AMERİKA

the planes life

uçağa binmiştik . Ancak canım çok sıkılıyordu ve kendimi kötü hisediyordum çünkü arkadaşlarıma veda etmeden gittim ve onlarla olucak doğum günü partimi düşünüyordum ama artık tek bunu biliyordun olmucak belki biraz fazla ileri gittim çünkü temmuz ayında 10 mayısı düşünüyordum bu düşünce biraz delice olduğu için bu düşünceden ayrıldım ve bende 15 saatlik uçuşta uykuya daldım sanırım baya bı uyumuşum çünkü gelmiştik annem bana uyanmam için tokat atıyordu bende hemen uyandım ve uçaktan indik ben valizimi yolda sürüklerken babam benden o adamı arayıp nereye olduklarını sormamı istedi bende kabul ettim ve aradım biz giderken adam telefonu açtı ve tam karşımızdaydı adamın yanında iki çocuk vardı sanırım onları ben görmüştüm ve gördüğüm gibi isimlerini hatırladım onlar NASH GRİER VE CAMERON DALLASTI BU BİRAZ GARİP GELDİ ÇÜNKÜ ONLARI HEP EKRANDAN GÖRÜRDÜM AMA ŞİMDİ CANLI KARŞIMDALARDI. Onlarla tanışıp eve doğru yol aldım çünkü babam ordakı evimizi tutmuştu bile odama gelin odam çok büyük ve çok güzeldi ama bir gariplik vardı çünkü nashle odalarımız karşılıklıydı aramızda sadece bir kaç metre fark vardı ama ben genede bu ülkeye alışabilirim diye düşündüm ama hiçte öyle olmadı çünkü 2. günde kendi ülkemi özledim ve açıkça dayanamadım ve babama türkiyeye geri dönebilirmiyiz diye sordum ama babam çok meşgul olduğu için bende nashe sordum nash seve seve kabul etti ve yarına cameron bana ve kendine uçak bileti aldı ve en azından nash sayesinde artık arkadaşlarıma veda edebilecektim bu yüzden ona sarıldım ve yarın için valizimi toplamaya başladım