Yaşamak İstiyorum

2.1K 319 43
                                    


Bölümde rahatsız edici bazı kısımlar mevcuttur, etkileneceklerin o kısmı okumamasını tavsiye ederim..

Teşekkürler, keyifli okumalar:))
Medya: Feda

~
~

"Anne" dedi küçük çocuk yemek masasında oturuyor önündeki tabaktaki peyniriyle oynuyor bir yandan da küçük ayaklarını sallıyordu.

Annesi tabağındaki peyniriyle oynayan çocuğa baktı sevgiyle tezgahtan ayrılarak yanına geldi sandalyeyi çekerek oturdu saçlarına uzun bir öpücük bıraktı.
"Efendim bebeğim söyle annecim" dedi.

Küçük çocuk gözlerini annesine çevirdi "Babam beni seviyor değil mi" diye sordu vücudunu annesine biraz doğru çevirirken.

Kadın ani gelen bu soru ile şaşırsa da yüzünde ki gülümseme büyüdü biraz daha "Tabi ki seviyor bebeğim, baban o senin" dedi çocuğun saçlarını okşamaya devam ederken.

Çocuk sanki babasının duymasından korkar gibi sesini inceltti ve annesine biraz daha sokuldu oturduğu yerde.
"Yalnızken beni seviyor ama sen yanımıza gelince gidiyor hemen" dedi dudaklarını aşağı sarkıtarak üzüldüğünü her halinden belli ediyordu küçük çocuk.

Düşünceli bir hal aldı kadının yüzü adam sevgisini açıkça göstermek istemediği için böyle yapıyordu büyük ihtimalle hep böyle bir tarafı olmuştu zaten. Ama farklı ihtimaller aklının ucundan bile geçmiyordu şuan . Oğlunun üzgün duran yüzüne bakıp tekrar öptü saçlarını "Baban da bende çok seviyoruz bir tanem seni asma bakayım o güzel yüzünü" kadın gülümsedi "Şimdi o tabaktaki herşey bitecek hadi bakalım" dedi çatalı tekrar çocuğun eline verirken.

Çocuğun üzgün yüzü tekrar gülümserken kafasını salladı hızlıca ve tabağındakileri yemeye başladı. İçinden annemle babam beni seviyor diye düşünüyordu, beni seviyorlar.

Soluk soluğa kalmış şekilde açtı gözlerini, terden saçları alnına yapışmıştı. Yatakta doğruldu hemen, hızla atan kalbinin üzerine elini koydu nefeslerini düzene sokmaya çalışırken. Ara ara gördüğü bu kabuslar hayatının bir parçasıydı, ne kadar kurtulmaya çalışsa da o günleri hatırlatıyordu kendisine işte uykusunda bile kaçamıyordu. Belki de tek rahat ettiği zaman bile zehir oluyordu ona. Üzerindeki pijamayı tutup salladı biraz sıcaktan kurtulmak için üzerindeki yorganı kenara doğru ittirdi. Ayaklarını soğuk zemine basarak banyoya doğru ilerledi. Girdiğinde kapıyı kapatıp aynada kendi yansımasına çevirdi gözlerini. Terden ıslanıp alnına yapışmış saçlarına ve yine ıslanmış boynuna baktı. Her seferinde böyle olmaktan nefret ediyordu, kabuslarında yine o çaresiz çocuğa dönüşüyordu. Güçsüz hissediyordu Feda kendisini böyle durumlarda en çok da bundan tiksiniyordu.

"Feda, oğlum gel hadi kahvaltını yap geç kalıcaksın" diye bağıran annesinin sesi ile kendine geldi. Banyonun kapısını açtı.
"Önce bir duş alıcam anne" diye bağırdı o da mutfağa doğru. Eğer annesinin yanına bu şekilde giderse kesinlikle anlardı halini biliyordu Feda, onu üzmek istemiyordu. Suyu açıp altına girerken bütün kötü düşüncelerinin de akıp gitmesini diledi içinden.

Gömleğinin kollarını kıvırırken masada onu bekleyen annesinin yanağına öpücük kondurup oturdu hemen. Annesinin yüzünde oluşan gülümsemeyi görünce kendiside kocaman gülümsedi her zaman ki gibi.
"Günümü güzelleştirdiniz Saliha sultan" dedi tabağına kahvaltılıklardan hızlı hızlı alıp yemeye başlarken.

Kadın turuncu saçları okşarken baktı oğlunun güzel yüzüne.
"Uykunu alabildin mi annecim" illaki bu soruyu sorardı annesi her sabah alışkındı Feda, eski haline dönmesinden korktuğunu biliyordu.
"Oo görsen kış uykusuna yattığımı düşünürdün sultanım" dedi ağzına ekmeği tıkıştırırken.

KIZIL [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin