1. HOGWARTS'A GİDİŞ

12.9K 369 120
                                    

Merhabalar, hoşgeldiniz.

Bu kitap benim ömrü hayatımda yazdığım ilk kitap, yani söylemek istediğim bu konuda pek becerikli olduğum söylenemez. Hoş bulmadığınız yerler olursa lütfen belirtin.

Çünkü zaten beğenmediğiniz yerler olacak, kurguda cringe ve anlamsız yerler var. Ben ilk yazmaya başladığımda yaptığım hataları fark etmemiştim fakat kitabı baştan sonra tekrar okuyunca hatalarımı fark ettim.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Emeğime karşılık oy vermiş olursunuz.

İyi okumalar...

🌟

Ben Y/N Snape.

Soyadımdan anlaşılacağı üzere, Hogwarts'ta Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi veren, Severus Snape'in ilk ve tek kızıyım.

Annem, Alessi Snape. Saçlarımı okşayan ve şefkatini hissetmek istediğim bir annem olsun isterdim fakat olmadı hiçbir zaman. Bunun yerine babam bana hem annelik hem babalık yapmaya çalıştı. Saçlarımı her zaman okşadı, her gece okşadı. Taradı, sevdi. Bana sevdiğim yiyecekleri hazırladı. Sevdiğim çiçeklerden de aldı.

Annem eğer ben doğarken ölmeseydi eminim babam bana yine gösterirdi babalık şefkatini. Fakat annem olmadığı için daha fazla şefkat gösteriyordu. Beni anlamaya çalışıyordu.

Babam okulda olduğu zamanlar hep bakıcılar ile kalıyordum. Onlarla öğrendim kendimi. Bakıcılar, kendimi kendi başıma öğrenmeye izin vermediler. Aslında aralarında anne yerine koyduklarımda vardı, ama gittiler geçen yaz.

Hiç gelmemek üzere gittiler, çünkü artık büyümüştüm ve babamın öğretmenlik yaptığı okula eğitim almaya gidebilecektim. Bakıcılara gerek yoktu.

Bugün 1 Eylül. Hogwarts'a, Hogwarts'tan mektup alanlar gidebilecekti. Ben alsam da almasam da illaki gidecektim. Çünkü babam okulda profesördü.

Şimdi on yedi yaşındayım. Babam ben on bir yaşındayken, Hogwarts tehlikede olduğu için - yani sözde öyleymiş - beni Hogwarts'a almak istemedi. Muggle okulun da normal ders eğitimi aldım. Sihir harici olan dersleri. Asa kullanmayı ve büyüleri babam bana öğretiyordu bu yüzden çoğu şeyi biliyordum.

Artık hazırdım. Bavullarım biraz ağırdı. Babam Diagon yolundan ismini söylemediği kişiye gerekli malzemeleri aldırmıştı. Hogwarts'ın nasıl bir yer olduğunu babamdan az çok öğrenmiştim.

Babam bana, orada herkesi kişiliğine göre dört tane farklı binalara ayırdıklarını, bunu Seçmen Şapka sayesinde yaptıklarını ve bu dört binanın isimlerinin Gryffindor, Hufflepuff, Ravenclaw ve Slytherin olduğunu söyledi.

Benim seçilmemi istediği yer tabiki de Slytherin'di.

Slytherine'e seçilmek istemiyordum. Ama büyük ihtimalle babam Slytherin'de olduğu için benimde Slytherine seçilmem gerekiyordu.

Babam geldiğinde bavullarımı taşımama yardım etti ve King Cross tren istasyonuna gitmeye başladık. "9. ve 10. peron."

Babamın söylediğini anlamamıştım
arkasından öylece bakıyordum. Bunun ne demek olduğunu söylememişti çünkü.

"Beni takip et."

Babam duvara doğru yürüyordu göz kırpmamla beraber yok oldu. Duvarın içinden geçmişti. Sanırım benimde öyle yapmam gerekiyordu. Hızlı adımlarla duvara doğru yürümeye başladım. Korktum ama bir kaç saniye sonra arkama baktım, Londra'da değildim.

Hogwarts Express'e giriş yapmıştık. Babam köşede beni bekliyordu hemen yanına gittim.

Babam trene binmemi söyledi bende binerek hızla ilerlemeye başladım çünkü kalabalıktı.

Her bir odada Hogwarts cübbeli, cübblerinde dört binanın armalarından olan öğrenciler vardı.

Boş bir kompartıman bularak, yerleştim ve yolculuk için hazırdım. Öylece pencereden dışarıya bakmaya başladım. Kapı tıklatıldı kafamı kapıya çevirdim karşımda sarı saçlı bir çocuk vardı. Bu çocuğu daha öncede babamın yanına gelen adamların yanında görmüştüm.

"Gelebilirsin." diyerek çocuğu izledim. Merhaba veya başka bir merhabalaşma cümlesi kurmasını bekliyordum ama bunu yapmadı. Çapraz karşıma oturdu ve yeri izledi. Benim de ondan bir merhabalaşma cümlesi beklediğimi anlamış gibi bana baktı ve ters ters bakarak konuştu.

"Oturmaya çok meraklı değilim, sadece burası boştu. Ayakta gitmekte havam değil."

"Ben Y/N Snape, tanıştığıma memnun oldum."

"Sana ismini sormadım."

"Bu kadar kaba olma."

"Kaba olmamamı gerektirecek, bir sebep var mı?"

"Belki insanlar seni daha çok sever." Sustu ve yüzü bozuldu. Umursamadım, tren kalktı ve yolculuğa başladık.

🌟

Bölüm hakkındaki yorumlarınızı
buraya alalım...

Tiktok, meryemalfoy.

Suçluluk | Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin