¢нαρтєя:19🔒

503 242 802
                                    

Hürkan, Robin Hood kılıklı katilin, tekrar bir cinayet işlediğini öğrendiğinde küçük dilini yutacak gibi olmuştu.

Amiri, kısaca bilgi verip, Umut'u, aramasını söylemişti ve Hürkan da, hiç vakit kaybetmeden Umut'u aramıştı.

"Umut, ihbarı kim verdi, ne oluyor bir anda?"

"Hürkan, şu an ihbarı veren kişiyle de görüşüyorum."

"Neden ki?"

"Fenalaştı."

"Fenalaştı derken?"

"Kurbanı...Öyle bulunca direkt ihbar vermiş ancak..." Umut, sesinin tonunu bir türlü ayarlayamıyordu.

"Umut, lütfen...Bir çırpıda kurabilir misin cümleni, sen kesik, kesik konuşunca daha da strese giriyorum." Hürkan, konuşmasını tamamlar tamamlamaz Emir'den, dirsek yemişti.

"Ah, kusura bakma. İşte ihbar esnasında kustu."

"NE!?" Hürkan, sesinin tonunun yüksek olduğunu fark etmediğinden ötürü her söze başlayışında oktavını artırıyordu."KUSTU MU!? NE DEMEK KUSTU? NEREYE KUSTU, NASIL KUSTU?" Hürkan, tekrar söze başlayacakken, Emir'den, tekrar dirsek yemişti.

"Ya, izin ver de çocuk konuşsun."

"PANİK OLDUM SADECE!?"

"Hürkaaaan!?" Emir, tehditvari başladığı sözleriyle Hürkan'ın, dikkatini çekmişti.

"EFENDİM?"

"Bağırdığının farkında mısın?"

"NE BAĞIRMASI YA!?-Bir saniye..." Hürkan, elini boğazında gezdirip, neyi yokladığı anlaşılmayan bir tavırla,"Aaa, evet bağırıyormuşum." demişti.

Umut, telefonun ucunda tartışan ikiliyi umursamadan,"Hürkan, ekip, tekrar bölündü."

"Eee?" Hürkan, vurdumduymaz bir tavır sergilerken, Emir'den, yine, yeni, yeniden dirsek yemişti."Ya, kardeşim...Sen de bir dur, böbreksiz kalacağım yakında!" Hürkan, yakınır bir tonda kurduğu cümlesini bu sefer başarıyla tamamlayabilmişti.

"Konuşmanız bittiyse artık söz sahibi olabilir miyim, en başında da dediğim gibi hâlâ ihbarda bulunan kişiyle de irtibat hâlindeyim."

"KUSURA BAKMA UMUT! HÜRKAN, BİRAZ KIT BEYİNLİ!" Emir de, ses tonunu bilerek yükseltip, hattın diğer ucundaki Umut'a seslenmişti.

"Al, kardeşim sen konuş!"

"Telefon benim ya hani istesem alırım?"

"Ben, vermezsem nasıl alacaksın ki?"

"Gaspçı da mı oldun başımıza?"

"Bir susun lütfen. Hürkan, sen olay mahalline gideceksin. Emir sen de Emre amirin, evine-"

"Ee, ben neden bunu arabama aldım?"

"Bu falan ayıp oluyor!"

"Hürkan, siz şu an tam olarak neredesiniz ki?"

"Nerede olacağız ya evimin yakınlarındayız."

"Oh, iyi o zaman in arabadan."

ᵏᵃᵗⁱˡ(ˢᵉⁿˢⁱⁿ)[PORGOLA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin