Magnus uyandığı zaman Sadie'ye baktı. Hepsi beraber yerde yatıyordu. "Arkadaşlar kalkın." dedi ve etrafına baktı.
"Biz neredeyiz?" diye sordu Sadie.
Toprak uyandığı zaman şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Ciddi olamazsın..."
"Ne oldu?" diye sordu Flor.
"Büyük ihtimalle burası Adana..." dedi Toprak ve herkes ona şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Zamanında geldim... Yani bizim boyutta olana gittim."
"Emin misin?" diye sordu Flor.
"Hava çok sıcak yani evet." dedi Toprak.
"Tamam o zaman şu anda tam olarak nerede olduğumuzu biliyor musun?" diye sordu Magnus.
O sırada bir ses geldi. "Hadi ama abla eve gitmek istiyorum."
"Niye?"
"Sana ne?"
"Yanlış anlama ama bu kadar saat bir şey olmadı da şimdi mi oldu?"
Magnus dayanamadı. Onlara baktı. Bir engelli kız ve muhtemelen ablası ile konuşuyordu. "Acaba ne hakkında konuşuyorlar?" diye sordu Magnus kendi kendine.
"Kız muhtemelen eve gitmek istiyor ama ablasının galiba işi var." dedi Toprak.
"Çok özür dilerim..." dedi Magnus.
"Önemli değil." dedi Sadie.
"Sen iki dakika burada bekler misin?"
"Sanki başka çare mi var?"
"Neyse onları boş verin." dedi Riven ve kolundaki saate baktı.
"Zaten Magnus ve diğerlerinin Edward'ı nasıl yeneceğini bulamadım."
"Dur bir dakika o az önce Magnus ve Edward mı dedi?" diye sordu Tom.
"Evet kesinlikle öyle dedi." dedi Mia.
"Hadi o zaman." dedi Magnus ve birlikte kızın yanına gittiler.
"Merhaba." dedi Toprak.
"Benimle mi konuşuyorsun?"
"Evet neden? Yoksa konuşmak istemiyor musun?" diye sordu Toprak.
"Yok ondan değil... Neyse boş ver."
"Benim adım... Mustafa. Arkadaşlar yabancı..." dedi Toprak ve onları gösterdi. Bunun üzerine hep beraber el salladılar.
"Kusura bakma ama bundan bana ne?"
"Ne diyor?" diye sordu Magnus ve Toprak sus işareti yaptı.
"Ne oldu?"
"Yok bir şey... Sana bir şey soracağım..." dedi Toprak.
"Elbette."
"Az önce senden birkaç yabancı isim duyunca merak ettiler. Ben bir şey yok dedim ama illa sana sormamı istediler... Yani onları neden söylediklerini...?"
"Önemli değil... Onlar benim kitap karakterlerim."
"O ne demek oluyor?"
"Ben kitap yazıyorum da Başka Bir Boyutta diye..."
"Nasıl bir kitap?"
"Aslında ben ve ablamın kardeş ilişkisinden ilham alarak yaptım. Ondan sonra kendimi tutamadım... Şu anda beşinci kitabımı yazıyorum."
"Ne söyledi?" diye sordu Magnus.
"Bana iki dakika verir misin?" diye sordu Toprak ve her şeyi tercüme etti.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?" diye sordu Magnus.
"Tam olarak kitabın konusu ne?" diye sordu Sadie ve Toprak tercüme etti.
"Birbirleri ile anlaşamayan iki kız kardeş Lucy ve Suzy... Birisi çizgi film izlemeyi çok seviyor... Diğeri ise hiç sevmiyor."
"Anne ve teyzemin adını neden söyledi?" diye sordu Magnus tedirgin bir şekilde. Toprak bunun üzerine ne dediğini tercüme etti. "Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Ne oldu?"
"Önemli bir şey değil." dedi Toprak.
"Öyle dediğine emin misin?" diye sordu Flor.
"Evet kesinlikle." dedi Toprak.
"Burada ne oluyor?" diye sordu arkadan bir ses ve herkes ona döndü.
"Önemli bir şey yok abla... Gidelim mi?"
"Olur."
"Son bir soru sormak istiyordum..." dedi Toprak.
"Elbette."
"Kitap nasıl ilerliyor?... Yani ne de olsa tüm seriyi kız kardeş ilişkisinden yürütemezsin..." dedi Toprak ve kızı süzdü. "Çok özür dilerim öyle demek istemedim."
"Birincisi... Haklısın. Bu yüzden başka boyutlardan gelen insanlar hakkında yazıyorum. Bence çok güzel oldu. İkincisi... Sence ben alıngan gibi mi görünüyorum."
"Tamam o zaman." dedi Toprak ve onlar gitti.
"Ne söyledi?" diye sordu Magnus.
"Çok trajikomik bir haberim var." dedi Toprak ve her şeyi anlattı.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?" diye sordu Tom.
"Aslında bakarsanız bu mümkün olabilir." dedi Sadie.
"Sen ciddi misin?" diye sordu Mia.
"Kusura bakmayın ama ne de olsa biz bu konuda sizden daha tecrübeliyiz." dedi Magnus.
"Evet kesinlikle öyle... Anne ve babalarımızın yaşadıkları şeyler bize hikaye oldu. Üstelik bundan birkaç ay önce aynı şeyi bizde yaşadık." dedi Sadie.
"Çünkü o kız öyle istedi." dedi Riven.
"Evet ama yine de sizden daha tecrübeliyiz." dedi Magnus.
"Aslına bakarsanız çok haklılar. Ne de olsa biz hiç başka boyutlara yolculuk yapmadık." dedi Mia.
"Teşekkür ederiz Mia." dedi Sadie.
"Bu arada sen o saatle ne yapıyorsun?" diye sordu Magnus.
"Bu saat ile zaman yolculuğu yapacaktık. Ama galiba içinde bir şey kırıldı." dedi Riven.
"Ne güzel..." dedi Tom.
"Bana verir misin?" diye sordu Magnus.
"Tamam ama dikkat et o üstün bir teknoloji..." dedi Riven ve kolundaki saati verdi.
"Sen bunu kime dediğinin farkında mısın?" diye sordu Magnus ukala bir şekilde ve saate odaklanıp gözünü kapattı. Birkaç dakika sonra geri açtı. "Al bakalım."
"Teşekkür ederim." dedi Riven ve saati alıp koluna taktı.
"Oldu mu?" diye sordu Sadie.
"Evet... Başka bir boyuta gitmeye hazır mısınız?" diye sordu Riven ve saate bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 5
FantasíaBütün sihirli boyutlar tehlike altında... Magnus, Sadie, Toprak, Flor, Tom ve Mia kendi özel güçlerini kullanarak Edward'ın planını durdurmaya çalışıyorlar. Belki bir kişi daha yardım eder... Acaba bu bir son mu?