Bölüm 30

184 10 0
                                    

"Ne yapıcaz peki?" Ben yatakta oturuyordum pamir ise bir o yana bir bu yana yürüyordu "bilmiyorum ne yapıcağımı bilmiyorum!" Ayağa kalktım eini tuttum "tamam, sakin" dedim onu sakinleştirmeye çalışarak "olamam, korkuyorum seni kaybetmeye" bu halde bile beni düşünmesi gülümsetti kapı aniden açıldı ve içeriye iri yarı 3-4 kişi geldi pamir beni onları görür görmez arkasına aldı

"Yolun sonundasın pamir efendi!" Pamir elini beline  koydu silahını gördüm tetikte bekliyordu silahı olması beni şaşırtmadı sonucta mafyayım demişti "baba! Sakın!" Dedi keskince babası mıydı? İnsan evladına niye silah doğrultur? "Müstakbel gelinimiz bu mu?" Kafasını bana çevirdi bende pamirin arkasından çıktım ve sıkıca tuttum elini "evet benim bir sorun mu var?" Piskopat gülüşüyle devam konuştu "yok, maşallah pekte güzel mişsin"

Bakışı hiç iyi değildi tekrardan pamirin arkasına saklanmama sebep oldu baya bi rahatsız olmuştum "baba eski defterleri açmayalım istersen!" Kahkaha attı "açalım bence!" Sinirden gülüyordu pamir "bence, kimse senin bir tecavüzcü olup polislerden kaçmak için sürekli kılık değiştiren biri olduğunu bilmek istemezsin değil mi?" Sinsice güldü pamir dediklerine şok olmuştum adeta kanım donmuştu

"Şöyle yapalım" dedi ilk önce ve devam konuştu "sen bana kızı ver! Sende me bok yiyorsan ye umrumda değilsin!" Tam yaklaşcakken silahını çıkarttı pamir "asla! Aklından bile geçirme" kafasını tamam anlamında salladı "ölümü göze alırsın yani?" Kaşlarını kaldırdı cevabını bekliyordu "evet" dedi tek düze "vay vay vay denelim o zaman" demesi ile herşey ışık hızıyla gelişti pamirin vuruası adamların beni kaçırması

"Nolur bırakın beni lütfen!" Diye yalvarıyordum aklım pamir deydi ya gerçekten öldüyse ben yaşayamam artık "pamir uyan" dedim kendi kendime adamlardan biri burnuma sıkıca bir bez parçası tutunca bilincim kapaldı bayıldım

...

Yavaş yavaş kendime geliyordum sandalyede elim ayağım bağlanmış durumdaydım "bırakın beni!" Diye bağırdım ellerimle ayağımı oynadım çözülmesi için ama olmuyordu bi adam tepsi ile yanımıza geldi "bacım rahat dur ya! Sana birşey yapmayacağız zaten korkma" tepsiyi yanımdaki masaya koydu ve sadece elimi çözdü "nerden bilicem beni de öldürmeyeceğimizi!" Diye bağırdım ellerimi çözdü ve halatla oynamaya başladı "bacım bak bacım diyorum fazla bağırıp durma yemek bile vermezler"

"Çok meraklıydım yemeğinize!" Arkasını döndü gidiyordu ki durdu "ha bu arada güzel bir haberim var pamir yaşıyor iyi merak etme"

İçim rahatlamıştı "allahım çok şükür" mutluluktan ağliyordum, ama ağzıma bir lokma yemek bile sokmadım "beni kurtarıcağını biliyorum sevgilim"

Bu sefer babası geldi fazla yaşlı biri değil 44-48 yaş arasında ve ne çok kilolu ne zayıf ama boyu uzundu burnu ve gözleri aynı pamir gibiydi "günaydın müstakbel gelinim" dedi konuşmadım konuşmayacaktım da "aaa olur mu böyle suspus" elini saçlarıma geçirdi ben geri çekilmeye çalıştım "gün geçtikce alışaçaksın" gözümü devirdim "yaşına hürmet veriyorum ama" dedim durdum ve "yaklaş bakalım" dedim sinsice yaklaşdı ve yüzüne iyi bi tükürdüm

"Ne elini ne ağzını açıyorsunuz! Lambaları da kapatıyorsunuz benden başka kimse gelmiyor buraya! Anladınız mı!?" Diye bağırdı adamlara adamlardan biri "anladık efendim"dedi başını eğerek acıyordum onlara "rezilsin" dedim acınarak

"Burdan kurtulamazsın gelin!"

"Bence bir düşün istersen?!" Diye bir ses geldi

...

Kara Sevdam | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin