Aşk marşı 14

41 3 0
                                    


Loca da otururken kırışan mini eteğini düzeltti ve telefonuyla ilgilenmeye devam etti Luna. Hiçbir şekilde farkında değildi Jungkook'un onu izlediğinden. 

Onun dudaklarına, güzel gözlerine, kısa ve bayık bakışlarına aşıktı Jungkook. Ona ihtiyacı vardı. Ne ara bu hale gelmişti bilemezken gülümsedi. Kızları beşer onar götürerek tabiri caizse haremini kurmuştu, şimdi ise tüm iştahı kaçmışçasına onu düşünüyordu. Hepsinin tek taraflı olması onu üzerken umursamamaya çalıştı tekrardan.

'Aşk adamı olmanı kaldıramıyorum Jungkook.' 

Taehyung ve Jimin yanına gelmişken Jungkook hızlıca ağızlarını kapattı. Luna'nın burada olduklarını farketmemesi gerekiyordu. 

'Sesinizi kesseniz ne güzel olur, değil mi?'

Jungkook onlara söylenirken ikisini de alıp locanın kapısından uzaklaştırdı.

'Atarlı ergen tavırlarına girdi bu, yemin ederim hayatımda böyle şeylerin olacağını tahmin edemezdim. Bizim kadın gurmesi Jungkook, bacak aralarından çıkmayan Jungkook aşk acısı çekiyor. Acaba hangi kendini aşık edip de ters köşe yaptığı kadının bedduası bu?' 

Taehyung hâlâ Jungkook'la dalga geçerken geri kalanlarını gördüler ve hızla yanlarına adımladılar. Jungkook'un asık suratını hepsi farkederken Youngjae ve Jin birbirine baktılar. İkiside durumun farkında olarak üzülüyorlardı. 

'' Hara gerçekten güzel ve anlayışlı. Elimde olsaydı onun erkek arkadaşı olmak isterdim ama cesaret edemiyorum.''

Jimin ve Taehyung bir tarafları çıkana kadar Youngjae'nin dediğine gülerken Namjoon arkadaşının sırtına elini attı. 

'Yeterince cesaretli olman gerekir Choi, Hara sana çok iyi davranıyor ve eminimki onda da sana karşı olumlu hisler vardır. Söylesen hiçbir şey kaybetmez hatta tatlı bir kız arkadaş kazanırsın.'

Namjoon destekleyici bir şekilde konuşurken Youngjae gözlüğünü düzeltti ve düşünceli bir şekilde gözlerini arkadaşına dikti.

'Peki nasıl yapacağım namjoon hyung? Ona olan hislerimin basit şeyler olduğunu düşünmesini istemiyorum. Hislerime değer bir şekilde ona kendimi açmalıyım.'

Youngjae ağlarcasına söylenirken:

-Maçı kazanırsak kutlama yapılacak, neredeyse tüm okul geliyor. Orada Hara'ya açılabilirsin.

Jungkook ilk kez konuşurken Youngjae dolu gözleriyle gülümsedi ve gözündeki yaş yanağından aktı. Jungkook kendi için hiçbir şey yapamazken diğerleri için bir çok tavsiyede bulunabiliyordu.

'Siz bunun depresif ergen görüntüsüne bakmayın, kendisi hâlâ en çapkınımız... Gördüğü,kokladığı , işittiği her kadının sütyen numarasını, rengini, kumaşını anında bilir. Ona güvenim tam. '

Taehyung aynı gevşeklikle konuşurken Seokjin kafasına vurdu ve o da en sonunda sustu.

Jungkook gerçekten ne yapacağını bilmiyordu.

**************************************************

'Her şey hazır takım. Siz hazırsınız. Uzun zamandır yaptığımız antrenmanlarımız, zorlu geçen maçlarımız, ailelerinizin arkadaşlarınızın dilekleri... Onca şeyi arkada bıraktınız ve sonunda hazırsınız. Göreyim sizi !'

Koç bağırarak takımı gaza getirecek konuşmalar yaparken yanında Luna içecekleri ve havluları hazırlıyordu. 

Jungkook odağını toparlamak yanındaki suyu diklerken :

seni dert etmeler' jeon jeonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin