"Abartma istersen Evrim, olmadı bir de hatim indir."
Ekin'in sitemine karşı dua etmek için bir araya getirdiğim ellerimi ayırırken ters ters baktım.
"Ya sen bi sus da gerginliğimi atayım ya."dedim kaşlarımı çatarak.
"Sevgilim konuşmuştuk bunları o kadar gergin olacak bir durum yok."dedi hafifçe kolumu sıvazlarken.
"Senin için söylemesi kolay tabii."
İkimizde arabanın içinde oturmuş karşımızdaki eve bakıyorduk. Ve o ev Ekin'in annesinin eviydi. Yaklaşık 15 dakikadir onun motivasyon konuşmasını dinliyordum. O her ne kadar dil dökse de nafileydi.
"Boşuna geriliyorsun güzelim, her şey çok güzel olacak."dedi saçlarımı karıştırarak.
"Bozma saçımı kaç saat uğraştım."diyerek arabanın aynasından bakarak söylene söylene saçımı düzelttim.
Ağır adımlarla arabadan inerken şakalaşmaya devam ediyorduk. Gerginliğim az da olsa geçmişti. En azından bu zorlu yemekte tek olmayacaktım, Ekin vardı.
Mutlu mutlu binaya doğu ilerlerken balkonda Ekin'in annesini görmemle duraksadım. Gözlerini kısmış ve kollarını bağlamış bir şekilde bizi izliyordu.
"Evrim, elim!"
Ekin'in sesi ie onaa döndüm.
"Ne oldu eline?"diye sordum telaşla.
"Daha deminden beri elimi sıkıyorsun ya, acıdı."dedi elini tutarak.
"Ya Ekin özür dilerim, fark etmemişim."dedim ve elini hafifçe öptüm. "Geçti mi?"
"Geçti geçti."
Ardından binaya geçerken merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya özen gösteriyordum. Olacak felaketlere 5 dakika geç başlasak bile kârdı benim için.
"Evrim bu yıl gelir misin, yoksa yılbaşını mi bekliyeyim?"dedi Ekin kapının önünde beklerken.
Göz devirerek yanına geldiğimde yüzünde heyecanlı bir sırıtış vardı. "Şöyle gülmeyi keser misin? Sinirim bozuluyor."dedim.
Omuz silkip gülmeye devam ederken hızla zile bastı.
Onun yaptığı bu hareketle omuzlarım dikleşirken kapı anında açılmıştı.
"Anne kapıda mı bekliyordun?"dedi Ekin gülerek.
Ekin'in annesi sahte bir kahkaha atarak "Ay yok be oğlum mutfağa tabak bırakmıştım geçerken kapıyı duydum hemencecik actım."dedi.
Kadının bana attığı kaçamak bakışları onu balkonda gördüğümün farkında olduğunu hissettirdi. Neden sizi balkondan gördüm demek yerine yalan söylemişti ki?
Ufak bir tokalaşmadan sonra bizi hızlıca yemek masasına yönlendirmişti.
Masada binbir çeşit yemek varken içimden sevinç çığlıkları atıyordum.
"Ne kadar çok şey hazırlamışsınız, ellerinize sağlık."dedim samimi bir gülümseme ile.
Kadın hafif bir tebessümle başını yana eğerken konuştu.
"Valla Evrimcim senin yemeğe me kadar düşkün olduğunu ben bile duydum, hepsi sizin için."
Kadının söylediği ile bakışları birbirini tutmazken Ekin'in bu imayı anlaması ile sabır çektim.
"Çok zahmet etmişsiniz."dedim sahte bir gülümseme ile.
Aman cok zahmet etmissin."Ne zahmeti canım."
No zohmoto conom.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Evrim Çıkabilir
ChickLitHer mahallede bulunan asosyal kız tipini bilir misiniz? Hani şu sadece okul, ev ve market arası mekik dokuyan, selam verildiğinde umursamayan. Pijama ile sokağa çıkacak kadar ozgüvenli olan. Neyse var sayıyorum. Bizim mahallede de öyle bir kız vardı...