Suçluluk | Draco Malfoy

27. YENİ BİR SENE

Bugün 1 Eylül. Hogwarts'a 6. seneme başlıyorum. Tatilde sizede önceden söylediğim gibi Hermionelerde ve Ronlarda kaldım. Evde kaldığım süreçte Draco babamdan özel ders almak bahanesiyle beni görmek için bizim eve geliyordu. Draco'yu sevmekten vazgeçmemiştim ama sevgim azalmıştı. Pansy ise bana her hafta mektup yollamıştı. Bende ona.

Herşeyimiz tamamlamınca trene bindik ve Hogwarts'a vardık. Babam yine ilk günkü gibi eşyalarımızı alıp gitti bende sonradan gittim. Kapıda yine Bay Filius Flitwick vardı. Beni görünce eğilip selam verdi bende aynısını yaptım ve yola devam ettim. Odama gidip bavullarımı kapının kenarından aldım ve eşyalarımı dolabıma yerleştirmeye başladım. Yarım saat sonra Draco içeriye girdi. Önceden eşyalarını yerleştirmişti sanırım. Yatağına oturdu ve uzandı. Çok yorulmuş gözüküyordu. Kanepeye oturdum ve başımı geriye yasladım.

Draco: Konuşuyor muyuz?

Y/N: Bilmiyorum Draco. Yaptığınız beni çok etkiledi.

Draco: Pansyler ile barışmışsın ama.

Y/N: Onlar benim için özeller.

Draco: Ben özel değil miyim yani.

Sustum. Draco benim için canımın bir parçası gibiydi. Özeldende öte.

Y/N: Zamanı gelince benim için özel misin değil misin anlarsın.

Draco: Belki ben şimdi anlamak istiyorum.

Y/N: Herşeyin bir zamanı vardır Malfoy. Sabretmeyi öğrenmelisin.

Draco: Eh iyi peki. Senin dikişler nasıl oldu iyileştin mi tamamen?

Y/N: Draco kaç ay geçmiş, tabiki geçti sadece dikiş izi var. Ağrı yapmıyor acımıyorda.

Draco: İyi iyi. 1 hafta ders yokmuş bunu biliyor muydun?

Y/N: Hayır.

Draco: Öğrenmiş oldun.

Y/N: Aynen.

Kalkıp yatağıma yattım. Çok yorgundum. Tavanı seyrederken kafam Draco'nun olduğu yatağa çevrildi ama bunu ben yapmamıştım. Draco asasıyla yapmıştı. Kafamı tekrar tavana çevirdim.

Y/N: Napıyorsun sen ya!

Draco: Gözlerine bakmak istiyorum. Seni izlemek istiyorum.

Y/N: Biz arkadaşız Draco.

Draco: Arkadaşlar birbirini izleyemez mi?

Y/N: İzlerler mi?

*

Sabah Draco'nun yüzüme su dökmesiyle uyandım. Hızlıca yatakta doğruldum.

Y/N: Napıyorsun sen Draco ya!

Draco: E napıyim yalnız canım sıkılıyor.

Y/N: O zaman Astorianın-

Draco: Sakın devam etme. Astoria artık yok unut artık şunu kızım!

Y/N: İyi bir daha söylemeyeceğim.

Draco: Söylersen olacaklardan ben sorumlu değilim.

Y/N: Allah allah napıcaksın?

Draco: Velet tartışmasına girmeyelim. Sen üstünü falan değiştir elini yüzünü yıka bende kahvaltıyı getireyim.

Y/N: Ne yapacağımı senden mi öğreneceğim manyak.

Draco: Manyak? Öyle olsun.

Draco odadan çıktı bende elimi yüzümü yıkadım üstümü değiştirip yatağımı düzeltmeye koyuldum. 10 dakika sonra Draco geldi.

Draco: Al bunlar senin.

Y/N: Niye kendine az yiyecek aldın?

Draco: Ben yemek yemiyorum.

Y/N: Neden?

Draco: Sevmiyorum. Boşver bunları sen yemek ye.

Yemeği yemeye başladım. Karnım çok acıkmıştı hayvan gibi yiyordum.

Draco: Umarım boğulmazsın yoksa seni nasıl kurtatacağımı bilmiyorum.

Y/N: Ne boğulması Draco çocuk muyum ben?

Yemeğe devam ettim. Draco sürekli yemek yerken yüzüme bakıyordu. Bende sinirlenip yemek yemeyi bıraktım.

Y/N: Neden izliyorsun? İlk defa yemek yiyen birisini mi gördün?

Draco: İlk defa böyle tatlı yemek yiyen birisini gördüm.

Y/N: Saçmalama ya.

Bardağa taze sıkılmış portakal suyu doldurup içmeye başladım. Draco hala bana sırıtarak bakıyordu. Ve aniden göz göze geldik ağızımdaki tüm suyu Draco'ya püskürttüm.

Draco aniden bana baktı çok sinirli gözüküyordu. Bende yavaş yavaş kapıya baktım. Kaçacaktım QÜLSPWHSYQQUW

Y/N: Kusura bak bilerek oldu!

Ayağa kalktım ve kapıya doğru atladım ama başarısız oldum ve düştüm. Hemen ayaklandım kapıyı açacakken belimde hissettiğim el ile kendimi kaybettim. Çok sert ama yumuşak bir dokunuştu. Draco beni kucağına alıp yatağa fırlattı ve üstüme çıktı. Ben engel olamayıp gülmeye başladım. Draco hala sinirliydi. Aval aval yüzüme bakıyordu. Ben hala anırarak gülüyordum. Çünkü Draco'nun saçında turuncu KÜÇÜK portakal parçası vardı WĞSMWPSJQOJS.

Dracoyu ittim ve banyoya koşmaya başladım içeriye girip kapıyı kapatacağım sırada Draco kapıyı tuttu ve şuan ikimiz banyonun içindeydik. Ben yine gülüyordum.