Bırakmam Seni

1K 95 120
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz ziyadesiyle mesut olurum bebeklerim

Keyifli okumalar dilerimm ^_^

~


~



~



İnsanlar değişir miydi? Evet kesinlikle değişebilirdi ama psikologlarında dediği gibi bu ancak insanların kendi isteğiyle olabilirdi. Feda da bir süredir Doğan'ın imkansız olsada değişmiş olabileceğini düşünüyordu. Sonuçta herkes ikinci bir şansı hak ederdi her ne kadar Feda bunu kendisi istememiş olsa da kalbi çoktan ona ikinci şansı vermişti bile.

Şimdi okula doğru adeta koşar adımlarla ilerlerken bunları düşünüyordu, her zaman ki gibi yine yanlış yolu seçmişti Feda, yine güvenmişti en olmayacak bir insana. Kendinden utanıyordu en ufak bir ilgiye mi muhtaçtı ki karşılaştığında direkt güveniyordu insanlara. Zaten ne zaman başına güzel bir şey gelmişti ki neden kısa bir süre de olsa Doğan'ın değişebileceğini belki de duygularının karşılıklı bile olabilme ihtimalini düşünmüştü. Şimdi bu kadar kızmasının bile bir mantığı yoktu aslında ne vardı ki aralarında sevgililer miydi ya da en azından arkadaş, hiçbiri değildi sadece kendi kendine gelin güvey olmuştu.

"Aptalsın sen aptal" diye fısıldadı kendi kendine dolan gözleriyle

Yukarı çıkan merdivene adım atmak üzereyken koluna sarılan el ile kaldı yerinde. Kim olduğunu gayet iyi biliyordu çünkü şuan da bile burnuna doluyordu kokusu.

"Bırak" dedi Feda arkasını dönmeden, yüzüne bakmak istemiyordu.

Doğan kolundaki baskıyı sıkılaştırdı tam tersine, kalbi deli gibi çarpıyordu korkuyla çocuk ondan gidecek diye.

"Bırakmam Kızıl"

Şuan Kızıl kelimesi bile batıyordu Fedaya, sinirle soludu gözünün önünde sürekli o an canlanıyordu.
"Bırak diyorum sana" diye bağırdı bir an nerede olduklarını bile unutmuştu.

"Bırakamam" diye bağırdı Doğan da onun gibi "Benimle geleceksin konuşucaz yoksa yemin ederim bağırmaya devam ederim"

O an çevresine baktığında fark etti Feda, okulun içinde deli gibi dikilip birbirlerine bağırdıklarını ve de öğretmenler odasına ne kadar yakın olduklarını. Sıkıntılı bir nefes verirken bir hışımla çekti kolunu Doğan'ın elinden ve aşağı inen merdivenlere yöneldi. Duyduğu adım seslerinden onun da peşinden geldiğini anlamıştı.

Alt kattaki genelde kullanılmayan depo benzeri yere geldiğinde kapıdan girip kenardaki kolona doğru yürüyüp sırtını yasladı Feda, kollarını göğsünde birleştirdi. Doğan da odaya girdiğinde arkasından kapıyı kapattı.

Çocuğun tam karşısında mesafe bırakarak durdu Doğan, yüzüne bile bakmayan mavilerle derin bir şekilde nefes aldı.

"Yanlış anladın az önce gördüklerini"

Dudaklarının arasından istemsizce bir "hıh" çıkarken alayla güldü Feda.

"Neden daha önce de aynı kareyi görmüştüm zaten"

"Onunla bunun bir alakası yok Kızıl, yemin ederim birden kendi öptü zaten ittim görmedin mi"

Doğan'ın çaresiz gibi çıkan sesiyle sonunda kafasını yerden kaldırıp baktı kara gözlere Feda, evet görmüştü ama bu neyi değiştirirdi ki o her zaman ki aynı kişiydi.

"Bana neden açıklama yapıyorsun ki git kiminle ne yapıyorsan yap"

Dışı farklı söylüyordu ama kendi dediğine bile inanmıyordu Feda, düşüncesi bile vücuduna binlerce iğne batıyormuş gibi hissetmesine neden oluyordu.

KIZIL [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin