40. Bölüm

90 1 0
                                    

Aradan 1 sene geçer...
Yıl 1567 11 Kasım...
Nurgüzel den;
Bugün bahçemdeki güller bana farklı kokuyordu sanki ben bunları düşünürken yanıma Mihribanım kızım geldi..
Nurgüzel: Kızım Mihribanım nasılsın? İyi misin?
Mihriban: İyiyim anne peki sen?
Nurgüzel: Bende iyiyim büyütmüşsün ikizlerini.
Diyerek Nurgüzel torunun yanağını okşar...
Selim: Anneanne ben büyüdüm bak.
Nurgüzel: Evet görüyorum baya büyümüş ve boy atmışsın Selimim torunum.
Safiye: Anneanne bende büyüdüm hem ben daha uzunum.
Nurgüzel: (:
İkiz kardeşler tatlı tatlı atışırlar...
Nurgüzel: Sen iyisin demi kızım.
Mihriban: Evet anne iyiyim.
Anne kız konuşurlar sonra da ise Nurgüzel geri dairesine çıkıp kendine bakım yapar...
Nurgüzel den;
Aynanın karşısına geçmiş suratımı inceliyordum ne kadar da güzelmişim ben bunları düşünürken aklıma benden zorla alınan oğlum geldi suratım düştü ağlamamak için kendimi zor tuttum ve biraz hava almak için balkonuma çıktım ve sonbahar ayının serin rüzgarının saçlarımınla oynaması hoşuma gidiyordu ve o an yanıma gelinim Seher geldi..
Seher: Sultanım size müjdeli haber getirdim.
Nurgüzel: Neymiş bu müjdeli haber.
Seher: Ben Orhan dan gebeyim.
Nurgüzel: Ne çok güzel bir haber bu hemen sana özel süslü elbiseler verilirsin.
Seher: Peki Sultanım.
Diyerek Seher geri gider Nurgüzel ise daire de tek kalmıştır ve kendini yatağa atıp dinlenmeye başlar...
Bölüm son...

Kaybolan SarayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin