34

410 45 1
                                    

Burada olup hikayeme şans veren, oylayan, yorumlayan, yanımda hissettiren herkese kocaman sevgiler keyifli okumalar 🎀

"hala inanmıyorum babamın bu kadar erken ikna olmasına ya. Ben daha çok süründürür bizi diye düşünmüştüm.

Yatağın kenarında oturmuş minenin cıvıl cıvıl şakıyarak hazırlanmasını izliyordum. O akşam sabah 7'ye doğru eve gelmiş kendimi minenin yanına atmıştım. Kalktığımızda sabahın 7' sinde eve gelmemi sorgulamıştı ama onu geçiştirmiştim. En mutlu günlerini yaşayacağı günleri olaylarımı anlatarak mafetmek istememiştim. Daha sonra da dayım 3 gün içinde nişan olacak demesiyle havalara uçarken biranda dayımın bu derece nasıl döndüğünü sorgulamaya başlamıştı ama hazırlıklar başlayınca bunu düşünmeyi de bırakmıştı.

"bu bilmiyor mu kız senin dayına şart koştuğunu" sedatın kulağıma fısıldamasıyla başımı hayır anlamında salladım.

"olayları öğrenip moralini bozmak istemedim. Bunlar onun en mutlu günleri. Gölge yapmak istemedim"

"daha ulaşmadı mı o titan sana" demesiyle yine başımı sallamıştım. Geçen 3 günde demirden hiçbir ses çıkmamıştı. Ne bir arama ne bir mesaj ne de bir konuşma çabası. Bu konuyu düşünmemeye çalışıyordum çünkü düşündükçe modum düşüyordu ve mineyle linaya belli etmemek için canım çıkıyordu.

"karısı izin vermemiştir"

"salak salak konuşma" diye kızdı bana sedat. Gözlerimi devirdim ona. Bu demir aşkını anlayamıyordum.

"senin benden daha sinirli olman gerekmiyor mu. Ne bu polyanna tavrın"

"dinlemeden infaz etmek istemiyorum. Demiri seviyorum. Sana değer verdiğini seni sevdiğini de görüyorum."

"aynen o yüzden 3 gündür kapımda köpek oldu açıklama yapmak için dimi"

"siz ne fısıldaşıyorsunuz orda." minenin sesiyle bakışlarımı sedattan alıp ona döndüm. Nehir dikkatle minenin makyajını yaparken o da aynadan bize ne oluyor bakışı atıyordu.

"güzel oldu orospu diyorduk" diyip güldü sedat. Ben de zorla güldüm.

"nasıl oldum" lina odaya dalarken konunun dağılacağı için sevinmiştim.

"yine ve yine tam bir orospuya benzemişsin" diyip güldü sedat. Lina sedatın bu lafı üstüne seni takmıyorum dercesine şuh bir kahkaha attı.

"üff kıskanç. Nazar ediceksin şu gözlere bak. Kem akıyor resmen"

"o değil benden güzel olmuşsun kaşar. Beni gölgede bırakma hainliğini nasıl yaparsın" diye minede atıldı.

"ayy napiyim Allah hepinizden daha çok bana güzellik verdiyse. Bu benim suçum değil ki" diyip yanımıza geldiği gibi sedata yapışarak oturdu. "dimi kız sedoş" demesiyle hepimiz gülmüştük. Onların arasında olmak cidden bana iyi geliyordu.

Minenin üç kuzeni daha odaya girerken selamlaşma faslını geçtik. Her zaman minenin diğer kuzenlerini kıskanmıştım. Aslında kıskanmaktan ziyade onların minenin etrafında olmasına katlanamıyordum çünkü mine sadece benim kuzenim olsun istiyordum. Garibim mine sürekli onları sevmiyorum seni seviyorum diye çocuk kandırır gibi teselli ediyordu bu durum karşısında beni ama yine de ikna olamıyordum. Şuan da minenin etrafında benden daha cıvıl bir şekilde dönüp durmalarına sinir olmuştum. Keyfim olsaydı meydanı onlara bırakmazdım ama şuan keyifsizlilten sessizce oturuyordum.

"sen de ne var ne yok asya nasılsın" adımı duymamla düşüncelerimden sıyrılıp ince tiz sesiyle bana bu soruyu soran yelize döndüm sahte bir gülüşle. Minenin en sevmediğim kuzeni yelizdi çünkü sürekli benimle bir yarış halindeydi.

ASYA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin