Bu sefer herkes uyanıktı. "Neden geçen sefer uyuyorduk?" diye sordu Magnus.
"Herhalde sen biraz fazla tamir ettin. O yüzden yeniden teşekkür ederim." dedi Riven.
"Önemli değil." dedi Magnus.
"Acaba şimdi hangi boyuttayız?" diye sordu Tom.
Riven saatine baktı ve "Bu ne biçim bir isim..."
"O da ne demek oluyor?" diye sordu Toprak.
"Kusura bakmayın Edward zamanında bütün sihirli boyutlara kod adı vermişti. Ben de onları saate kaydettim." dedi Riven.
"Peki buranın adı ne?" diye sordu Sadie.
"Hayaller..." dedi Riven.
"Bu nasıl bir kod adı?" diye sordu Flor.
"Çok saçma." dedi Mia.
"Sakin olun. Ben hemen anlatacağım." dedi Sadie ve etrafına baktı. "Magnus... Buraya bakmak istiyebilirsin."
"Neden?" diye sordu Magnus ve Sadie'nin baktığı yere baktı. "Yok artık!"
"Ne oldu?" diye sordu Toprak.
"Onlar benim annem ve babam ama gençler." dedi Magnus şaşkın bir şekilde.
Marco elini şıklattı ve bir demet lavanta çiçeği belirdi. Lucy ise onu utangaç bir şekilde aldı.
"Baban gerçekten romantikmiş." dedi Flor.
"Evet öyledir." dedi Magnus ukala bir şekilde.
"Kesinlikle ona çekmişsin." dedi Sadie.
"Öyle mi düşünüyorsun?" diye sordu Magnus ukala bir şekilde.
"Gerçekten şu anda mı?" diye sordu Riven.
"Kusura bakmayın." dedi Magnus.
"Ama en azından anne ve baban sayesinde kod adının anlamını öğrendik." dedi Riven.
"İlk defa seninle aynı fikirdeyim." dedi Tom.
"Hadi buradan gidelim." dedi Flor.
"Olmaz... Biraz dinlenmesi lazım. O yüzden gittiğimiz her boyutta 5 dakika beklemek zorundayız." dedi Riven.
"Tamam o zaman. Önemli değil. Önemli olan Edward'ın boyutuna gitmek. Ayrıca annem ve babamın başka bir boyutta olsa bile gençliğini görmek çok güzel bir şey." dedi Magnus.
O sırada Marco etrafına baktı ve Magnus'u gördü. "O sana mı bakıyor. Yoksa bana mı öyle geliyor?"
"Muhtemelen dalmıştır." dedi Lucy.
"Umarım öyledir." dedi Marco kıskanç bir şekilde.
"Kıskanmana gerek yok. Bunu biliyorsun değil mi?" diye sordu Lucy ve Marco'nun yanağını öptü.
Sadie Magnus'un elini tuttu. "Dikkat et. Baban seni kıskanıyor."
"Sen ciddi misin?" diye sordu Magnus şaşkın bir şekilde.
"Evet. Hem de çok ciddiyim." dedi Sadie ve Riven'a döndü. "Ne kadar kaldı?"
"Merak etme. Çok az kaldı. Ayrıca biraz sakin ol. Normal bir şekilde davran." dedi Riven.
"Sence ben ne yapıyorum?" diye sordu Sadie.
"Tamam sakin olun." dedi Toprak.
"Evet kesinlikle." dedi Flor.
"Hayatımız yeniden şekil alacak olmasaydı. Onların fotoğraflarını çekip kendi annem ve babama göstermeyi çok isterdim." dedi Magnus.
"Bu arada sana bir şey soracağım Riven." dedi Mia.
"Sor bakalım." dedi Riven bıkkın bir şekilde.
"Eğer Edward onu durdurmak için böyle bir şey yaptığımızı anladıysa neden bizi boyutlar arası cihazın içine attı." diye sordu Mia.
"Çünkü onun bu saatten haberi yoktu." dedi Riven ve kolundaki saati gösterdi.
"Anladım. Yani bizim sonsuza kadar başka bir boyutta kalacağımızı sandı." dedi Mia.
"Aynen öyle oldu." dedi Riven.
"Acaba bunlar ne konuşuyor?" diye sordu Marco.
"Bilmiyorum. Umrumda da değil." dedi Lucy.
"Soralım mı? Çünkü ben aşırı derecede merak ettim." dedi Marco.
"Tamam o zaman." dedi Lucy ve onların yanına gittiler.
"Annem ve babam buraya mı geliyor?" diye sordu Magnus fısıldıyarak.
"Evet kesinlikle." dedi Sadie.
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Flor tedirgin bir şekilde.
"Merak etme. Hiçbir şey olmayacak." dedi Toprak.
"Merhaba arkadaşlar." dedi Marco.
"Merhaba..." dedi Magnus tedirgin bir şekilde.
"Sakin ol." diye fısıldadı Sadie.
"Galiba unuttun... Ben annem ve babama yalan söyleyemediğim için hiçbir şey söylemem." diye fısıldadı Magnus.
"Ne oldu?" diye sordu Marco.
"Sevgilim ile fısıltılı bir şekilde konuşamaz mıyım?" diye sordu Magnus.
"Tamam o zaman. Çok özür dilerim." dedi Marco ve Lucy ona ters bir şekilde bakmaya başladı. "Bana öyle bakma. Kim olsa öyle sanardı."
"Dur bir dakika... Sen benim senin sevgiline baktığımı mı sandın?" diye sordu Magnus yalandan şaşkın bir şekilde.
"Gerçekten çok özür dilerim ama evet öyle sandım." dedi Marco.
"Aslında ben ikinize birden bakıyordum. Çünkü annem ve babamın gençliğine çok benziyorsunuz." dedi Magnus.
"Öyle mi?" diye sordu Lucy.
"Evet... Tıpatıp aynı." dedi Tom.
"Ne kadar kaldı?" diye sordu Mia.
"Neye ne kadar kaldı?" diye sordu Marco.
"1 dakika..." dedi Riven tedirgin bir şekilde.
"Önemli bir şey değil... Hadi gidelim." dedi Sadie tedirgin bir şekilde.
Magnus ve diğerleri hızlı bir şekilde yürümeye başladılar. "Bu arada... Adın ne?" diye sordu Marco.
Magnus'un gözleri doldu. "Magnus..." dedi ve gitti.
"Ne oldu?" diye sordu Sadie.
"Riven sen daha iyi biliyorsun... Rüyalar başka boyutlara..." dedi Magnus.
"Açılan kapı..." dedi Riven ve kolundaki saate bastı.
...
"Anne sana bir şey soracağım." dedi Magnus.
"Tabi ki de sor." dedi Lucy.
"Benim adım neden Magnus?" diye sordu Magnus.
"Çünkü ben rüyamda gördüm." dedi arkadan bir ses ve Magnus arkasını döndü. "Gerçekten mi?"
"Evet." dedi Marco.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Boyutta 5
FantasyBütün sihirli boyutlar tehlike altında... Magnus, Sadie, Toprak, Flor, Tom ve Mia kendi özel güçlerini kullanarak Edward'ın planını durdurmaya çalışıyorlar. Belki bir kişi daha yardım eder... Acaba bu bir son mu?