye başlamıştı.

Bu kez ağzını iki eliyle sımsıkı kapattı. "Sus d-diyorum sana.. ne-neden beni dinlemiyorsun?!" Hiçbir şekilde işe yaramıyordu. Ne saçlarını çekmesi, ne ağzını kapatması, onu susturmaya yetmiyordu.

-"NEDEN BENİ BIRAKTINIZ!?" Birden bağırdı. "NEDEN BENİ BU ACIMASIZ DÜNYADA YAPAYALNIZ BIRAKTINIZ ANNE, BABA?"

-"Keşke giderken beni de götürseydiniz..." baştaki sinirli halinden eser kalmamıştı. Kısık sesle ağlamaya devam ediyordu.

Zorlanarak ve yerde sürünerek uçurumun tam ucuna ulaştı. Buradan aşağıya bakınca cidden korkunç görünüyordu. Nerden baksan 100 metreye yakın vardı burası. Aşağısı ise bilinmezlik. Derin bir deniz.

Göz yaşlarını silmeye çalışarak yutkundu.

"Orada mısın..?" Boşluğa konuştu. Tabiki cevap gelmediğinde yeniden atıldı, "Orada olduğunu biliyorum.." dedi kıkırdayarak. Az önce ağlayan çocuk, şimdi göz yaşları arasından gülümsüyordu.

Burası orasıydı... Yıllar önce, annesinin kendi canına kıydığı, babasından kaçmak için buradan kendini bırakarak hayatını kaybettiği uçurum.

ᗪᖇᗩᗰᗩ // ᵇᵉᵒᵐᵍʸᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin