seni dert etmeler' jeon jeongguk

say you wanna love me 08.

Gördüğü şey suratında hafif bir sırıtışa sebep olurken hızlıca odadan çıktı ve alt kata inmek için hareketlenirken Luna'nın Hara'ya seslenişini duydu. Gördüğünü farketmemesi için duvar kenarına çekildi. Kızın yandan çekildiğini görünce suratındaki sırıtışını bozmadan alt kata indi. Düşündüklerinde her zaman haklı olması ona has bir ego kazandırırken ne hissettiğinden emindi. Tastiklemesine gerek kalmadan Hwang Luna'yla takılmak için elinden geleni yapacaktı.

Aşağı indiğinde Taehyung'ın yanında oturan Luna'yla göz göze geldi ve kızın siyah derinliğine sakince baktı. İçine çeken bir tarafı vardı ama Jeon Jeongguk sıradan bir adam değildi. Kızın gözlerine umursamazca bakıp ıslık çalarak koltuğa oturdu.

'Aceleyle geldik , sıkıntı çekmemişsindir umarım?' 

Taehyung kısık sesle konuştuğunda ona hafifçe gülümsedi ve :

'Ow,sıkıntı değildi. Sadece yeterince iyi ağarlayamadım diyelim.'

'Bize ikram ettiğin şarabı sen henüz tatmamış olabilirsin ama nadir ve pahalı bir şarap. Tam Jungkook'un tadında.' 

Taehyung'ın dediğiyle durakladı Luna, ne diye her konuşma Jungkook'a geliyordu. Kim Taehyung ne düşünüyordu?

Dediğine tepki olarak kafa salladı ve laptop'ı kapatıp birlikte deri koltuklara geri döndüler.

'Basketbol maçları başlıyor, katılacak mısınız?' 

Eun ilgiyle sorduğu sorunun cevabını beklerken 'Takım kaptanı olduğum için benim olacağım kesin, ilk 5 seçimleri bu Perşembe olacak. İzlemeye gelebilirsiniz.'  Yeni boyattığı beyaz-gri saçlarıyla Yoongi Eun'un sorusuna kibarca cevap vermişti .Normalde sert olduğunu ama kadınlarla nazik konuştuğunu farketmişti Luna. Tabii ki bu konuşma tarzı Eun'u hayran bırakırken Haneul Eun'u dürttü. Bu yaptığını sadece Taehyung ve Luna farkettiği için birlikte güldüler. Ama gülüşmeleri Jimin sayesinde fazla uzun sürmedi. 'Canımız sıkıldı kızlar,yeni bir şeyler deneyelim ve böylece arkadaşlığımızın temelleri sağlam olsun.' Kesinlikle bu çocuk aptal bir utanmazdı ama şirindi Luna'ya göre.  'Temellerimizi cafe'de size kızarak attık sanırım.' dedi Haneul sivri dilliğinden ödün vermeyerek. Jimin şaka yaptığının düşünerek buna gülerken diğerleri ona malmış gibi bakıyorlardı. En son pes edip durdu ve 'Doğruluk mu cesaretlilik mi oynayalım,basit ama eğlendirir. Tabii size uyarsa?'.Jungkook söylediği şeyle size derken tüm kızlara hızlı bir bakış atmış ve koyu kahverengi harelerini Luna'nın üzerinde uzunca tutmuştu.Bu yaptığını Luna hafif bir sırıtışla karşılamış ve o da gözlerini ayırmamıştı. Onların yerine Eun oynayalım diye atladığı için diğerleri bir şey demediler.

Hepsi yere daire şeklinde oturduklarında saat akşam 19.00-20.00 arasındaydı. Siyah saçlarını açık bırakmış ve üzerindeki bol kazağını hafif hareket ettirmişti Luna. Kış ayında olmalarına rağmen evi fazlasıyla sıcaktı ve kazak artık fazla gelmeye başladı. Ah,diğerleri olmasaydı rahatlıkla badisiyle dolanabilirdi. Hafif dudağını ıslatıp kafasını çevirdiğinde önüne eğilmiş Jungkook'un direkt gözlerini gözlerine kitlediğini gördü ve gözlerini kırpıştırdı.

Jungkook onun etkilendiğini gördüğü için hafifçe sırıttı ve oyunu başlattılar. Evde pet şişe bulamadıkları için şarapla yapmaya karar vermişlerdi. Tabii ki Jimin onu tamamen içip boşalttıktan sonra.

İlk cevap Eun ve Hoseok arasındayken Eun Hoseok'un en çok kimi güzel bulduğunu sormuştu. Hoseok aralarında en normal ve şirin sayılabilecek kişiydi. Utanarak Haneul demişti ve bunu söyleyiş şekli ve Haneul'ün tamamen kızarması herkesi güldürmüştü. Normalde soğuk olan Haneul küçük bir iltifatla tamamen kızarmış ve gözlerini kocaman açmıştı. Kısık kısık teşekkür edebilmişti  ve devamında 10 dakika Taehyung ve Jin bunun taklidini yapıp güldüler. Onlarla birlikte eğlenen Luna Jungkook dışında gayet ısınmış ve samimi bulmuştu. Jungkook sürekli bir şeyler saklar gibiydi ve uzun uzun Luna'ya gülümseyerek onunla flört etmesi Luna'yı germişti. Bir sevdiği varken başkasıyla ilgilenmeyi hele hele hoşlandığı çocuğun düşmanıyla ilgilenmeyi asla düşünmediği için tamamen umursamaz yaklaşıyordu ve mümkün olduğu kadar oyunda konuşmalara katılmıyordu.