Kaybetmekte Var

0 0 0
                                    

Riven ikna olmuştu. Beraber bir plan yapıyorlardı. "Bu canavarı yok etmek bize sadece zaman kazandırır." dedi Riven.

"Tam olarak ne kadar kazandırır?" diye sordu Magnus.

"Birkaç gün..." dedi Riven.

"O bile bize yeter ama ondan sonra ne yapacağız?" diye sordu Toprak.

"Boyutlar arası zaman yolculuğu..." dedi Sadie.

"O da ne demek?" diye sordu Tom.

"Yani Edward'ın boyutuna gidip bu canavarı yaratmasına engel olacağız." dedi Magnus.

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız?" diye sordu Mia.

"Biliyorum. Çok fazla olasılık var ama bunu yapmak zorundayız." dedi Sadie.

"Bu ne demek farkında mısınız?" diye sordu Tom.

"Güçlerimizi kaybedeceğiz." dedi Toprak ve Flor'a baktı. "Belki de hiç tanışamayacağız."

"Ama bu bütün sihirli boyutları kurtarmaktan daha önemli değil." dedi Flor.

"Kusura bakmayın ama ben güçlerimi seviyorum." dedi Tom.

"Ama ben sevdiğim tüm insanların ölme olasılığını girmeyi sevmiyorum." dedi Mia.

"Ayrıca konu sadece güçlerimiz değil. Bütün hayatımız yeniden şekil alacak. Buna hazır mısınız?" diye sordu Magnus.

"Yani anne ve babalarımız asla tanışamayabilir." dedi Toprak.

"Muhtemelen bizimkiler tanışır..." dedi Sadie.

"O zaman sizin kaybedecek neyiniz var? Ne de olsa anne ve babalarınız tanışıyor. Siz yine beraber olursunuz." dedi Tom.

"Benim kaybedecek bir şeyim yok öyle mi? Ben bunun sonucunda teyzemi kaybedebilirim." dedi Magnus.

"Ben de amcamı kaybedebilirim." dedi Sadie.

"Ama biz hayatımızı bile kaybedebiliriz. Bunun farkında mısınız?" diye sordu Tom.

"O da ne demek oluyor?" diye sordu Sadie.

"Ben onun ne demek istediğini çok iyi anladım... Sizin anne ve babalarınız hayran olduğu kişiler sayesinde tanıştı ama bizim anne ve babalarımız direkt olarak başka boyutlardaki insanlar sayesinde tanıştı." dedi Toprak.

"Mesela benim annem ve babam serada tanışmış." dedi Flor.

"Benim annem ve babam bir satranç turnuvasında tanışmış." dedi Mia.

"Benim annem ve babam özel bir spor okulunda tanışmış." dedi Tom.

"Benim annem ve babam okçuluk eğitimi alırken tanışmış." dedi Toprak.

"Seranın sahibi, turnuvayı yöneten, okulun sahibi, okçuluk öğretmeni başka boyutlardan gelen insanlardı değil mi?" diye sordu Riven.

"Evet kesinlikle." dedi Toprak.

"Bunun bizim için daha fazla önem taşıdığını anladınız mı?" diye sordu Tom sinirli bir şekilde.

Mia Tom'un elini tuttu ve "Bence herkes bunu gayet iyi biliyor."

"Sanırım sadece benim hayatım değişmeyecek gibi duruyor." dedi Riven rahat bir şekilde.

"Sen de ne kadar rahatsın." dedi Magnus.

"Gören de manevi büyükbabana yardım etmek için plan yapıyoruz sanır." dedi Sadie.

"Özür dilerim ama ben Edward'ın yanında kendimi böyle korudum. Yoksa inanın bana kafayı yerdim." dedi Riven.

"O değilde biz buradan çıktıktan sonra anne ve babalarımıza ne söyleyeceğiz?" diye sordu Toprak.

"Onu ben de bilmiyorum." dedi Magnus.

...

Magnus ve diğerleri arabaya bindiler. "Hazır mısınız?" diye sordu Magnus tedirgin bir şekilde.

"Ne kadar olursa..." dedi Sadie.

O sırada Magnus telefonuna baktı. Babasından sesli mesaj vardı. Mesajı açmadan herkese gösterdi. "Şimdi ne yapacağız?"

"Korkunun bir faydası yok." dedi Toprak.

"O zaman..." dedi Magnus ve mesajı açtı.

"SEN NEREDESİN! Ya da cevap verme. Ne de olsa cevabı biliyorum... Nereden biliyorum diye sorarsan... Senin başka bir boyuttan olan amcan var. Onu unuttun mu? Hepiniz hemen bizim eve gelin."

"Başka bir boyuttan olan amcan mı var?" diye sordu Flor.

"Hunter'ı kast ediyor." dedi Magnus ve arabayı çalıştırdı.

...

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız?" diye sordu Marco sinirli bir şekilde.

"Baba lütfen sakin olur musun? Zaten ben de Riven'a çok güveniyorum gibi bir şey söylemedim." dedi Magnus.

"O zaman senin derdin ne?" diye sordu Marco.

"Kusura bakmayın bölüyorum ama eğer bir şey olsaydı ben bilirdim." dedi Sadie.

"Ya senin gücünü engelleyecek bir şey buldularsa..." dedi Travis.

"Yok artık baba." dedi Sadie.

"Bence de Travis. Fazla paranoyak olma." dedi Brenna.

"Evet kesinlikle. Ayrıca gayet güzel bir plan yapmışlar." dedi Lucy.

"Ama bunun sonucunda teyzemi kaybedebilirsin. Bunu biliyorsun değil mi anne?" dedi Magnus üzgün bir şekilde.

"Haklısın ama senin atladığın bir şey var. Biz teyzen ile kardeşiz." dedi Lucy.

"Ama bana her zaman Stan olmasaydı..." dedi Magnus.

"Stan olmasaydı biz bir yolunu bulup yine kardeş olurduk." dedi Lucy.

"Peki... amcam. O ne olacak?" diye sordu Sadie.

"Evet abimi çok seviyorum ama binlerce kendimin yaşamasını sırf bu yüzden engel olmak... Bencilce bir şey gibi geliyor." dedi Travis.

"Aslında diğerleri hayatlarını bile kaybedebilir." dedi Magnus.

"O da ne demek?" diye sordu Brenna şaşkın bir şekilde.

"Siz teknik olarak Mary ve Mason sayesinde tanıştınız. O yüzden siz ne olursa olsun tanışırsınız ama onların anne ve babaları direkt olarak başka bir boyuttan gelen insanlar sayesinde tanışmışlar." dedi Sadie.

"Yani bu iş her zamankinden daha çok tehlikeli." dedi Marco.

"Sakin olun. Öyle bir şey olmaz." dedi Lucy.

"Umarım anne..." dedi Magnus.

Başka Bir Boyutta 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin