Garip Hareketler

1.2K 133 34
                                    


Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz çook mutlu olurumm

Keyifli okumalar dilerim bebekler

~

~

~





Koca bir okyanusta boğulmak üzere gibiydi tek çıkış yolu ise yine kendisiydi, hep kendisi olmuştu. İçinde fırtınalar koparken dışarıdan o kadar sakin görünüyordu ki bakan birisi tehlikeyi sezemezdi, görmezdi içindeki dalgaları. Her zaman ki gibi kendi yolunu yine kendi çizmek zorundaydı, yardım eli yoktu ona.

Bir döngünün içine girmiş gibi hissediyordu yüreği sanki kapana kısılmıştı Feda'nın, kapanın kim olduğu da aşikardı. Ne kendine itiraf edecek ne de dile getirecekti Feda bunu çünkü söylerse gerçek olurdu, olmasın istiyordu.

Sessiz ve gergin geçen araba yolculuğundan sonra geldikleri evde koltukta oturmuş boşluğu izliyordu Feda. Hastanede verdikleri ilaçların etkisi muhtemelen geçiyordu ki sırtındaki ağrı giderek artıyordu. Ama içindeki yangın o kadar büyüktü ki ağrısını bile neredeyse gölgeliyordu.

Mutfağın kapısından elinde tepsiyle çıkan Doğan çocuğun hala aynı şekilde oturduğunu gördü, onun mutsuzluğunun sebebi olmak göğsünü sıkıştırıyor nefesini daraltıyordu. Önceden onun kötülüğü için çabalayan bedeni şuan buna sanki dayanamıyordu. Yavaşça ilerleyip koltuğa aralarında boşluk kalacak şekilde oturdu, tepsiyi önlerindeki sehpaya bıraktı. Cevaplanması gereken sorular vardı, bunun farkındaydı ama kendiside bilmiyordu ki nasıl ona bir şey diyebilirdi.

Biliyordu Fedaya bunca zamandır yaptıklarını ama pişman mı emin bile değildi, ona acı çektirmek bile farklı bir zevk veriyordu Doğan'a. Başkası değil sadece o canını yakabilirdi, o sahip olabilirdi çocuğun öfkesine. O gün Fedayı öyle görmek aklını kaybettirecek gibi hissettirmişti, yakıp yıkabilir herkesi karşısına alabilirdi. Yanında tutacaktı onu ne şekilde olursa olsun kendisinden uzaklaşması imkansızdı izin vermezdi buna, mutsuzluk getirse bile olmazdı. Bencillikti belki bu yaptığı ama böyle olması gerekiyordu, Feda tam tersini istese bile.

Kafasını çevirip baktı çocuğun soluk yüzüne, ruhu çekilmiş gibiydi sorumlusu kendisiydi yıpratıyordu onu.

"Yemek yemen lazım hazırladım hadi"

Feda da onun yüzüne baktı boş gözleriyle ardından tekrar önüne döndü.

"Yemek istemiyorum"

Doğan sıkıntılı bir nefes verdi elini şakaklarına atıp sıktı

"İsteyip istememen önemli değil zorundasın, kendin yer misin yoksa ben mi yedireyim"

Kasenin içindeki dumanı tüten garip sıvıya baktı Feda, gözlerini Doğan'a çevirdi.

"Ne bu"

"Karnıyarık" dedi Doğan gözlerini kısıp "Salak mısın Kızıl, çorba işte neye benziyor"

"Valla bir şeye benzemiyor işte ondan soruyorum" Feda tek kaşını kaldırdı, kaşığı eline alıp karıştırdı çorbayı "Bu içinde yüzen kırmızı kocaman şeyler domates mi"

Doğan elini ensesine atıp kaşıdı "Tavuk çorbası yapmak istedim de öyle çok renksiz geldi gözüme bende domates kattım"

Feda dudaklarını birbirine bastırıp gülmesini engellemeye çalıştı, bazen Doğan çok mu zeki yoksa çok mu aptal anlayamıyordu.

KIZIL [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin