26 Ekim 2022, Çarşamba sabahı'
Hwang Hyunjin arıyor...
Kabul et| Reddet
Çalan telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Alo?"
Karşı taraftan ses gelmedi. Bir süre konuşması için bekledim. Aldığı sık nefesleri, iç çekişlerini, arada gelen ve duyması çok zor olan hıçkırıklarını dinledim.
Onu konuşmaya teşvik etmedim, anlatmak isterse anlatırdı. İstemezse de benim açımdan bir sorun yoktu, bilmek gibi bir mecburiyet hissetmiyordum.
"Felix, sence neden hayatta ne yapsam ya bozuyorum ya da batırıyorum? Gerçekten anlamıyorum neye dokunsam elimde kalıyor."
"Hyunjin," dedim sakin ve tok çıkan sesimle. "Sence de hayat tavsiyesi almak için çok yanlış kişiyi seçmemiş misin?"
"Diğerlerinin her şeyi biliyormuş gibi konuşmalarındansa seni tercih ederim."
O göremese de kafamı onaylarcasına hafifçe sallıyordum.
"Sorun ne peki?"
Şimdiyse gerçekten merak etmiştim, onu bu kadar üzüp ağlatıyorsa oldukça önemli olduğunu düşünüyordum.
"Reddedildim."
Bir süre idrak edemeyip konuşamadım.
Aşk hayatını cidden benimle mi konuşacaktı? Bu biraz abes olur gibiydi, zira daha birkaç gün önce benden hoşlandığını söylüyordu."Reddedildim derken?"
Benden duyunca daha çok ağlamaya başlamıştı. Sanki duymak söylemekten daha zor geliyordu ona.
"Başvurduğum tüm şirketler... hepsinden ret yedim. Tek bir tanesi bile beni stajyer olarak kabul etmemiş."
Ve daha da çok ağlamaya başladı. Bir anda gelen aydınlanmayla avuç içimle alnıma vurdum ve kendi kendime sessiz küfürler ettim.
Çok yanlış yorumlamıştım ve onu koyduğum kefeden utanmıştım. Olay benim düşündüğümden çok daha başkaydı.
O, kendi hayalleri tarafından kabul görmemişti. Herhangi biri tarafından değil. Acı verici olmalıydı, ideallerinden vazgeçmenin ne kadar zor ve ıstıraplı bir süreç olduğunu en iyi bilenlerdenim.
"Sana geri dönüş yaptıklarında ne dediler? Yani, en azından eksik olduğun ve neden elendiğin hakkında bir fikrin var mı?"
"Mail atmışlardı."
"Yani?"
"Genel olarak tüm eksileri dansımdan yemişim. Hareketleri robot gibi ve duygusuzca yaptığımı yazmışlar. Sesimden yana pek bir şey dememişler ama yine de çok etkilendiklerini de söylememişler. Anlayacağın benim idol olma hayalleri suya düştü."
Dudaklarından dökülen kesik hıçkırıklar kıkırdamalara, kıkırdayışları ise kahkahalara dönerken endişeyle yerimde kıpırdandım.
Durum hiç iyi gibi gözükmüyordu ama asıl trajikomik olan, benim Hyunjin için hiçbir bok yapamayacak oluşumdu. Ne bir güzel söz ne de rahatlatıcı bir jest...
Tamamen bomboştum, sebepsizce bu gerçek bana batıyordu. Gergin hissediyordum.
"Felix. Söylesene eğer her şeyi bırakıp gidersem ne olur?"
Her şeyi bırakıp gitmekten kastının ne olduğunu çok iyi anlasam da bilmezden gelmeye çalışıp salağa yatmayı tercih ettim. Sorusunun cevabını yumuşatabileceğim kadar yumuşatıp öyle vermeye özen gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cry for me ↬hyunlix
Fanfichhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor. bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir. ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum. |tw: yeme bozukluğu| 🔖131022, Perşembe'