15

1.4K 172 175
                                    

Geçen bölüm spoi vermiştim ama onu bu bölüme koymamaya karar verdim çünkü geçen bölüm attığınız yorumlar beni çok mutlu etti. Hediye niyetine küçük bir bölüm atmak istedim bende. Anlayacağınız verdiğim spoi bir sonraki bölüme. İyi okumalar💛

***

"Beomgyu?"

Yerimde kıpırdanıp arkama döndüm ve Huening Kai'ye hiç iyi niyetli olmayan bakışlarımı gönderdim. "Anne, geleceğini niye haber vermedin?" Dedim koktuktaki makyaj malzemelerini kolumda ittirip yere düşmesini sağladıktan sonra. Anneme temiz olan koltuğu gösterip oturmasını işaret ettim. "Sürpriz yapacaktım." Dedi gözleri odağını değiştirmezken.

Elinde ne olur ne olmaz diye verdiğim yedek anahtarım vardı. İçeriye onunla girmiş olmalıydı.

Hepimizin korkunç göründüğüne adım kadar emindim. Gelmek için çok yanlış bir zamanı tercih etmişti. Taehyun'a baktığımda sonunda kendine gelmiş olmalı ki ayağa kalkıp anneme eğilerek selam vermişti.

"Babam yok mu?" Dedim. Amacım biraz dahi olsa Taehyun'dan dikkatini çekmekti. "Hayır, o gelemedi. Bende fazla kalmayacağım zaten." Dediğinde üzülmüştüm. Uzun zamandır görmüyordum onları, telefonda konuşsak dahi yetmiyordu.

"Yeni geldin daha, gitmekten bahsetme." Dedim. Hız kaybetmeden anneme kocaman bir gülümseme sunan Yeonjun'a dönüp elimle onu gösterdim. "Bu Yeonjun."

"Yeonjun, bu da annem."

Yeonjun mümkünmüş gibi gülümsemesini daha da büyültmüş "eniştemin annesi." Diyerek önünde eğilmişti. Annem dediğini fark etmemiş olmalı ki "ne de tatlı bir gençsin sen öyle." Demişti.

Eğer fark etseydi yüzündeki bu parıltılar olmazdı.

Soobin ile Huening Kai'yi uzun zamandır tanıdığı için onları es geçtim. Taehyun'u zaten tanıyordu. Başka konu da açamazdım. Anlayacağınız köşeye sıkışmıştım.

Yüzümüz gözümüz makyaj içinde, halımda kocaman bir pasta var, etrafta -duvarda dahil- ruj izleri var. Daha iyi bir karşılama olamazdı galiba.

Gergin bir bekleyişten sonra arkamı dönüp Huening Kai ve Soobin'i kontrol ettim. Soobin, Huening Kai'nin ağzına elini bastırıyordu. Önüme tekrar dönüp annemi kontrol ettiğimde onun Taehyun ile bir bakışma içerisinde olduğunu gördüm. Tekrar arkamdaki ikiliye döndüğümde 'ne oluyor?' bakışımı atmıştım. Soobin bir şeyler mırıldanmış ama anlayamamıştım.

Havada elle tutulur bir gerginlik vardı. Arkamdaki ikili her şeye rağmen boğuşuyor, Yeonjun korkunç derecede gülümseyerek anneme bakıyor, Taehyun ile annemin bakışları birbirinden asla kopmuyordu.

Yanımdaki Yeonjun'un kulağına eğilip "dişinde ruj izi var." Dedim. Uyarma gereği duymuştum çünkü kocaman gülümsemesi hâlâ yüzündeydi.

Arkamdan Huening Kai'nin sesi gelince Soobin'in amacını çok iyi anlamıştım. "Choi Anneciğim, evet Taehyun burada." Soobin tekrar ağzını kapamak için girişince eline tokat atmış ve tişörtünü silkmişti. "Ay yeter be."

"Bu ne gerginlik." Saçını geriye atıp Soobin'e öldürücü bakışlarını attıktan sonra son vuruşunu yapmıştı, "bunu Beomgyu'dan duymak isterdiniz ama nasip banaymış. Beomgyu ile Taehyun tekrar sevgili oldu, yanlış anlamayın daha yeniler." Durmuş parmaklarını havaya kaldırmış "iki günlük falan." Demişti.

Soobin'in alışkanlığı olan 'elini alnına defalarca vurma' şeysini defalarca kendi üzerimde denedim. Annemden "ne?" Nidası dökülünce 'bittim ben' demiştim içimden.

Annem nazik, anlayışlı, her zaman empati yapan bir insandı. Taehyun ile sevgili olduğumuzu ilk ona söylemiştim üniversitedeyken. Çok sevinmiş, beni defalarca kez tebrik etmişti. Taehyun ile tanışmayı da çok istemiş ve tanışmıştı. Oldukça da sevmişti. Ama ayrılınca, üstelik nereden öğrendiyse beni terk ettiğini öğrendikten sonra, düşüncelerini benimle paylaşmasa bile Taehyun'dan haz etmediğini biliyordum.

Thin Border / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin