Bölüm 26

235 10 0
                                    

"Günaydın" dedim yeni uyanmış bir ses tonuyla yanımda pamir oturuyordu saçlarımı okşarken uyandım "uyandırmadım değil mi?" Diye sordu hafifce başımı hayır anlamında salladım "keşke hergün böyle uyansam" dedim ve o an fark ettim ben kendi evimde değildim ki? Ani den ayağa kalktım ve telefonumu elime aldım annem ve babamdan bir sürü mesaj ve arama vardı pamir şaşkınlıkla bana bakıyordu

"Eyvah! Öldüm ben bittim!" Dedim annemi ararken açmiyordu "noldu?" Bir yandan mesaj yazarken bir yandan cevap veriyordum "ne işim var benim burda evde olmam lazım!" Kaşlarını çattı "nasıl yani?" Telefonu yatağa fırlattım ve önüme gelen saçlarımı çektim bir o yana bir bu yana odada yürüyordum

Ve sormaktan korktuğum o soruyu sordum "biz... bir şey yaşamadık değil mi?" Pamirin gözleri fal taşı gibi acılmıştı ben korkuyla ona bakarken "saçmalama! Olmadı öyle bir şey!" Rahatlamıştım en son hastaneden gelmiştik pamir hasta diye oma bakmıştım yanında durmuştum ama burda uyuyacağım aklımım ucundan geçmezdi şimdi ben annemlere ne anlatıcaktım?

"Sevgilim..." dedi yumucak ses tonuyla ellerimi tuttu "eğer korku-" sözünü bitirmeden konuştum "evlenelim!" Dedim aniden neden demiştim bilmiyorum ama annemlere pamirde kaldım dersem
Muhtamelen sonumuz evlilik olucaktı "ne?" Dedi gülümseyerek "yani... of aklım başımda değil ne dediğime bakma sen"

Pamir bu dediğime nerdeyse havalara uçucaktı "annemlere ne diyeceğim ben şimdi?" Düşünemiyordum ne yapıcağımı bilmiyordum "sarılır mısın?" Dedim ikiletmeden sarıldı "ben burdayım ne olursa olsun" ağlama isteği gelmişti bu isteği geri çeviremedim ve ağlamaya başladım "şhh bak bana..." dedi elini çenemi koyarak kafamı kaldırdı ona bakmamı sağladı "kıyamam ben o göz yaşlara halledicez merak etme" söylesem mi söylemesim mi kararsızdım ama bir anda söylemiştim "ben evlatlık mışım pamir"

...

Eve geldim. Babam çok sinirliydi annemde ondan farksız değildi bu sefer "evlenmeden ne yapıyorsun sen kızım!" Babamı ilk defa böyle sinirli görüyordüm "özür-" lafımı bitirmeden konuştu "özür falan dileme! Senin baştan oraya gitmen hata!" Babamın gözündeki o öfke tarifsizdi "bir daha gitmiyorsun oraya!" Şaşkınlıkla ona baktım "ne!" Diye bilmiştim "saçmalama baba aramızda bir şey olmadı!"

Ayağa kalktı karşıma dikildi bende kalktım "gitmiyorsun, gidersen..." gözlerimi ayırmadım "nolur? Döver misin?" Kaşlarımı havaya kaldırdım "gerekiyorsa evet" bunu duyduğuma o kadar çok üzüldüm ki gözümden yaş geldi "gerçekten mi? Noldu bizim baba-kız ilişkimize?"

Derin nefes alıp verdi "artık yok!" Hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyorlardı "gerçek yüzünüz ortaya çıkıyor desenize!" Gözüm ayırmadan devam konuştum "demek bunca zaman her şey bir oyundu! Güzel kızım birtanem seni çok seviyorumlar geç bunları! Bana ne kadar kin beslediyseniz bir bir ortaya çıkıyor!" Sözümü bitirir bitirmez babamdan sert bir tokatı yemiştim elimi sağ yanağıma götürdüm

Saçımı sıkıca tutup sürükleyerek beni odama götürdü "sakin çikmiyorsun bu odadan!" Sonra kafasını anneme çevirdi "ne yemek ne su hiç bir şeyi hak etmiyor!" Diyip çıktı ardından annem ve kapıyı kilitledi hıçkırıklarla ağlıyordum telefonumu çebimden çıkardım ve hemen pamiri aradım "aç lütfen aç ve çıkar beni burdan" diye yalvardım ama acmadı iki kez üç kez dört kez tekrar aradım ama açmadı "yazıklar olsun... sende mi bıraktın beni?"

Derin nefesler aldım hazalı aradım meşgule attı ve ardından mesaj geldi "kanki önemli bir toplantı dayım ailecek kusuruma bakma acamicam" mesajı attı aysudeye yazdım onunda interneti yok bir başıma kaldım "an intibari ile kimsem kalmadığı kesinleşti"

"Hani biz birbirimiz kaybetmeyecektik" dedim fotoğraflarımıza bakarken "neden olamiyoruz beraber? Neden bir imkansızlığın içindeymişiz gibi hissediyorum?" Dedim devam bakarak

"Biz bir kara sevdanın içindeyiz"

...

Kara Sevdam | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin