"Nasıl, beğendin mi?"
Xie Qingcheng parlayan ekrana karşı ciddiyetle baktı, ardından burnunun ucuna düşmüş olan gözlüklerini geri iterek onu ayakta heyecanla bekleyen ve yerinde durmayan çocuğa döndü.
"Sence de fazla romantik değil mi?"
"..."
"Özellikle ilk bölümlerdeki dram çok fazla."
Heyu biraz hayal kırıklığına uğradığını hissetmişti ancak geri dönüp baktığında Xie Qingcheng'in tamamen haksız olmadığını biliyordu.
Bozuntuya vermedi ve Xie Qingcheng'i kolundan tutarak sandalyeden kaldırdı.
"Ne yapıyorsun?"
Heyu çoktan bilgisayarın başına geçmiş yeni bir sayfa açmıştı.
"Yeni bir tane yazacağım!"
*******
Hikayemizin sonu. 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ode on a grecian urn
General FictionMutluluk kadehini boşaltıp da kırmadan Yüzü buruşturmadan hep içmeyi beklemek Ne tadına doyulmaz ne vazgeçilmez emek! Var öpme o dudağı; kapanmasın gülüşün. Kalb böyle çarparsa, Biter ömür bir günde, düşün, Duracaksın hep böyle, alımlı, zorlu, sıca...