DRAGON
Artık Jane in kaçırılmış olmasından korkmaya başlamıştım. Onu bahçede öyle ağlattıktan sonraki 3 gün hiç bir yerde gormemistim. Chole de ortalarda yoktu. Artık ortada birseylerin döndüğünden emindim. Bunları düşünürken vücudumu bir sıcaklık kapladı. Ne zaman üzülsem, kızsam, birilerine kırılsam, ya da ortada birseylerin döndüğünden şüphelenip kendimi tehlikede hissetsem. Vücudumun derinliklerinde bir sıcaklık hissederdim. Soğuk bir duş alsam geçeceğini düşünüp, soğuk suyun vücuduma işleyen sıcaklığın üzerinden akıp gitmesine izin verdim.Jane i gerçekten ozlemistim. Giyinip aşağı ındim babasının evde olmasını dileyerek. O beni evine kabul eden adamdı fakat benim için sadece bu kadardı bana hiç bi zaman babalık yapmamisti aslında aynı şekilde Jane e de yapmamisti. Sanki Jane ile aralarında hiç bir kan bağı yokmuş gibi davranır, ayda 1 kez eve ya gelir ya gelmezdi. Geldiği zaman da bizim sağlık kontrollerimizi kontrol eder iyi olup olmadigimiza bakar, son gordugunden beri hic anormal birsey yaşayıp yasamadigimizi sorardi. Ne iş yaptığını ise tam olarak hiç bi zaman söylemezdi. Biz Jane lerin soylu bi aileden geldiğini düşünürdük hep. Çünkü inanılmaz zenginlerdi.
Ve tabiki yine Jane in babasini bulamamistim evde.
Onun calisma odasina girdigimde kafamın tam arkasında ensemde bi ağrı hissettim. Dönüp bakamadan oraya yığılıp kaldım.
Çok korkuyordum hemde çok. Hem kendim hem de Jane için.
Vücudum deli gibi ısınmaya başlamıştı bunu kalbimin derinliklerinde hissedebiliyordum. Ve cok geçmeden bayıldım...
Tutsak edilmiştim...Medyadaki Dragon.
Keyifli okumalar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varolmayan
FantasyBüyük salonda her zamanki gibi kahvaltımı yaparken en yakın dostum Dragon da yanimdaydi. o olmasa şimdi burada olur muydum acaba ? diye düşündüm. burda yaşamak o kadar sıkıcıydı ki. Başıma gelecekleri bilmeden kahvaltıma devam ettim. ... -Koş Koş Ko...