Unutalım

1.1K 120 59
                                    

Oy ve yorumlar paralı değildir cebinizden çıkmıyor bebeklerim lütfen jdjdkfjd

Keyifli okumalar diliyorumm

~

~

~





Yüzüne vuran ışık ile gözleri rahatsız olurken hafifçe kırpıştırarak araladı Feda. İnsanın uyanınca direkt başı ağrır mıydı bizzat deneyimliyordu şuan. Vüdunun üzerinden ya tır geçmişti ya da uykusunda birisi onu dövmüştü bu yorgunluğun başka açıklaması olamazdı.

Kafasını biraz yan tarafa çevirdiğinde irkilerek biraz geriye kaydı istemsizce

"Hassiktir" diye bağırdı Feda

Korkmuştu zira sabah sabah sehpanın üzerinde oturmuş dirseklerini bacaklarına dayamış kendisini izleyen bir Doğan görmeyi beklemiyordu.

"Sanada günaydın Kızıl"

Feda baş parmağını damağına koyup çekti, derin bir nefes alırken koltukta oturur pozisyona gelip arkasına yaslandı. Doğan'ın yüzüne bakarken yorgun göz altlarına takıldı bakışları, hiç uyumuyor muydu bu çocuk ne zaman kalksa ayakta oluyordu.

"Manyak mısın lan ne beni izliyorsun uyurken" hala nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu.

Doğan kaşlarını kaldırıp omuzlarını silkti
"Manyağım" dedi gayet normal bir şekilde "Ayrıca seni izlemiyorum sadece oturuyorum"

Eliyle alnını yavaş yavaş ovarken gözlerini kapattı Feda. Doğan'ın beyni her geçen gün daha da etkiliyordu onu, gerçek olamayacak kadar mükemmeldi.

"Kabus gördün" dedi Doğan

Feda eli öylece alnında hareketsiz kalırken gözlerini açıp Doğan'a baktı. Kalbi deli gibi atmaya başlarken vücudu titremeye başlamıştı.

"Bir şey söyledim mi" dedi endişeli çıkan sesini engelleyemezken.

Doğan çocuğun aşağı yukarı oynayan adem elmasına, irice açılan mavi gözleri ve endişeli çıkan sesine bakarken elleri kendiliğinden yumruk olmuştu. Uykusunda ağlatacak onu ter içinde bırakacak kadar ne olmuştu bilmiyordu ama hoşuna gitmeyecek şeyler olduğundan emindi Doğan. Bülent kim neden onun ismini sayıklıyorsun diye şuan sormak istese deli gibi merak etse de korkuyla bakan mavi gözler iyi bir fikir olmadığını kanıtlıyordu.

"Hayır söylemedin" dedi Doğan sıkıntılı bir nefes verirken doğrularak ayağa kalktı "Bir şeyler ye sonra ağrı kesici al başın için"

Rahatlamıştı Feda gözlerini tekrar kapatıp başını arkaya yasladı. Doğan öğrenirse kendisini yargılar belki iğrenirdi, düşüncesi bile göğsünü sıkıştırıyordu. Kafasını kaldırıp mutfağa giren çocuğun arkasından bakarken tek kaşı havaya kalktı Feda'nın, başının ağrıdığını nasıl anlamıştı ki acaba.

~~~

~~~

Masanın iki köşesinde oturan ikili de sessizce tabaklarındaki kahvaltılıkları yiyordu. Ne konuşulması gerektiğini bilmiyorlardı. Dün bu mutfakta yaşananlar ikisinin de aklından çıkmıyordu.

Feda göz ucuyla tabağındaki yumurtayla oynayan Doğan'a bakıp iç çekti, bakışlarını tekrar kendi önüne çevirdi. Belki de böylesi daha iyiydi hiç yaşanmamış gibi davranmak, sonuçta yanlış bir şeydi. Muhtemelen bir anlamı dahi yoktu onun için biliyordu Feda.

KIZIL [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin