14 Kasım 2022, Pazartesi sabahı'
Hwang Hyunjin
Diyebileceğim tek şey, bağımlı olduğum. Felix beni zararlı bir alışkanlıktan kurtarmış ve sonra da onun müptelası haline gelmemi sağlamıştı.
Çok daha vazgeçilmez bir bağımlılıktı bu.
Bindiğim otobüste kulaklığımdan bana ulaşan şey müzik değil, kaydettiğim sesiydi. Chan Hyung bana dosyayı gönderdiğinden beri dinlediğim yegane şey buydu.
Bana atılan konuma doğru ilerlerken bir yandan da etrafıma bakınıyordum, okulumuzun yakınlarında kalan lüks sitelerden birine gelmiştim.
BC-3 numaralı eve geldiğimi kapıdaki güvenliğe söylediğimde söylediklerimin doğruluğunu teyit etmek için -tahminen hyung ile- bir telefon konuşması yaptı ve geçmem için eliyle işaret yaptı. Kafamı eğerek teşekkür ettim ve yanından ayrıldım.
Açıkçası, biz de iyi bir sitede oturuyorduk ancak burası biraz... fazla zengin kokuyordu? Evet, çevrem resmen buram buram para kokuyordu.
Kapalı havuzlar, kış bahçeleri, çocuk parkları ve genellikle iki-üç katlı olan modern evlerin farklı bir havası vardı. Eğer yeterince uzun süre gezinirsem birkaç ünlü ile karşılanmam da olasıydı.
Umarım öyle bir şey olmazdı çünkü sosyal anksiyetem azardı, sonrasıysa rezillik. Hiç görünmemeyi tercih ederim, teşekkürler.
Biraz daha dış kısımlara doğru gidince evi bulmuştum. Dış cephesi beyazlı grili boyanmış ve sadeydi. Ayrıca kenarlarda ara ara ayna havası veren yansımalı küçük parçalar kullanılarak hareket katılmıştı.
Kısaca hoş duruyordu.
Kapının yanındaki zile basıp kendi içimde hazırladığım konuşmaları tekrar ettim, yüz yüze sohbet etmek mesajlaşmaktan çok farklıydı.
Sanalda karşıdakinin gerçek hislerini asla tam olarak anlayamazsınız, size sövse bile bunu bilemezsiniz çünkü her zaman aranızda bir duvar vardır.
Ancak bu kişi hemen karşınızda duruyorsa bahsettiğim duvar düşüp parçalara ayrılır, hayal kırıklığıysa beraberinde gelir.
Genellikle tabii, istisnalar her zaman vardır: şu an bana kapıyı açan Bang Chan gibi.
"Hoş geldin!" Sevecen sesi ve gülüşüyle kısılan gözleri onu görüp görebileceğim sen sıcakkanlı insanmış hissine kapılmama neden oluyordu.
"Hoş buldum." dedim ayakkabılarımı çıkartıp içeri girmeden önce.
"Çabuk geldin, aferin. Ben daha tam ayarlayamadım işlerimi, biraz işim var. Sen o zamana kadar Felix'in yanına geçebilirsin istersen, üst katta odası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cry for me ↬hyunlix
Fanfichhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor. bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir. ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum. |tw: yeme bozukluğu| 🔖131022, Perşembe'