1.2

62 8 12
                                        

San duyduğu şeyle olduğu yerde dondu kaldı. Gözleri şaşkınlıkla büyümüş, dudakları hayretle aralanmıştı. 

Ne demekti bu?

Gerçekten Wooyoung en yakın arkadaşlarından birini mi dövmüştü... ama neden?

"Ne demek bu Soobin, ne diyorsun sen?"

Sesindeki tedirginlik Soobin'i sevindirdi. Arkadaşının böyle bir manyakla olmasını istemiyordu. San'ın süphelenmesinden cesaret alarak konuşmaya devam etti.

"San yemin ederim gördüm onu. O kadar korkutucuydu ki gözü dönmüş gibiydi sanki. Arkadaşı zor aldı onu Hongjoong'un üzerinden.
Sebebini bilmiyorum ama ne olursa olsun o acımasız biri San. Arkadaşımızı hastanelik etti!"

San dinlediği her şeyde daha da ürperiyordu. Gerçekten olmuş muydu bu? Kafası o kadar karışmıştı ki Soobin'e cevap vermeden arkasını dönüp hızla uzaklaştı.

İlk işi hastaneye gidip Hongjoong'u ziyaret etmek oldu. Bir de onun ağzından dinlemek istiyordu olayı. Eğer anlatılanlar doğruysa o zaman ne yapacağını bilmiyordu işte.

Kısa süreli yolculuğun sonunda hastanenin önüne geldiğinde gerginlikten çatlayacaktı sanki. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattı ve içeriye girdi.
Yatakta uzanan arkadaşını görür görmez gözleri doldu. O gerçekten kötü görünüyordu.

Hongjoong içeri giren arkadaşını görünce irkildi. Olay çok tazeydi ve şimdi San'ı burda görmesi hiç de iyi olmamıştı. Elinden gelse bütün olanları haykırmak istiyordu ama bu imkansızdı.

"Hyung..."

San'ın titrek çıkan sesiyle yataktaki beden biraz daha gerildi.

"Ne oldu sana böyle?"

San yatağın yanındaki koltuğa bıraktı titreyen bedenini. Soobin anlatırken bu kadar kötü olmamıştı ama arkadaşının mahvolmuş yüzünü görünce içi acımıştı.

Hongjoong tek kelime etmeden san'a bakıyordu.

"Anlat bana, bunu sana kim yaptı?"

San'ın bir anda öfkeyle sorduğu soruyla kendine geldi. San olayın aslını asla bilmemeliydi.

"Hoşgeldin San, önemli değil birkaç sokak serserisi işte. Paramı vermeyince saldırdılar."

Hongjoong'un zoraki gülümsemeyle yaptığı açıklamayla San kaşlarını çattı. İnanmamıştı. Hongjoong bunu farkedince aceleyle devam etti sözlerine.

"Biliyorsun birkaç ay önce de olmuştu, evimin olduğu sokak pek tekin değil."

San o günü hatırlayınca inanmaya başladı. Gerçekten de birkaç ay önce aynı olay başına gelmişti arkadaşının.

"Ama o zaman bu kadar kötü değildin Hongjoong Hyung."

Hongjoong yutkundu.

"Bu sefer karşı çıktım çünkü, karşılık verdiğim için oldu. Sayıları da fazlaydı zaten bu sefer."

San derin bir nefes aldı.

"Soobin bana bunu yapanın Wooyoung olduğunu söyledi ama..."

Hongjoong onun adını duyar duymaz titredi. Gülümsemeye çalıştı.

"Saçmalama sannie, hem o yapsaydı sence hemen polise gitmez miydim? O mafya kılıklı adamdan mı korkacağım."

San Hongjoong'un bariz abartıyla söylediklerine gülümsedi. Artık emin olmuştu Wooyoung'un  yapmadığına. Hem Hongjoong da yapmadı diyordu. Ortamın yumuşamasıyla Hongjoong derin ve rahat bir nefes aldı, vücudu gevşedi. Ne kadar San'a yalan söylediği için kendini üzgün hissetsede mecburdu, yapmak zorundaydı.

Bir süre daha konuştuktan sonra San derse gitmesi gerektiğini söyleyip çıktı. O çıkar çıkmaz odanın içindeki lavabodan çıkan adamla korkuyla tekrar kasıldı Hongjoong.

"Demek mafya kılıklı bu adamdan korkmazsın hm, Hongjoong-aaa."

...

Umarım beğenirsiniz ❤️

Gizli kahramanıma sevgilerimle 💕

02.10.22

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAYEWOO °WOOSAN°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin