Magnus ve diğerleri yeni bir boyuta geldiler. "Şimdi nereye geldik?" diye sordu Magnus. Riven saatine baktı ve dondu kaldı. "Riven ne oldu?"
"Magnus senin gücün teknoloji ile ilgiliydi değil mi? Ben yanlış hatırlamıyorum." dedi Riven tedirgin bir şekilde.
"Evet kesinlikle. Bir şey mi oldu?" diye sordu Magnus şaşkın bir şekilde.
"Biz şu anda galiba senin gücünün boyutundayız." dedi Riven şaşkın bir şekilde.
"Emin misin?" diye sordu Sadie.
"Evet. Hem de çok." dedi Riven.
"Bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordu Tom.
"Teknik olarak zaman yolculuğu yapıyoruz. Bu olabilecek bir şey değil mi?" diye sordu Mia.
"Mia çok doğru bir noktaya değindi." dedi Flor.
"En azından burada dikkat çekmeyiz. Ne de olsa Magnus onlar ile aynı güce sahip." dedi Toprak.
"Sanki önceki boyutlarda çok dikkat çektik..." dedi Magnus alaycı bir şekilde.
"Ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsun." dedi Toprak.
O sırada yanlarına iki çocuk geldi. "Merhaba..." dedi büyük çocuk utangaç bir şekilde.
"Merhaba... Ne oldu?" diye sordu Magnus şaşkın bir şekilde.
"Benim adım Steve ve bu da kardeşim Stan. Bize yardım eder misiniz?" diye sordu Steve.
"Tabi ki de. Nasıl yardım edebilirim?" diye sordu Magnus ve Toprak'a imalı bir şekilde bakmaya başladı.
Toprak ise dudaklarını oynattı. "Özür dilerim."
"Tam olarak ne oldu?" diye sordu Magnus.
"Abim güçlerini tam olarak öğrenemedi. Ben de çok küçüğüm." dedi Stan.
"Öyle bir şey yok. Ben sadece daha iyi bilen biri yapsın istedim." dedi Steve.
"Çocuklar lütfen doğru düzgün bir şekilde anlatın." dedi Sadie.
"Biz babamın haberi olmadan onun bilgisayarını aldık ve bozduk." dedi Stan utangaç bir şekilde.
"Bunu sana sorduğuma inanamıyorum ama bu zamanda bilgisayar var mıydı?" diye fısıldadı Tom Riven'ın kulağına eğilerek.
"Yanlış anlama ama burasının teknoloji boyutu olduğunun farkında mısın?" diye fısıldadı Riven.
"Bilgisayarı verin... İki dakika bile sürmez." dedi Magnus ukala bir şekilde.
"Teşekkür ederiz." dedi Stan.
"Evet kesinlikle." dedi Steve ve bilgisayarı verdi.
Magnus bilgisayarı aldı ve gözünü kapattı. Birkaç dakika sonra geri açtı. "Olmuş mu?" diye sordu Magnus ve bilgisayarı açıp çocuklara doğru çevirdi.
Steve bilgisayara baktı ve "Evet kesinlikle." dedi. Bilgisayarı aldı. "Yeniden teşekkür ederiz... Hadi kardeşim."
"Tamam." dedi Stan ve beraber gittiler.
"O Stan... Tahmin ettiğimiz Stan miydi? Yoksa sadece bana mı öyle geldi?" diye sordu Sadie.
"Bilmiyorum ama oysa bile bir şey olmaz." dedi Magnus.
"Umarım öyle olur." dedi Flor tedirgin bir şekilde
"Bir şey olmaz." dedi Mia ve herkes ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Her olasılığın kötü mü olması lazım?"
"Sen öyle diyorsan öyledir." dedi Tom.
"Bu arada şom ağzımı açtığım için çok özür dilerim." dedi Toprak.
"Önemli değil." dedi Flor.
"Bence önemli ama neyse..." dedi Sadie.
"İyi ki benim teknoloji gücüm var. Yoksa..." dedi Magnus.
"Bir şey olmadı. Önemli olan bu." dedi Riven rahat bir şekilde.
"Senin için her şey oyun mu?" diye sordu Magnus.
"Sana dedim... Ben Edward'ın yanında kendimi böyle korudum. Yoksa kafayı yerdim." dedi Riven.
"Keşke yeseydin." dedi Magnus sinirli bir şekilde.
"Şu anda hiç sırası değil. Bunun farkında mısınız?" diye sordu Sadie.
"Çok haklısın sevgilim ama..." dedi Magnus.
"Aması yok... Sakin olmak zorundasınız." dedi Sadie.
"Pekala." dedi Magnus.
"Ne kadar kaldı?" diye sordu Toprak.
"Az kaldı..." dedi Riven.
"Sen bu işin sonunda Edward'ın boyutuna gideceğimizden emin misin?" diye sordu Mia.
"Kaç tane boyut olduğunu bilmediğim için çok özür dilerim." dedi Riven.
"Öyle demek istemedim ama Edward şu ana kadar canavarı salmış olabilir." dedi Mia.
"Emin misin?" diye sordu Tom.
"Tabi ki de hayır. Sadece bir olasılık ama her an olabilir. Bunun farkında mısınız?" diye sordu Mia tedirgin bir şekilde.
"Mia lütfen sakin olur musun? Derin bir nefes al. Her şey yoluna girecek." dedi Sadie ve ona sarıldı.
Geri çekildikten sonra "Çok özür dilerim. Sadece güçlerimi biraz fazla kullandım." dedi Mia.
"Önemli değil." dedi Tom.
"Bu sadece sana değil herkese oluyor. Mesela ben fazla zihin okuduğum zaman çok kötü oluyorum veya okumak için kendimi fazla zorladığım zaman..." dedi Sadie.
"Aynı anda birkaç şeyi birden tamir etmeye çalıştığım zaman..." dedi Magnus.
"İki elementi aynı anda kontrol etmeye çalıştığım zaman..." dedi Flor.
"Birden fazla şeye odaklanmaya çalıştığım zaman..." dedi Toprak.
"Birden fazla duyumu kullanmaya çalıştığım zaman..." dedi Tom.
Sonra herkes Riven'a bakmaya başladı. "Benim öyle bir şeyim olmadı."
"Emin misin?" diye sordu Sadie.
"İyi tamam... Birden fazla soru çözmeye çalıştığım zaman oluyordu." dedi Riven.
"İnsan neden öyle bir şey yapmak ister?" diye sordu Tom.
"Sana ne?" diye sordu Riven ve kolundaki saate baktı.
"Oldu mu?" diye sordu Magnus.
"Evet." dedi Riven ve kolundaki saate bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 5
FantasyBütün sihirli boyutlar tehlike altında... Magnus, Sadie, Toprak, Flor, Tom ve Mia kendi özel güçlerini kullanarak Edward'ın planını durdurmaya çalışıyorlar. Belki bir kişi daha yardım eder... Acaba bu bir son mu?