***
***
"...Sonra seni buraya getirdik ve tedavini doktorlar yaptı. Ve işte buradasın."
"Yani 5-6 saattir uyuyorum ben. Bunu mu demek istiyorsun?"
"Evet. Onca şeyden sonra bedeninin o kadar uyuması bile mucize diyebilirim."
Revirde her hangi bir odada yatağında oturmuş bir şekilde önündeki Hange'yi dinliyordun. Onun yanındaki sandalyede Erwin, yatağının yanındaki sandalyede ise Levi oturuyordu. Erwin ve Hange'nin aksine her zamanki gibi sessizliğini korumuş, bir-iki cümle dışında hiç bir şey söylememişti Levi.
"Askeri Polis peki? Bir sorun çıkarttılar mı?"
Yüzlerindeki ifadeden tahmin edebiliyordun durumu. Aşağı-yukarı iyi geçmişti her şey. Çok geçmeden Erwin'in konuşmaya başlamasıyla açıklanmıştı olaylar.
"Duvarlara döndüğümüzde bizi direkt bir karargaha yönlendirdiler. Seni yaralı ve baygın şekilde gördüklerinde sorun çıkartmak istediler ama bütün askerlerin hepsinin senin sayende sağlam şekilde geri döndüklerini öğrendiklerinde sustular. Yani hayır. Sen baygınken bir sorun olmadı."
Yanında hareketlenme farkettiğinde Levi'ye döndün. Duruşunu dikleştirmiş onlara bakıyordu. İfadesi bir şeye sinirlendiğini gösteriyordu sana.
"Tch. Baygınlığını kullanarak götürmek istemeleri sorun değil miydi sence." Levi'ye tek kaşını kaldırarak baktı Erwin. Bunu beklemiyor gibiydi.
"Şuan ellerinde değil. Yani sorun olmaktan çıkıyor bu."
Bu cevaptan hoşnutsuzdu Levi. Hareketlerinden belli oluyordu bu. Erwin'in de aynı durumda olduğunu gördün. Ortam biraz kızışıyor gibiydi.
"Tamam, tamam! Sakin olun. Levi sevgili eşini kurtardın. Merak etme. Artık güvende (Y/N)!" Hange ortamı yumuşatmak için çabalıyordu. Çabası işe yaramıştı biraz. Odadaki gerginlik azalmış gibiydi.
Üçünüz sessizliğinizi korurken Levi etrafa biraz bakındıktan sonra ayağa kalktı. Keskin adımlarla kapıya doğru ilerledi ve odadan çıkıp gitti. Nereye gittiğini bilmiyordun. Gitmesini istediğin de söylenemezdi gerçi. Kalıp konuşmak istemiştin ama onun başka planları var gibiydi.
Önündeki ikiliye döndüğünde Hange'nin alnını ovduğunu gördün. Bir yandan da Erwin'e bakıyordu.
"Fazla üstüne gitme demiştim sana..." Normaldan hafif kısık konuşmuştu Hange. Erwin ise elindeki dosyaları hizalıyordu.
İşi bittiğinde o da sandalyesinden kalktı ve kapıya doğru ilerledi.
"Bunu konuşmuştuk Hange."Kapı kulpunun sesi gelmesiyle kapının açılması bir oldu. Koridora adımını atıp atkasındaki kapıyı kapatmadan önce sana baktı.
"Tekrar geçmiş olsun (Y/N). Hızlıca iyileşip göreve dönmeni ümid ediyorum." Ve sen daha teşekkür edemeden uzaklaştı Erwin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➳𝚖𝚢 𝚘𝚖𝚎𝚐𝚊❝𝚕𝚎𝚟𝚒 𝚊𝚌𝚔𝚎𝚛𝚖𝚊𝚗.❞
Random⇝A\B\O dinamiklerinin insanlar arasında neden olduğu çatışmalar,haksızlıklar yetmezmiş gibi titanlarlada savaşmaya mecbur olan,insanlığın en güçlü askeri adını almış Levi kendi eşini bula bilecek miydi? ↝Türkiyede ilk ❝omega levixalfa reader ❞ kitabı