Day One

981 129 154
                                    

İkinci hazır yazılı bölümle geldim. Henüz ilk bölümden çok güzel tepkiler aldım ve mutluyum gerçekten.

Bu şekilde yorumlar devam ettiği sürece de bu kitabı yazmak çok kolay olacak sanırım.

Yazım yanlışları varsa affola, şimdi hep birlikte iki bin kelimelik bölüme geçelim.

İyi okumalar :)

...

"Siktir, ciddi misin?"

Jisung hayret edercesine konuştuğunda kafamı aşağı yukarı salladım. Tilkilerim ile birlikte planladığım her şeyi arkadaşlarıma anlatmıştım.

Onlardan sakladığım hiçbir şey olmadığı gibi, bunu da saklamayıp onlar ile paylaştım.

Üçü de şaşkın şaşkın düşünürken Felix ellerini masanın üstünde birleştirdi. Bir şey söyleyeceği zaman hep böyle yapardı.

"Her şey tamam falan Hyunjin ama, bu plan işlediğinde ve Minho sana aşık olduğunda ne olacak? Ona aşık olursan?"

Omuz silkip hafifçe tebessüm ettim ve parmaklarımla
oynarken "Bence birlikte olmamız da bir sorun yok" dedim. Jisung'un şaşkın nidaları etrafta yayılmaya başladı.

"Peki annenler?"

Bu sefer de Seungmin sorduğunda omuz silkip içeceğimin pipeti ile oynadım. "Tüm riskleri göze alıyorum" dedim.

Jisung elini omzuma attı ve "her şeyin sonunda gelip bende kalabilirsin, seni kimseye vermem" dedi ve saçımı öptü.

Felix ve Seungmin gülünce bende güldüm ve derin bir iç çektim. Çok yanlış bir şey yapıyordum belki de, bunu bilmelerine rağmen arkalarını dönüp gitmiyor ve hala bana destek oluyorlardı.

Üçü benim gerçek ailemdi.

"Peki bunun için belirli bir planın var mı?"

Seungmin arkasına yaslanırken sorduğunda hızla kafamı aşağı yukarı salladım ve Jisung'un kolunun altından çıkıp dik bir şekilde otururken ciddi bir yüz ifadesi takındım.

"Planım, bugün dahil olmak üzere dokuz aşmadan oluşuyor, yani bu tamı tamına dokuz gün demek-"

"Bir dakika ne? İyi de bu çok kısa bir süre Hyunjin, adamın yönelimini bile bilmiyoruz. Dokuz günde kim birine aşık olabilir? Özellikle de bu kişi kardeşinin sevgilisi ise"

Felix'in ani çıkışmasına oldukça fazla hak veriyordum, çünkü söyledikleri tamamen hesaba katıp düşündüğüm şeylerdi. Haklıydı, imkansız gibiydi ama bende en çok bu kısmı sevmiştim.

Ne kadar zor ise o kadar çabalardım ve sonunda elimden kayıp gitmeyecek bir başarı elde etmiş olacaktım. Dokuz gün sonra, istediğini elde etmiş mutlu biri olacaktım.

"Evet Felix, bunların hepsini hesaba kattım ve bilirsin-"

Sözümü yarıda bölüp kulağına doğru eğildim ve parmaklarımı bacağına sürtüp "aşk cinsiyet ve insan tanımaz, eğer aşkı güçsüzse inceldiği yerden kopar" Diye fısıldadım.

Beni kendinden uzaklaştırıp kocaman olmuş gözleri ile "kendine aşık edeceğin kişi Minho, ben değilim" dedi. Diğerleri kahkaha atınca kafamı eğerek güldüm.

"Her neyse, devam ediyorum. Planım bu günden itibaren başlıyor, edebiyat sınavımıza ise yaklaşık on gün var, o güne kadar beni çalıştırmasını isteyeceğim ki beni reddedeceğini düşünmüyorum, haliyle sevgilisinin kardeşiyim"

apocalypse, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin