2 Aralık 2022, Cuma öğle saatleri'
Lee Felix
Hyunjin ile odalarımızı birleştirmek nereden baksan iyi bir fikir değildi.
Tuhaf bir şekilde her daim benden geç uyanan kişi gitmiş, yerine uyandığım zaman dibimde beni izleyen yeni bir versiyonu gelmişti.
Şu anda olduğu gibi, saçlarımla oynuyor ve hoş bir tebessümle yüzümü inceliyordu.
"Yüz kırk üç." dedi eğilip dudaklarıma doğru konuşurken.
"Yüz kırk üç mü?"
"Hm hm, hava çok soğuk üşümüyor musun?" Yanıma yatıp başını benim yastığıma koyduktan sonra kalın yorganı iyice üzerimize örtüp kenarlarını altımıza sıkıştırdı.
"Hayır, sıcak bence."
"Öyle mi?" Kollarını etrafıma sardı, yüzüm göğsüne denk geliyordu. Normalde insanların nasıl koktuğuna pek dikkat etmezdim ancak Hyunjin'in kokusu onu kendime ait yapmak istememe neden olan türdendi.
Avuç içimi sol tarafına götürüp kalp atışlarını hissetmeye çalıştım, düzensiz bir ritmi vardı. Fark edebiliyordum, saçlarımın arasından kayıp giden ve hemen ardından olması gereken yere geri dönen dokunuşları ona karışmamı sağlıyordu. Birbirimizi yakalıyorduk.
"Bazen bu kadar huzurlu olmamın gerçekliğini sorguluyorum. Kafamda yarattığım bir hayalet olabilirmişsin gibi, gözlerimi kırpsam kaybolursun sanki."
"Hayaletlere sarılamazsın, tüm gece kollarının arasında mışıl mışıl uyuyamazsın ve ayrıca bir hayal bunu da yapamaz..."
Fısıldayan sesi oyuncuydu, saçlarımdan ayrılan eli kıyafetimin toplanıp açıkta bıraktığı bel oyuntuma gitti ve parmağının ucuyla minik yıldızlar çizmeye başladı. Elektrik tüm bedenime hızla yayılıyordu, huylanıyor ve elini çekmesini söylemek istiyordum ama yapmıyordum.
"Haksız mıyım?" Nefesi yüzüme çarptı, buram buram nane kokuyordu. Hangi insan sabah kalkar kalkmaz mentollü şeyler tüketirdi?
"Ne yedin sen sabah sabah?"
Dudaklarının arasına sıkıştırdığı yeşil renkli şekeri gösterdi. "Belki öpüşürüz diye ağzıma atmıştım bir tane, şimdi kötü kokuyor olursa utanırdım."
"Sadece seninki güzel koksa ne olur, ben de varım ya hani burada?"
"Onu da düşündüm tabii ki! İstersen seninle paylaşabilirim." Dilinin ucunda duran eriyip küçücük kalmış şekeri almam için bana daha da yaklaşırken kaçarcasına geri çekildim.
"Iy, hayır almayayım teşekkürler."
"Benden mi iğreniyorsun?" Bacaklarını ve kollarını uzaklaşmaman için sıkıca bana doladı, tamamen yapışık duruyorduk şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cry for me ↬hyunlix
Fanfictionhhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor. bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir. ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum. |tw: yeme bozukluğu| 🔖131022, Perşembe'