KIZIL [BxB]

Kızıl

Oy ve yorumlarınızla motive ederseniz çok sevinirim

Keyifli okumalar dilerimmm

~
~

Gerginlikten tırnaklarının etlerini soyarken belki de bininci kez telefonun ekranını açıp baktı, yine cevap yoktu. Sinirle yan tarafa atıp bacaklarını kanepede kendine çekerken televizyona bakmaya devam etti Feda. Ne mi izliyordu saçma sapan gelinlerin birbine girdiği hayır mecazi olarak değil gerçek anlamda girdiği garip bir programı, her bir beyin hücresinin yavaş yavaş öldüğünü hissediyordu.

"O masa örtüsü olmuş mu ya" dedi kendi kendine homurdanırken "Salak Doğan"

Bildirim sesinin açık olduğunu bilsede bir kez daha alıp baktı telefona, yine burnundan solurken kenara atıp televizyona döndü. Artık resmen tırnaklarını yiyordu.

"Necla karısı yapa yapa sadece kısır mı yaptın amına koyayım ben gelsem 10 çeşit yapardım" dedi bacağını titremeye başlarken "Gerizekalı Doğan"

Aniden gelen kuş sesi ile adeta yerinde sıçradı Feda, annesinin taktırdığı mükemmel kapı ziliydi. Bir kaç kez yumruklanan kapı ile kaşları çatılırken zil bir kaç kez daha çalmıştı.

"Çüş amına koyayım" dedi yerinden kalkarken Feda yavaşça kapıya doğru ilerledi "Borcumuz falan mı var acaba belli ki alacaklı sikmeseler bari"

Kapıyı açtığında aynı anda gözleri de irice açılmıştı Feda'nın. Kara gözler yorgun bir şekilde bakıyordu kendisine, tam olarak dağılmış bir şekilde kapı pervazına yaslanmış öylece bakan bir Doğan vardı karşısında.

"Sana geldim Kızıl" dedi Doğan yorgun bir gülümseme sunarken "Sarılabilir miyim"

Bir kaç adım atıp kollarını sıkıca doladı iri vücuduna Feda, Doğan da ellerini beline sararken biraz eğilmiş burnunu boyun girintisine sokmuştu hemen.

Derin derin nefesler çekerken Feda bacağını biraz yukarı kaldırmıştı, Doğan anlamış gibi kalçasının altından desteklediğinde hemen kucağına çıkıp dolamıştı bacaklarını beline.

"İyi ki geldin" diye fısıldadı Feda burnunu kıvırcık tutamlara daldırırken özlemle çekti kokusunu içine

Doğan içeri doğru bir kaç adım atıp ayağıyla itti kapıyı, çocuğun boynuna dudaklarını bastırıp öpüyordu art arda. Feda kollarını daha çok boynuna sarıp, huzurla kapatmıştı gözlerini.

Kucağında kendisine adeta yapışarak duran çocuk ile birlikte koltuğa oturup arkasına yaslandı Doğan. Ellerini ince bele indirip okşamaya başladı, Feda kafasını geriye çektiğinde zorlukla gülümsemeye çalıştı.

"Ne o hazırlık mı yapıyorsun" dedi Doğan neşeli çıkarmaya çalıştığı sesiyle arka tarafta kalan televizyonu gösterirken

"Evet taktik alıyorum evlenince sana yapıcam hepsini" dedi Feda onun kıvırcık tutumlarını okşarken

"Evlenir miyiz ki" dedi Doğan heyecanla yerinde kıpraşırken, Feda onun bu haline gülmüştü "Evlenmek ister misin benimle yani gerçekten ama"

"Senden iyisini mi bulucam" dedi Feda hevesle açılmış kara gözlere bakarken gülümsedi "Kaçır beni annem gelmeden yoksa soru yağmuruna tutar sen iç güveysi kalırsın"

Doğan da onun gibi gülerken elini çocuğun ensesine atıp yavaşça okşadı oradaki saçlarını, mavilere bakarken iç çekti. Öyle bir bakıyordu ki kara gözler Feda istemsizce yutkundu, onun derdini almak mutlu etmek istiyordu.