Magnus ve diğerleri şaşkın bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Çünkü çok iğrenç bir canavar dondurulmuş bir haldeydi. "Ben bu canavarı çok iyi hatırlıyorum." dedi Sadie şaşkın bir şekilde.
"Nereden hatırlıyorsun?" diye sordu Tom.
"Zamanında Edward'ın zihnini okudu." dedi Magnus.
...
"Evet çocuklar... bu gezide yaramazlık yapmak yok." dedi öğretmen.
"Aslında birazcık yaramazlık yapabilirler. Ne de olsa ben yaramazlık yapmasaydım babam beni ceza olarak bilim kampına göndermezdi." dedi arkadan bir ses. Tüm öğrenciler arkasını döndü. "Herkese merhaba ben buranın baş bilim insanıyım. Adım Edward. Tanıştığıma memnun oldum."
Magnus ve Sadie'nin tüyleri diken diken oldu. "Aynı şeyi mi düşünüyoruz?" diye sordu Magnus tedirgin bir şekilde.
"Bu adamda bir gariplik var." dedi Sadie.
"Yanlış anlama ama..." dedi Magnus.
"Senden çok öndeyim."
...
"Şu anda bu hiç önemli değil. Önemli olan şey bu canavarı yok etmek." dedi Mia.
"Mia çok haklısın ama bunu nasıl yapabiliriz?" diye sordu Flor.
"Onu ben de bu sefer bilmiyorum. Çünkü olasılıklar çok fazla... ve ben şu anda hiçbir düşünemiyorum." dedi Mia.
"Tamam... Derin bir nefes al ve olasılıkları yavaş yavaş ayıklamaya bak." dedi Tom ve Mia'nın elini tuttu. "Ben senin yanındayım."
Mia gözünü kapattı ve birkaç dakika sonra geri açtı. "Muhtemelen bir yerden kapalı ve açtığımız zaman canavar kendine gelir. O yüzden Flor toprak gücünü kullanarak onu bağlı tutabilir misin?"
"Büyük ihtimalle evet..." dedi Flor tedirgin bir şekilde.
"Flor bunu yapabilirsin. Ne kadar tedirgin olduğunu anlıyorum ama buradaki herkes öyle... Ben de öyleyim. O yüzden sakin ol." dedi Toprak.
"Ama önce o kilidi bulup açmak lazım." dedi Sadie.
"Direkt olarak camı kırsam nasıl olur?" diye sordu Tom.
"Olmaz." dedi arkadan bir ses ve herkes arkasını döndü. "Nasılsınız?" diye sordu Riven.
"Riven yanlış anlama ama gerçekten bütün sihirli boyutları yok etmek mi istiyorsun?" diye sordu Magnus.
"Bundan sana ne? İstediğimi istediğim gibi yaparım." dedi Riven.
"Kusura bakma ama ne olacak sanıyorsun? Edward sihirli boyutları yok ettiği zaman belki bu boyutu da yok edebilir. Bunun farkında mısın? Gel beraber onu durduralım." dedi Sadie.
"Kendi yaşadığı boyutu neden yok etmek istesin?" diye sordu Riven.
"Edward'ın deli olduğunun farkında mısın? Yoksa kim insanları öldürmek ister?" diye sordu Magnus.
"Bizde bir laf vardır. Delidir, ne yapsa yeridir." dedi Toprak.
"Ne kadar doğru bir söz." dedi Tom.
"Evet ama ben de deliyim. O ne olacak?" diye sordu Riven.
O sırada Flor toprak gücünü kullanarak ellerinden bir dal parçası çıkardı. Riven'a doğru doğruttu ve onu bağladı. "Hadi Tom!" dedi güçlükle.
"Tamam." dedi Tom ve tam vuracakken Riven gülmeye başladı. Tom şaşkın bir şekilde bakmaya başladı.
"Biliyor musunuz? Edward'ı yenebilmeyi düşünmeniz bile çok komik bir şey " dedi Riven ve gülmeye devam etti.
"Sen gerçekten kafayı yemişsin." dedi Magnus şaşkın bir şekilde.
"Ben daha çok şunu merak ediyorum. Tam olarak planınız ne?" diye sordu Riven.
"Bu canavarı yok etmek yeterli olacaktır." dedi Toprak.
Riven yeniden gülmeye başladı. "Özür dilerim. Sinirlerim bozuldu. Fikir çok güzel ama atladığınız bir şey var. Bu adam bir bilim insanı. Yani istediği zaman yeni bir canavar yapabilir. Bana katılıyorsun değil mi Mia? Ne de olsa olasılık gücüne sahipsin."
"Malesef çok haklı... Ama onun yapılması için gereken her şeyi yok edersek bir şey olmaz." dedi Mia.
"Gerekirse ben de onun zihnini okurum ve formülü aklından silerim." dedi Sadie.
"Bak bu gerçekten de çok işe yarar. Hatta elin değmişken bütün hafızasını temizle. Ne de olsa Edward her türlü intikam almak istiyor." dedi Riven.
"Malesef yine çok haklı..." dedi Magnus.
"Bak bize tam olarak bu yüzden yardım etmen gerekiyor. Olasılıklar çok fazla ama içinde sen olursan daha az... Gerçekten bu işin sonunda senin çıkarın ne olacak?" diye sordu Mia.
"Bak bunu ben de bilmiyorum ama önemli değil." dedi Riven.
"Hiç bilmediğin bir şey yüzünden mi bize engel olmaya çalışıyorsun?" diye sordu Flor.
"Lütfen bize şaka yaptığını söyle." dedi Toprak bıkkın bir şekilde.
"Özür dilerim ama doğru söylüyorum. Benim bu işten bir çıkarım yok. Sadece babamın gözüne girmek istiyorum." dedi Riven.
"O zaman bize yardım et. Beraber Edward'ı durduralım." dedi Magnus.
"Size kaç kere hayır diyeceğim..." dedi Riven bıkkın bir şekilde.
"Yanlış anlama ama gerçekten başka boyutlardaki senin ölmesini mi istiyorsun?" diye sordu Sadie.
"Bu beni ilgilendirmez." dedi Riven.
"Biliyor musun? Ben parelel evrenler ile ilgili bir kitap okudum. Orada bizim başka boyutlardaki kendimiz ile bağlantılı olduğumuz yazıyordu... Bu arada ben fotoğrafik hafızalıyım. Haberin olsun..." dedi Toprak.
"Yani?" dedi Riven.
"Yani başka boyutlardaki senler ölünce bunu sen de hissedeceksin... Biz de hissedeceğiz." dedi Mia.
"Son kararın nedir?" diye sordu Magnus.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 5
FantasyBütün sihirli boyutlar tehlike altında... Magnus, Sadie, Toprak, Flor, Tom ve Mia kendi özel güçlerini kullanarak Edward'ın planını durdurmaya çalışıyorlar. Belki bir kişi daha yardım eder... Acaba bu bir son mu?