The Company

Film Gecesi (Part 2)

⚠️+13 İçerik⚠️

Marinette daha yıllardır aşık olduğa çocuğa aşkını itiraf etmesinin şokunu sindiremeden, Adrien'ın aşk ilanı onu hazırlıksız yakalamıştı. İki gün önce onu şirkette gördüğünde, bu kadar kısa süre sonra bu durumda olacaklarını asla tahmin edemezdi.

Şokun boyutunu böyle ballandıra ballandıra anlatınca Marinette'in evine gittiğini ya da kendini tuvalete falan kilitlediğini düşünebilirsiniz, ama hayır.

Marinette neredeyse kanının ısındığını hissedebiliyordu. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Adrien'ın durumu da pek farklı değildi. Bir ara kalp krizi geçirebileceğini bile düşündü. Yüzündeki şok ifadesinden kurtulamıyordu. Bir şey söylemek istiyordu. En azından bir "Seni seviyorum.". Ama kelimeler boğazında takılıyordu. Kendini garip davranmamak için zorlarken beklemediği bir şeyle karşılaştı.

Marinette, iki yanağına da ellerini koyup Adrien'ı kendine doğru çekti ve onu öptü. Adrien ilk başta uyum sağlayamasa da daha sonra işini kolaylaştırmak için ellerini onun beline koyup onu kendine doğru çekti.

Marinette kalbinin patlayacağını hissetti.
Tanrım, cennet böyle bir his olmalı.
Adrien içinde patlayan adrenalin bombasının etkisiyle Marinette'i kaldırıp kucağına oturttu, dudaklarını bir saniye bile bırakmayarak.

Marinette üstlerindeki battaniyeyi atarak tüm dikkatini yeşil gözlü oğlana verdi. İstese de şu an dudaklarından ayrılamayacağını biliyordu. Adrien kollarını bir kez daha beline sarılıp onu öpmeye devam etti. İçten içe bu durumun gidebileceği yerler hakkında heyecanlanıyordu.

Aniden Marinette dudaklarını onunkilerden ayırdı, nefes nefese. Elleri yanağında dururken alnını onunkine yasladı. Yanaklarını hafifçe okşadıktan sonra sonunda konuştu,
"Hey, bunu gerçekten sevdim. Ama işleri biraz yavaş ilerletsek?"
"T-tabi! Nasıl istersen!" dedi Adrien, gereksizce sesini yükselterek.

"Um, peki o zaman..."
Marinette Adrien'ın kucağından inip koltukta yanına oturdu ve yere attığı battaniyeyi üstlerine örttü ve hiçbir şey olmamış gibi filmi izlemeye devam etti.

Ama Adrien'ın istediği bu değildi. Hızlı bir hareketle elini beline dolayıp onu kendine yaklaştırdı ve başını kendi omzuna yatırdı.
"Hey! Beni böyle öptükten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın!"

Marinette Adrien'ın şapşallığına hafifçe kıkırdadı.
"Oh, öyle mi? Lisedeyken benimle ay ışığı altında dans edip, sonra hakkımda 'O sadece bir arkadaş.' diyen çocuk mu diyor bunu?"

Adrien kendini tutamayıp durumun ironikliğine gülmeye başladı.
"Tamam, lisedeyken biraz saf olduğumu kabul edeceğim."
"Aptalın biriydin. Yanında resmen kekelemeden konuşamıyordum, nasıl farketmedin hala anlamıyorum."

"Önemli olan, şu an bilmem. Ne demiştin az önce? Hah! 'Sana aşığım.'... Bu cümle beni ne kadar mutlu etti tahmin bile edemezsin."
"Emin ol çok iyi biliyorum."

Bunu dedikten sonra Marinette Adrien'a daha da yakınlaşıp başını az önce onun da koyduğu yere koyup elini tuttu.

Adrien diğer elini Marinette'in omuzuna attı ve sırtını okşamaya başladı.
"Seni çok seviyorum Marinette. Bunu uzun süre farkedemedim ama artık gün gibi ortada. Şu an burada seninle bu pozisyonda olmaktan o kadar mutluyum ki."
"Hmm~"

Adrien filmin bittiğini farketti ama içinde bulundukları pozisyondan çok memnundu. Rahatça arkasına yaslanıp Marinette sarılır biçimde uyuyakaldı...
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Kelime Sayısı: 432

Hiç bir şey demeyeceğim...

AYYYY ÇOK HEYECANLIYIMMM
SONUNDA YA!
BEĞENDİNİZ Mİ???????