16 Aralık 2022, Cuma sabah erken saatler'
Hwang Hyunjin
Elimde çevirip durduğum kaleydoskopu çalışma masamın üzerine bıraktım. Yıllar önce ilkokulda girdiğim bir faaliyet dersinde yapmıştım bunu. O zamandan beri de saklıyordum.
Çiçekleri her zaman sevmişimdir, özellikle de papatyaları. Ancak bakmayı hiçbir zaman beceremedim, aldığım her tür bitki önünde sonunda soldu. Buna kaktüsler bile dahildi.
Sonra bir gün fen dersinde öğretmenim bize çiçek dürbününü anlatırken hep yanımda taşıyabileceğim ve asla ölmeyecek çiçeklerimi yaratabileceğimi fark ettim.
Öğretmenimle konuştum, nasıl yapacağım hakkında bilgi aldım. Oldukça basit ve kolay duruyordu. Eve gittiğimde annemler gelene kadar bekledim ve malzeme listesini defalarca içimden tekrar ettim.
İsteklerimi ne olursa olsun yerine getirdiklerinden kabul edeceklerine dair bir şüphem yoktu -ki öyle de oldu, iki gün sonra komodinimin üzerine bir notla birlikte bırakmışlardı malzemeleri.
Kendileri vermemişlerdi. 'Seni seviyoruz bebeğim' bu cümleyi onların ağzından duyamamıştım, sarı renkli post-it sayesinde sadece okuyabilmiştim. Yine de çok kızamıyordum onlara... Sonuçta benim için çabalıyorlardı, değil mi?
Sıkıntıyla iç çektim, canım yanıyordu. Endişeliydim, korkuyordum ve meraktan ölmek üzereydim. Çünkü Felix'e ulaşamıyordum, yaklaşık on iki saat önce evden çıkmış ve bir daha da geri dönmemişti.
Nereye gittiğini sorsam da bir cevap alamamış, üstüne görmezden gelinmiştim.
Sabah uyandığımda o çoktan hazırlanmıştı bile, siyah sırt çantasına son birkaç şey doldurup montunu giymişti. Yüzü dağılmış haldeydi, gözleri kan çanağı olmuş ve şişmişti. Titreyen çenesi ağladığını gün gibi ortaya koyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cry for me ↬hyunlix
Fanfictionhhwang: ağlarken yüzün çok tapılası gözüküyor. bunu sana söyleyen hiç oldu mu bilmiyorum ama umarım ilk kişi benimdir. ve bir gün sadece benim için ağlaman dileğiyle yanıp tutuşuyorum. |tw: yeme bozukluğu| 🔖131022, Perşembe'